* Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan;

" (ERKEN SEÇİM TARTIŞMALARI) Parlamentoyu çalışamaz hale getirilirse o zaman bunlar düşünülmeyecek şeyler de değil. Düşünülebilir, gündeme gelebilir. O ayrı bir konu"

"(TBMM'DEKİ KAVGALAR) Bir milletvekili arkadaşımızın burnunun kırılması, bir diğerinin affedersiniz ayağının dişlenmesi gibi böyle çok çok çirkin durumların olması hiçbir milletvekiline yakışır bir şey değil"

" (KIBRIS MÜZAKERELERİ) Kuzey Kıbrıs yoğun bir çalışmanın içerisinde, samimiyet ortaya koyuyor ama Güney Kıbrıs ve garantör ülke olarak Yunanistan, hala bunlar farklı beklentiler içerisindeler. Garantiler, güvenlik noktasında Türkiye'nin olmadığı bir garantörlüğü asla beklemeyin biz oradayız"

“Türk askerinin çekilmesi söz konusu olamaz. Daha önce de konuşmuştuk. Hala açık Maraş, kapalı Maraş öbür tarafta Erenköy. Eğer Maraş'ı tamamen halkın istifadesine sunmak istiyorsanız bizim size bir teklifimiz var. Erenköy ile Güzelyurt arası birleştirilmek suretiyle Kuzey Kıbrıs Türk yönetimine bırakılır"

"(DÖVİZ KURU) “Bizimki med cezir hareketi gibi oldu artık. Bir konuşma yapıyorsunuz, bakıyorsunuz hemen iniveriyor. Sonra tekrar çıkıveriyor. Bu hafta içerisinde biz gerek ekonomideki arkadaşlarımız, gerekse benim cumhurbaşkanlığındaki danışmanlarım tekrar bir değerlendirmeyi yapacağız"

“Ama burada ürkecek her hangi bir şey söz konusu değil. Ben milletime çağrıyı tekrar yapıyorum. Kimse yastığının altında şu dövizi biriktirmesin. Bunları TL'ye dönüştürsün"

Haber: Gülseli KENARLI - Kamera: Yaşar KAÇMAZ/ İstanbul

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cuma namazını Üsküdar'da bulunan Hz. Ali Camii'nde kıldı. Erdoğan çıkışta gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.

TBMM'deki anayasa oylamasının sorulması üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan şu değerlendirmelerde bulundu:

“Malum 8 madde bu gece itibariyle parlamentoda müzakereleri, demokratik olmayan yaklaşımlar ile de olsa geçti. Arzumuz, kürsü adabına uygun bir şekilde herkesin demokratik hakkını en güzel şekilde kürsüde kullanması. Ne yazık ki bu başından beri böyle gelişmedi. Öyle veya böyle şu anda 8 madde geçmiş bulunuyor. Bundan sonraki süreçte temenni ederiz ki çok daha sakin bir havada ve demokrasi adabına uygun bir şekilde bu devam etsin. Bazı milletvekili arkadaşlarımızın orada gerçekten bir milletvekili arkadaşımızın burnunun kırılması, bir diğerinin affedersiniz ayağının dişlenmesi gibi böyle çok çok çirkin durumların olması hiçbir milletvekiline yakışır bir şey değil. Bunları arzu etmezdik. Ne yazık ki oldu. Öyle veya böyle bu işin biteceğine inanıyorum" diyen Erdoğan, "Bu hafta içerisinde zannediyorum biter. Sonra da zaten işin asıl sahibine gidecek. Millete gidecek. Millet bunun asıl kararını verecek. öyleyse bu telaş niye. Kürsüyü kırmak dökmek, eninde sonunda buradaki arkadaşlar milletin vekilleridir. Asıl değil asıl bekliyor. Neyi bekliyor? Millet, bu 330 aşılırsa, 330'dan sonra bana gelsin nihai kararı ben vereceğim diyor. Bundan önceki seçimlerde de meydanlarda yeni bir anayasa sözü denmişti. Yeni bir anayasa da dendiğine göre burada asıl telaşa kapılanlar farklı."

