TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Ankara'da toplandı. Toplantıda Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu da katıldı. Toplantının onur konuğu Cumhurbaşkanı Abdullah Gül konuşmasında işadamlarına yönelik "Önümüze başka seçimler var diye karamsarlığa kapılmamak lazım. Daha önce ortaya çıkarılan suni krizler, yeni kurallar ve düzenlemer getirdi. O yüzden herkesin işine gücüne bakması lazım. Siz moralinizi bozmayın, işinize gücünüze odaklanın" diye konuştu.

CUMHURBAŞKANI GÜL'ÜN AÇIKLAMALARINI CANLI İZLEYİN / HÜRRİYET TV

Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yüksek İstişare Konseyi toplantısı bugün Ankara’da yapılıyor.

İşte toplantının onur konuğu Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün konuşmasından satır başları...
- Cumhurbaşkanı olarak iş dünyamıza ve bütün temsilcilerine daima kucak açıyorum ve başarılı olması için gayret sarf ediyorum.

- Türk ekonomisinin ana motoru özel sektördür.

- 2000'li yıllara kadar büyük sıkıntılar çekildiyse de trend bugün daima özel sektörü öne çıkartan bir şekilde devam etmiştir.

- Geçmişi en iyi bilen sizlersiniz, eli taşın altında olan insanlardır işadamları. Başarıları da sıkıntıları da en iyi siz bilirsiniz.

- Bir gecede borçların katlandığı zamanları yaşadınız. O nedenle bu tip acı deneyimler bir daha gelmesin diye uğraşıyorsunuz.

- 2001 krizinden aldığımız derslerle yeniden yapılanıp çok köklü reformlarla Türkiye'yi yenilemeye başladık. 30 yıldan sonra Türkiye'de enflasyon tek rakamlı seviyelere indi. İstihdamda da iyi duruma geldik.

- Reformlar el ele devam etti bu süreçte. Türkiye dışarıdan gelen şoklara karşı da hazır hale geldi. 2009 krizini de en az hasarla atlatan ülke olduk.

- Bunları unutamayız. Bugün geldiğimiz noktanın kıymetini bilip nasıl dahga ileriye taşınacağının konuşulması lazım.

- Türkiye artık alt orta gelirli bir ülke değl. Üst orta gelirli bir ülkeyiz. Ama bizim amacımız böyle devam etmek değil. Daha üst gelirli bir ülke olmak hepimizin hedefi.

- Önümüzdeki büyük mesele bu. Bunu nasıl gerçekleştireceğiz dediğimizde onuncu 5 yıllık kalkınma planında açıkça ortaya konmuş durumda.

- Birinci şart çok yüksek demokratik standartları gerçekleştiren ülkeler üst gelirli ülkeler olabilir.

- Hukuk her şeyin başıdır. En açık misal, 2000'li yılllara kadar yılda 1 milyar dolar bile yabancı sermaye gelmezken, hukuka güvenmediği için gelmiyordu. Ama artık 10 milyar dolardan fazla geliyorsa Türkiye'ye olan güvenden geliyor.

- Devlet sisteminde Anayasa, kanunlar bağlayıcıdır. Devlet içerisinde ayrı devlet ve oluşumlar söz konusu olamaz. Türkiye'de hukukun eşit olarak uygulanması Türkiye'nin yüksek gelirli ülke olma yolundaki en önemli şarttır.

- Moral motivasyon her alanda çok önemli. Seçim döneminin ne kadar sert ve gergin olduğunu hep beraber yaşadık. Ama Türk siyasi geleneği böyle.

- Tabii ki gelişmiş ülkelerde bu tip gelenekler yok. Ben inanıyorum ki bizde de bunlar değişecektir. Bunların kimsenin moralini bozmaması gerekir.

- İstikrar ve güven ortamı ancak ülkeyi büyütebilir.

- Önümüze başka seçimler var diye karamsarlığa kapılmamak lazım.

- Daha önce ortaya çıkarılan suni krizler, yeni kurallar ve düzenlemer getirdi ve her şey belli. O yüzden herkesin işine gücüne bakması lazım.

- Siz moralinizi bozmayın, işinize gücünüze odaklanın.

