Türkiye Barolar Birliği Başkanı Prof. Dr. Metin Feyzioğlu,Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Muğla temasları nedeniyle gösteri yürüyüşlerinin yasaklanmasını keyfi bir karar olarak değerlendirdi.

Başkan Feyzioğlu, "Valilerin yine son dönemde kamu düzeninin bozulmasından anladıkları siyasi iktidarın canının sıkılmasıdır. Onlara göre, siyasi iktidarın canı sıkıldığında kamu düzeni bozulmaktadır.." dedi.

Türkiye Barolar Birliği Başkanı Prof. Dr. Metin Feyzioğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın bugün ve 1 Aralık 2013 tarihlerinde Muğla merkez ve ilçelerinde katılacağı açılış törenleri nedeniyle 4 gün süreyle gösteri yürüyüşlerinin yasaklanmasına ilişkin kararı yazılı açıklama ile değerlendirdi.

Gösteri yürüyüşlerinin yasaklanması kararının 2918 sayılı Toplantı Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na, Anayasa'ya ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne aykırı olduğunu belirten Feyzioğlu, Anayasa'da önceden hiçbir şekilde izin alınmaksızın barışçıl, silahsız, saldırısız gösteri düzenleme hakkının temel bir hak olduğunun yer aldığını anımsattı.

Başkan Feyzioğlu, "Toplantı gösteri yürüyüşü insanlar kendilerini tatmin etsinler, rahatlasınlar diye, kendi kendilerine bağırsınlar diye kimsenin görmeyeceği, duymayacağı, etkili, faydalı olmayacağı bir yerde ve zamanda yapılmaz. Toplantı gösteri yürüyüşü, bir düşünceyi etkili bir şekilde açıklamak, kamuoyuna aktarmak vasıtasıdır. Böyle bir gösteriyi bir 'ay sonra yap' deyip ertelemek veya 'burada yapma şehir dışında yap, kimse görmesin' demek toplantı gösteri yürüyüşünün amacına aykırıdır" dedi.

-VALİLER KAMU DÜZENİNİ KEYFİ KULLANIYOR-

Kamu düzeninin, milli güvenliğin korunması, suç işlenmesinin önlenmesi gibi çıkarımlarla, valiler tarafından keyfi bir şekilde kullanıldığını savunan Feyzioğlu, açıklamasında şu değerlendirmeye yer verdi:"Muğla'daki olayda hangi veriler bir suç işleneceğini, kamu düzeninin bozulacağını göstermektedir? Ortada hiç böyle bir veri yokken keyfi bir şekilde yasaklandığı anlaşılmaktadır. Ama sanıyorum valilerin yine son dönemde kamu düzeninin bozulmasından anladıkları siyasi iktidarın canının sıkılmasıdır. Onlara göre, siyasi iktidarın canı sıkıldığında kamu düzeni bozulmaktadır. Dolayısıyla canı sıkılmasın diye güllük gülistanlık içerisinde gezsin, Türkiye çok güzel, güneş çok güzel, deniz çok güzel, şiş kebap çok güzel denebilsin diye dikensiz gül bahçesinde yürünüyor izlenimi vermek adına bütün toplantı gösteriler Başbakan veya hükümetin bir bakanı bir yere gittiğinde yasaklanır hale gelmiştir. Tabi bu uygulamanın demokrasiyle ilgisi yoktur."