“KURULUŞLUNDAN İTİBAREN TEK ADAM ÜZERİNE GELMİŞTİR. HATTA DAHA DA İLERİ GİTMİŞLERDİR"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İki de bir tek adamcılık, tek adamcılık. Filan gibi laflar ediliyor. Türkiye'de tek adamcılık konuşulacaksa, tek adamcılığın tek bugüne kadar uygulamasını yapan siyasi parti ana muhalefet, Cumhuriyet Halk Partisi'dir. Kuruluşlundan itibaren tek adam üzerine gelmiştir. Hatta daha da ileri gitmişlerdir. İl başkanlarının valilik yaptığını, belediye başkanlığı yaptığını biliriz. Siyasi tarihte var. Nereden dolanıp da aldatmaya kalkacaksınız. Şu anda dünyada uygulaması olan uygulamanın da yöneticiler eli ile başarılı olursa gelişmiş ülkelerde başkanlık veya yarı başkanlık bu tür sistemlerin oturduğunu görüyoruz. Eninde sonunda işin dayanacağı yer başarılı yöneticiler, siyasilerdir. Netice almak o zaman mümkün olur" diye konuştu.

“HİÇBİR ZAMAN ERKEN SEÇİMİN İSABETLİ OLACAĞINI DÜŞÜNMEDİ"

Erdoğan, "Biz zaten parlamenter demokrasiyi uyguladık. Uyguluyoruz zaten. Bunu sağa sola çekmeye gerek yok. İş eninde sonunda siyasetçilere dayanıyor. Bu kadar koalisyonlar yaşadık. Bu koalisyonlar ile bir netice alabildik mi? Neredeyse 15,16 ay ortalamalar ile hükümetler gördük. Böyle bir ortamda istikrar olabilir mi? Hiçbir zaman erken seçimin isabetli olacağını düşünmedik. Ama şu anda gündeme gelen konu çok farklı. Parlamentoyu çalışamaz hale getirilirse o zaman bunlar düşünülmeyecek şeyler de değil. Düşünülebilir, gündeme gelebilir. O ayrı bir konu. Hedef burada samimi bir şekilde hiç çekinmeye, kavga gürültüye gerek yok" dedi.

KIBRIS MÜZAKERELERİ

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kıbrıs görüşmelerindeki son durumun sorulması üzeri şunları kaydetti:

“Burada garantör ülkeler maalesef temsil noktasında istikrarlı bir yerde değil. Üç tane garantör ülke var. İngiltere, Türkiye, Yunanistan… Bu tür temsillerde malum İngiltere zaten sadece başbakanla yani Kraliçe bu tür müzakerelere falan katılmıyor. Sürekli orada başbakan katılır. Bizim bundan önceki müzakerelerde de, benim başbakanlığım dönemi, malum Yunanistan'ın Başbakanı müzakerelere katılmıştı. Fakat diplomatlar orada 4 gün 4 gece yoğun bir çalışma yapmışlardı. Bizler o zamanki BM Genel Sekretiri Kofi Annan'ın nezaretinde bir araya gelmiştik ve benim Davos'ta verdiğim sözü Yunanistan tarafı kaçmasına rağmen, Annan'a 'biz size Davos'ta söz verdik, bak kaçan taraf biz olmayacağız, göreceksiniz kaçan taraf yine Rumlar olacak' demiştik. İşte şimdi yine kaçıyorlar. Sayın Annan o zaman çok dik durdu 'geri adım atamam. Söz verdim dolayısıyla imzalayacağız' dedi. Orada kalktık imzalar atıldı. Farklı bir süreç başladı. Referandum süreci başladı. Referandum sonrasında samimiyet dışı bir uygulama var"



