Bilirkişi heyetinde yer alan eski ODTÜ öğretim üyesi Prof. Dr. Yalçın Abdullah Göğüş, "Elimizde hiçbir delil olmadığı için ya pilotaj hatası ya da buzlanma diyecektik. İkisini de yazdık" dedi

Kendisinin de kişisel olarak kazayı çok şüpheli bulduğunu belirten Prof. Göğüş, "sabotaj" ihtimalinin üzerinde kuvvetle durulması gerektiğini vurguladı.

Bitlis'in daha önce de helikopterinin tacize maruz kaldığını belirten Yalçın Gögüş, "Biz raporu hazırlarken sabotaj üzerinde çok durduk ancak delil olmadığı için biz bilim adamıyız delillendiremedik. Elimizde hiçbir delil olmadığı için ya pilotaj hatası ya da buzlanma diyecektik ikisini de yazdık" şeklinde konuştu.

İFADE İLE RAPOR ÖRTÜŞÜYOR

Uçağı üreten ABD'li Beechcraft Corporation aleyhine, 2. pilot Yüzbaşı Tuğrul Sezginler'in varisleri tarafından açılan tazminat davasında, ODTÜ'lü üç öğretim üyesi tarafından verilen bilirkişi raporunun, Güreş'in itiraflarıyla paralel olduğu ortaya çıkmış oldu. Eski Genelkurmay Başkanı Doğan Güreş de 17 Şubat 1993'te meydana gelen kaza ile ilgili olarak, "Buzlanma ile pilotaj hatası arasında bir formül bulduklarını" itiraf etmişti. ODTÜ tarafından hazırlanan raporda hem buzlanmaya hem de pilotaj hatası iddiasına yer verilmişti. İTÜ öğretim üyelerinin "Buzlanma ile ilgili somut delil yok" şeklindeki raporuna karşılık ODTÜ'lü öğretim üyelerinin 10 Mart 1998 tarihli raporunun Güreş'in itiraflarıyla örtüşmesi dikkat çekti. ODTÜ öğretim üyeleri Prof. Dr. Yalçın Göğüş, Prof. Dr. Ünver Kaynak, Doç. Dr. Mehmet Ş. Kavsaoğlu tarafından hazırlanan 33 sayfalık raporda, özel bir yöntemle kaza laboratuvar şartlarının yeniden oluşturulduğu ve buzlanma olup olmayacağının araştırıldığı belirtilmişti. Sabotaj iddiaları raporun beşinci maddesin "ihtimal" olarak yer alırken Raporda, uçakta bir "yapım hatası" ve Kara Havacılık Okulu tarafından kullanımıyla ilgili "bakım hatası" tespit edilemediği vurgulanmıştı.

Kazanın ardından İTÜ ve ODTÜ tarafından hazırlanan iki raporun birbiriyle çelişkisi dikkat çekmişti. İTÜ tarafından hazırlanan ilk raporda, "Motor arızası ve sonuç olarak uçağın düşmesinde buzlanmanın etkili olduğunu gösteren yeterli ve tatminkar delil yoktur" ifadesi dikkat çekerken, ODTÜ tarafından hazırlanan raporun ilk halinde yer alan "Uçağın bazı parçalarının tahrip edildiği" şeklindeki ifadenin tercüme hatası olduğu ve "Tahrip olduğu" şeklinde düzeltildiği ortaya çıkmıştı. Raporu hazırlayan 3 kişi arasında yer alan Prof. Dr. Yalçın Göğüş, raporu İngilizce hazırlamadıklarını böyle bir tercüme hatasının da olamayacağını söyledi. ODTÜ'lü öğretim üyeleri ile birlikte hazırladıkları rapora ilişkin olarak Prof. Göğüş, basın yayın organlarında çıkan tercüme hatası şeklindeki ifadelerin bir karartma olabileceği ihtimaline dikkat çekti.

SABOTAJ GÖZARDI EDİLMESİN

17 Şubat 1993'de Diyarbakır'a gitmek için bindiği uçağın şüpheli bir şekilde düşmesi sonucu hayatını kaybeden eski Jandarma Genel Komutanı Eşref Bitlis'in özellikle "Kürt meselesi" ile ilgili attığı adımlar bazı çevreleri rahatsız etmişti. Bitlis'in hayatını kaybettiği kazadan önce Güneydoğu seyahatinde bindiği helikopter taciz edilmişti. Bu taciz olayına dikkat çeken Prof. Göğüş, "Bir helikopter eksoz gazı diye tabir ettiğimiz dumana maruz kalırsa helikopterin motoru aşırı derece ısınır. Bitlis Paşa'nın helikopteri de Amerikan uçaklarınca böyle bir tacize maruz kalmıştı. Bu tacizde helikopterin pilotu çok büyük beceri ile helikopteri indirmeyi başarmıştı. Bitlis Paşa'nın hayatını kaybettiği kaza ile ilgili sabotaj ihtimali kesinlikle gözardı edilmemelidir" şeklinde konuştu.

SABAHA KADAR NÖBET TUTMUŞ

ODTÜ'lü akademisyenlerce hazırlanan raporda pilotaj hatası üzerinde de durduklarını belirten Prof. Yalçın Göğüş, bunun nedeni olarak şunları kaydetti: "Eşref Paşayı Diyarbakır'a götürecek olan uçağın pilotunun sabaha kadar nöbet tuttuğunu öğrendik. Kaza gecesi sorunlu bir gece olarak geçmiş. Sabaha kadar dinlenme fırsatı da bulamamış.

Sabah da bu subayı pilot olarak göreve gönderiyorsunuz? Bu benim kişisel olarak da üzerinde durduğum çok önemsedim bir konuydu. Ancak işte bir delil bulamadığımız için bunu da net olarak böyledir diyemiyoruz."

GÜREŞ'TEN 19 YIL SONRA GELEN İTİRAF

Eşref Bitlis'in şüpheli ölümüyle ilgili ifade veren Doğan Güreş'ten soruşturmanın seyrini değiştirecek bir itiraf gelmişti. Dün Yeni Şafak'ın duyurduğu haberde, Güreş ifadesinde, Bitlis'in ölümüne neden olan uçak kazasının ardından üretici firmanın tehdidi nedeniyle, 'buzlanma' diye bir ara yol bulduklarını söylediği yer almıştı. Olayın tüm detayları incelenmeden 'motor buzlanması' denilerek kapatılan dosya ile ilgili Ankara Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Mehmet Özgür'e ifade veren dönemin Genelkurmay Başkanı Doğan Güreş, itiraf niteliğinde açıklamalarda bulundu. Güreş'in, üretici firmanın "Uçak satmayız" tehdidi karşısında kazada uçak hatası ihtimalini araştırmadıklarını söylediği öğrenildi. Kazada, pilotaj hatasına da rastlayamadıklarını ifade eden Güreş'in, bunun üzerine "buzlanma" gibi bir ara bir yol bulduklarını söylediği öğrenildi. Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısına, ameliyatlı olduğu için kaldığı lojmanında ifade veren Doğan Güreş, şüpheli kazaya şahitlik ettiğini dile getirdiği öğrenildi