MERSİN'de aralarında vali, vali yardımcısı, hakim, emniyet mensubu, siyasiler, bürokratlar ve iş adamlarının da bulunduğu 123 kişiyi yasa dışı yollarla dinledikleri öne sürülen, 16'sı daha önce meslekten ihraç edilen 25 emniyet mensubu hakkında dava açıldı. Sanıklar hakkında 3-10 yıl arasında ağır hapis cezası istendi. 

Mersin Cumhuriyet Savcısı Mustafa Yakar tarafından hazırlanan iddianameyle Mersin 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan davada şu isimler yargılanacak: 
Eski istihbarat şube müdürleri Ali Çengelci ile Ali İhsan Kaya, istihbarat komiseri İlyas Avcı, polis memurları Ahmet Yılmaz, Akın Yaşkeçeli, Ali Yıldırım, Ali Tozcu, Aziz Yılmaz, Barış Yıldırım, Faruk Yiğit, Gökhan Kotan, Hakan Işılak, İbrahim Demir, İlyas Işık, İsmail Aydoğdu, Koray Gün, Mehmet Altaş, Murat Duraker, Mustafa Keklici, Mustafa Cihan, Ökkeş Serdar Durak, Sedat Yıldız, Yavuz Efe, Yunus Sezgin, Ziya Albayrak.
Sanıklara yöneltilen suçlama ise şöyle: "Özel hayatın gizliliğini ihlal etmek, kişiler arasındaki aleni olmayan konuşmaları kayıt etmek, iftira, kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği, suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma, hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydetmek."

300 SAYFALIK İDDİANAME HAZIRLANDI
300 sayfalık iddianamede çarpıcı tespitlere yer verildi. 2010-2013 yılları arasında Mersin İstihbarat Şube Müdürlüğü'nce, bir çok kamu görevlisine ait listede ismi geçenlerin Mersin Valisi'nin hareket halinde veya il dışında olduğu zamanlarda kullandığı telefon, vali yakın korumalarının, vali yardımcılarının, mülkiye baş müfettişi, hakim, bir çoğu emniyet mensubu olan kamu görevlilerinin ve bazı siyasi parti yöneticilerinin ve iş adamlarının kullandığı telefonların dinlendiği, adı geçenlerin OSÖ (Organize Suç Örgütü), Uyuşturucu Madde İmal ve Ticareti, Çek ve Senet Tahsilatı gibi suçlar kapsamında değerlendirildiği de iddianamede yer aldı.

TAPELER SIZDIRILDI
Dinleme ile ilgili talep ve uzatma kararlarında usulsüzlükler, tutarsızlıklar ve keyfilik olduğu bu konuda müfettişlikçe muhbir olarak ifadesinde baş vurulan kişiler tarafından dinlemeler sırasında emniyet mensuplarının görüşmelerinde elde edilen suç unsuru sayılamayacak bazı görüşmelerin, o memurun şube müdürlerine tapeler sızdırılarak o memur hakkında baskı oluşturmak amacıyla hareket ettikleri vurgulanan iddianamede daha sonra şu ifadelere yer verildi:
"Yapılan bütün iletişimin dinlenmesi işlemlerinin yetkili ve görevli hakimin kararına istinaden yapıldığından, her ne kadar görünürde dinlemelerin usulsüz olmadığı kanısına varılmış ise de dayanaktan yoksun gerekçelerle, başka bir ifadeyle mevcut olmayan nedenler ve irtibatlar uydurularak yapıldığı hususu olması ve dinleme gerekçesi olarak gösterilen nedenler ve irtibatların mevcut olduğuna dair bilgi ve emareler bulunmamasının, yetkili ve görevli hakimin dinlemeye ilişkin kararını, gerçeği yansıtmayan bilgi ve belgelere dayılı olarak alınmış, bu bakımdan işlemin usulüne uygun olduğu sonucuna varılmasına karine teşkil edecek karar olarak nitelenmesi mümkün olmayan karar haline dönüştürdüğünden, dikkate alınacak yönünün bulunmadığı."

FARKLI BİR YAPILANMA VAR
İddianamenin sonuç bölümünde ise şöyle deniliyor:
“Alınan dinleme kararları sonrasında dinlenen bir çok kişi hakkında adli ya da idari işlem yapılmadığı, bu dinlemelerin belirli bir amacı gerçekleştirmeye yönelik sistemli, planlı ve organize bir şekilde yapıldığı, Mersin Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürlüğü içerisinde meslek hiyerarşisi dışında farklı bir yapılanma olduğu, bu yapılanmanın devletin tüm imkan ve olanaklarını kendi çıkar amaçları doğrultusunda kullandıkları, işlenen suçun bireysel olarak işlenmesinin mümkün olmadığı anlaşılmakla şüphelilere bu eylemleri açısından ayrı, ayrı ceza tayini yapılması gerekmektedir."

SORUŞTURMA 10 AY SÜRDÜ 
İçişleri Bakanı Efkan Ala'nın 'Güneyde bir il dinlendi' açıklaması sonrası bu ilin Mersin olduğu ortaya çıkmıştı. Bunun üzerine Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü'nce idari soruşturma başlatıldı. Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 10 ay süren hazırlık soruşturmasının tamamlanması ardından aralarında emniyet müdür yardımcısı, şube müdürü, komiser ile polis memurlarının bulunduğu 25 emniyet mensubu için operasyon kararı alındı. Uzun süreden bu yana fiziki takip altında olan, bazıları Mersin, bazıları başka illerde görev yapan ve bazıları da meslekten uzaklaştırılan emniyet mensuplarınae yönelik geçtiğimiz ekim ayında operasyon düzenlendi.

DİNLEME GEREKÇELERİ
Yasa dışı dinleme yaptıkları iddia edilen polislerin 123 kişiyi dinleme gerekçeleri şöyleydi:
"Baskı, cebir, şiddet ve silahlı tehdit yolu ile çek, senet tahsili yapan ve ayrıca uyuşturucu madde kaçakçılığı, imal, ithal ticareti yapan organize suç örgütleri içerisindeki faaliyet gösterme, örgütle irtibatı bulunan kişilerin tespit edilmesi şahısların faaliyetlerinin deşifre edilmesi, yasadışı DHKP/C terör örgütü içerisindeki faaliyet gösteren ve örgütle irtibatı bulunan kişilerin tespit edilmesi şahısların faaliyetlerinin deşifre edilmesi. 'Selefi Vehhabi' isimli terör örgütü içerisindeki faaliyet gösteren ve örgütle irtibatı bulunan kişilerin tespit edilmesi şahısların faaliyetlerinin deşifre edilmesi. PKK/KCK terör örgütü içinde Mersin'de faaliyet gösteren şahıslarla irtibatlı olduğu ve aynı zamanda bu kişiler ile irtibata geçilmesi."