KIBRIS MÜZAKERELERİNDE SON DURUM

Erdoğan, “Kuzey Kıbrıs yoğun bir çalışmanın içerisinde, samimiyet ortaya koyuyor ama Güney Kıbrıs ve garantör ülke olarak Yunanistan, hala bunlar farklı beklentiler içerisindeler. Garantiler, güvenlik noktasında Türkiye'nin olmadığı bir garantörlüğü asla beklemeyin biz oradayız. Türk askerinin çekilmesi söz konusu olamaz. Daha önce de konuşmuştuk. Hala açık Maraş, kapalı Maraş öbür tarafta Erenköy. Eğer Maraş'ı tamamen halkın istifadesine sunmak istiyorsanız bizim size bir teklifimiz var. Erenköy ile Güzelyurt arası birleştirilmek suretiyle Kuzey Kıbrıs Türk yönetimine bırakılır. Aynı şekilde açık Maraş, kapalı Maraş o bölgede tamamıyla Güney Kıbrıs Rum yönetimine bırakılır. Bunun dışında yok burası bırakılsın böyle bir şey söz konusu olmaz dedik. Sahil şeridinde şu kadar bu kadar olsun. Bunların hepsi bitmiş şeyler. Annan Planı'nın artık geçerliliği yok. Şimdi yeni bir müzakere sürecidir. Bire dört, yani bir dönem Kuzey Kıbrıs Türk Yönetimi başkanlık yapacak, 4 dönem Güney Kıbrıs Rum Yönetimi başkanlık yapacak, böyle bir şey de olamaz. Bunu daha önce de konuşmuştuk; 1'e 2, bir dönem Kuzey Kıbrıs Türk Yönetimi liderliği alacak, iki dönem Güney Kıbrıs Rum Yönetimi yönetimi alacak. Adil olan budur. Yani biz orada adil, kapsayıcı bir barış istiyorsak ölçüsü budur. 'Bunun dışında bizden kimse bir şey beklemesin' dedik, bunu yetkililerine söyledik. BM'deki dostlarımıza da açık bir şekilde söylemiştik" şeklinde konuştu.



“KİMSE YASTIĞININ ALTINDA ŞU DÖVİZİ BİRİKTİRMESİN"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir gazetecinin döviz kurundaki yükselişi sorması üzerine şunları kaydetti:

“Bizimki medcezir hareketi gibi oldu artık. Bir konuşma yapıyorsunuz, bakıyorsunuz hemen iniveriyor. Sonra tekrar çıkıveriyor. Bu hafta içerisinde biz gerek ekonomideki arkadaşlarımız, gerekse benim cumhurbaşkanlığındaki danışmanlarım tekrar bir değerlendirmeyi yapacağız. Ama burada ürkecek her hangi bir şey söz konusu değil. Ben milletime çağrıyı tekrar yapıyorum. Kimse yastığının altında şu dövizi biriktirmesin. Bunları TL'ye dönüştürsün. Eğer bunlar TL'ye dönüşürse piyasalar çok daha rahatlayacaktır. Mesele hemen bir piyasada TL'ye yüklendiler biz stabil hale geldik. Bunun tekrar yaparsak çok daha stabil olacak ve Maliye Bakanlığımızın başlattığı bir kampanya var. Bu kampanyada da maşallah baya ciddi bir geri dönüşüm oldu. Şu anda beklentilerde bu noktada gayet yüksek. Bundan sonrada bunun geri dönüşümünü bekliyorum. Daha ileri gidiyorum, o da şu; yerli parayla ithalat ve ihracatın yapılması konusunda şu anda anlaşmaya vardığımız ülkeler var. O başladığı zaman döviz kurunun baskısı yerli para üzerinde ciddi manada azalacaktır diye inanıyorum"

Görüntü Dökümü:

------------------

- Erdoğan'ın soruları yanıtlaması

13.01.2017 - 15.53 Haber Kodu : 170113114_