- Türkiye'nin geleceğinden parlaklığından şüphe etmiyorum.

- AB yoluna TÜSİAD'ın ne kadar sahip çıktığını biliyorum. O yüzden hepinizi tebrik ederim.

TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Muharrem Yılmaz'ın konuşmasından satır başları:
- Türkiye gelişmiş bir ekonomi olmak istiyorsa gelişmiş bir demokrasiye sahip olmalı.

- Toplumu bir bütün olarak kucaklayan bir yönetim anlayışı inşa edilmeli.

- Demokraside sürekliliği kurumlar sağlar.

- Demokrasilerin temelinde hukuk vardır. Hukuk bir arada yaşama sözleşmesidir, bireyleri tek tek bağlar.

- Tam da bu yüzden hukuka sımsıkı sarılmalı ve onun örselenmesine izin vermemeliyiz.

- Yargı kurumunun toplumun mutlak güvenini alması gerekir.



Cumhurbaşkanı Gül salona gelişinde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve Doğan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ ile tokalaştı. (Fotoğraf: Rıza Özel/Hürriyet)

- Hukuk devleti ile yargının tarafsızlığı ve bağımsızlığı iç içedir
- TÜSİAD'ı eleştirenler çok siyaset konuşuyorsunuz diyorlar.
- Büyümedeki sert düşüşte mikro ve makro ekonomik sorunlarla birlikte azalan talebin de etkisi var. Ama siyasi gelişmelere bağlı nedenler de var.
- 4-5 yıl öncesinde örnek gösterilen Türkiye bugün bazı başlıklarda geride kalmış gibi hissediliyor. Demokratikleşme iradesinde eksiklik var gibi hissediyoruz, dostlardan da duyuyoruz.
- Ekonomik yavaşlamanın bir nedeni de hukuk zemininde oluşan hasarlardır.
- Düşük büyümenin bir nedeni de ekonomideki reform iradesinin eksikliğidir.

- Seçim barajının düşürülmesi toplumsal uzlaşmaya katkı sağlar
- Seçimsiz geçecek 4 yıl önemli bir fırsattır.
- Çözüm sürecinin sonuca ulaştırılabilmesini umudunu taşıyoruz.
- Türkiye'yi seven ve güvenen, yatırım yapan üyeleri ile yapıcı eleştiri öneri ve çalışmalarının ülkenin yararına sunmaya devam edecektir.

TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Erkut Yücaoğlu, yaptığı açılış konuşmasından şunları söyledi:
- Suriye konusundaki politikaların bizi uluslararası camiadan uzaklaştırdığı yönündeki algıların arttığını hissediyoruz.
- Seçimlerdeki kutuplaştırıcı unsur ve basını baskı altına alma çalışmaları ileri demokrasi ile bağdaşmıyor.
- Türkiye'yi Twitter ve Youtube' a erişimi engelleyen bir ülke olarak gördü dünya. Bu da bizi hiç istenmeyen bir duruma soktu
- Her türlü derin devlet girişimleri engellenmelidir
- Dışişlerinin dinlenmesi bir istihbarat zafiyetidir ve ulusal güvenlik meselesidir
- Anayasa Mahkemesinin yaptığı son düzenlemeler ve özel mahkemelerin kaldırılması son derece olumlu karşılandı.
- Kur-faiz dengesi yıl sonunda ciddi bir biçimde bozuldu. merkez bankası'nın faiz artışları kurlara fren etkisi yaptı.
- Otomotiv ve inşaat gibi sektörlerde durgunluk var. Hükümet büyüme hedeflerinin değiştirilmediği söylüyor. Acaba büyüme tamamen ihracatın artışı ile mi sağlanacak?

- Türkiye'nin orta gelir tuzağına yakalandığı bir görüntüden kurtulması gerekiyor
- Batı toplumunun bir parçası olmak istiyorsak ittifaklar ve politikalar temelinde bunun gereğini yerine getirmeliyiz
- Çözüm sürecine çok önemn veriyoruz. Fakat bu sürecin olgun adımlarla ilerlemesi gerekiyor.
- Bağımsız tarafsız yargı algısını tekrar inşa etmeliyiz.