Bir dizi temas ve açılış için Gaziantep’te bulunan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Suriyeli sığınmacıların Nizip’te kaldığı konaklama tesislerini ziyaret etti. Erdoğan, burada kendisini bekleyen Suriyeli sığınmacılara hitap etti. Suriyeliler, Başbakan Erdoğan’a sevgi gösterisinde bulundu.

Başbakan, burada yaptığı konuşmada, Suriyelilere, “Hoş geldiniz, sefalar getirdiniz.” diyerek başladı. “Bu topraklar, sizin kardeşlerinizin topraklarıdır. Siz, kardeşlerinizin yurdunda kendi evinizdesiniz.” dedi.

Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: “Ekmeğimizi, çadırımızı, battaniyemizi sizlerle paylaşıyor olmanın iftiharı içindeyiz. Allah’ın izniyle bu sıkıntılı günler geçecek. Biz Suriye’nin gün ve gün zafere doğru ilerlediğini görüyoruz. Kahraman Suriye halkının namusu için, şerefi için, istiklali, hürriyeti ve istikbali için ortaya koyduğu direnişten en az sizler kadar gurur duyuyoruz. Bu haklı mücadeleniz, bugün ya da yarın belki yarından da yakın zafere ulaşacaktır. Özgürlük mücadelesini veren Suriye’de haklarını alma mücadelesi veren, istiklaline kavuşma mücadelesi veren, Suriye’nin kendi halkına, bu direnişçilerine terörist diyen Suriye rejiminin dalkavukları devlet terörü estiriyor. Adama sormazlar mı? Şu ana kadar 60 bin insanı öldürdün. Bunlar hep terörist miydi? Adama sormazlar mı? Şu anda 600 bin Suriye vatandaşı Suriye dışında. Bunlar terörist miydi? Adama sormazlar mı? 7 yaşında, 10 yaşında ayağı kopan çocuklar terörist miydi?”

Konuşması, sık sık Suriyeli sığınmacıların Arapça tezahüratlarıyla kesilen Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: “Kardeşlerim hüzünlenmeyin, yeis içinde olmayın. Sabredecek ve sabrın sonunda inşallah selamete kavuşacaksınız. Ne yazık ki oğul Esed, baba Esed’in zulmünü, onun katliamlarını geride bıraktı. Oğul Esed, kendi halkına zulmetmekte babasını kat ve kat geçti. O sadece Hama, Humus’ta zulmetti. Oğul Esed, Suriye’nin tamamında zulmediyor.

Baba Esed, bu dünyada hesap vermeden hesabını ahirete taşıdı. Ama inşallah oğul Esed, Suriye halkı karşısında Suriye halkının adaleti karşısında er ya da geç hesaba çekilecektir. Şam’daki gayri meşru rejim, Suriye’nin işgal altındaki toprakları için bir kez olsun mertçe tavır sergileyemedi. Düşmanlarına karşı mertçe karşı duramayanlar, şimdi kendi halklarına karşı namertçe zulüm sergiliyor. Hiç bir zulüm ebedi olmaz. Kalıcı olmaz. Er ya da geç bu zulüm sona erecek. Bu zülmün hesabı Suriye halkı ve Hak tarafından sorulacaktır. Milletçe dualarımız sizinle. Milletçe kalbimiz sizinle. Hüzünlenmeyin, mahzun olmayın, muhakkak Allah bizimledir.”