Milliyetçi Harekat Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Kesret değil vahdet, ayrılık değil kavuşma, tefrika değil birlik, kavga değil kardeşlik, küslük değil kucaklaşma hepimizin üzerinde durmamız ve söz birliği etmemiz gereken manevi vecibelerdir. Bu itibarla kutlu dinimiz İslam’ın özünde kardeşlik, gerçek anlamıyla barış ve huzur içinde birlikte yaşama ülküsü vardır." dedi.

Kutlu Doğum Haftası dolayısıyla Ankara'da düzenlenen Kutlu Doğum programına katılan MHP Genel Başkanı Bahçeli, burada bir konuşma yaptı. Çok yerinde bir tercihle, 'Hz. Peygamber ve İnsan Onuru' temasının işlendiği bu yılki Kutlu Doğum Haftası’nın aranılan huzur, hoşgörü, istikrar ve kardeşlik için bir dönüm noktası olmasını Cenab-ı Mevla’dan niyaz eden Bahçeli, İhtiyacımız olan vahdet ruhunun, selamet ufkunun, hak ve adalet burcunun gök kubbemizde güneş gibi doğmasını, içimizi ısıtmasını ve önümüzü aydınlatmasını temenni ediyorum. İnsan onurunu hiçe sayanlar, insana saygıyı yabana atanlar, putların ardından gidenler, kız çocuklarını diri diri mezara koyanlar O’nun sayesinde hak yolunu bulmuşlar, hakikat çizgisini keşfetmişler, rahman ve rahim olan Allah’ı tanımışlardır. Ne mutlu bizlere ki, Cenab-ı Yaratan, bütün alemleri yüzü suyu hürmetine vücuda getirdiği Efendimizin izinden gitmeyi bizlere nasip etmiştir. Bundan daha büyük bir nimet, bundan daha büyük bir inayet kesinlikle yoktur ve ebediyete kadar da olmayacaktır." diye konuştu.

"İNSAN NE KADAR ONURLU İSE MİLLETTE O KADAR ONURLUDUR"

İnsan ne kadar onurluysa, insan ne kadar onur sahibi ise ondan mürekkep toplum veya milletin de o kadar onuru hak ettiğini bildiren Bahçeli, “İnsan olarak anlamlı yapan manevi değerler ne kadar hürmet ve takdire şayan ise, milli emanetler de bir o kadar itibar ve övgüye layıktır. İnsanın onurlu, mensup olduğu toplumun ya da milletin onursuz olduğu bir insanlık dönemi henüz görülmemiş ve yaşanmamıştır. İnsanı onurla payelendirilmiş bir milletin onursuz olması eşyanın tabiatına da, beşeriyetin mantığına da ve kutsallarımızın ruhuna da aykırı olacaktır. Tek tek fertlerden oluşan milli bünyenin, milli hasletlerin ve milli mevcudiyetin en az bireyin sahip olduğu onur düzeyi kadar saygınlıkla mündemiç olduğu şüpheye yer bırakmayacak kadar kesindir. Bu gerçeklerden yola çıkarak, insan onuruna riayet gösterilirken, onun oluşturduğu millet yapısının ihmal edilmesi de aklın inkârıyla bir ve aynı kategoride görülmelidir. Kesret değil vahdet, ayrılık değil kavuşma, tefrika değil birlik, kavga değil kardeşlik, küslük değil kucaklaşma hepimizin üzerinde durmamız ve söz birliği etmemiz gereken manevi vecibelerdir.” şeklinde konuştu.

"İSLAMIN ÖZÜNDE KARDEŞLİK ÜLKÜSÜ VARDIR"

"Zira maksat ikilik değil birliktir.” İfadesini kullanan Bahçeli, sözlerine şöyle devam etti: “Amaç iki olmak değil birde buluşmak, biri savunmak ve birlik hukukunu sahiplenmektir. Yüce Rabbimiz’in katında üstünlük derimizin rengine, kökenimizin ne olduğuna, nerede doğduğumuza ve nereli olduğumuza göre tayin edilmemiştir. Biliyoruz ki, üstünlük ırka, mezhebe, soya göre belirlenmemiştir.Yine üstünlük sosyal, kültürel, ekonomik ve siyasal avantajlara göre şekillenmemiş, üstünlüğün sınırları bunlara göre çizilmemiştir. Tereddütsüz iman ettiğimiz gerçek şudur ki, Allah katındaki üstünlük takvadadır. Yüce dergâhta en değerli olanımız, Rabbimize karşı gelmekten en çok sakınanımızdır. Bu itibarla kutlu dinimiz İslam’ın özünde kardeşlik, gerçek anlamıyla barış ve huzur içinde birlikte yaşama ülküsü vardır.”

Hz. Muhammed’de insanları ayırmayan, insanları farklılaştırmayan muazzam bir birliktelik iradesinin bulunduğunu vurgulayan Bahçeli, “Nitekim ‘Doğru olunuz; doğruluğa yöneliniz’ sözüyle, asırlar öncesinden insanlığa yüksek bir ahlak dersi vermiş, ne hazindir ki bu mana dolu sesleniş hala tam olarak anlaşılamamıştır. Elbette bu sözden ibret alınması ve hayatımıza da yön vermesi gerekirken, ısrarla kayıtsızlık gösterilmesi ve üstelik bu saplantının bazı kesimlerde zuhur etmesi kabul edilemeyecek bir hal olarak karşımızdadır. Peygamberimiz verdiği sözde durmayı imandan saymış ve aksi davranışları ise münafıklık alameti olarak reddetmiştir. En sıkıntılı anlarında bile üzüntüsü belli etmemiş, mübarek yüzünden tebessüm hiç eksik olmamıştır." sözlerini dile getirdi.

"İHTİYACIMIZ OLAN KARDEŞLİĞİ PEYGAMBERİMİZİN YOLUNDA BULACAĞIZ"

Aziz Peygamberin doğumunun üzerinden geçen yaklaşık 14,5 asra rağmen, sözleri, tavsiyeleri, yaşayış ve hayatı algılama biçimi herkes için çok önemli öğütler içerdiğini bildiren Bahçeli, sözlerine şöyle son verdi: “Ve İslam âleminin, içine düştüğü istikrarsızlık sarmalından ancak yanı başında duran kutlu rehberi doğru yorumlayarak çıkabileceği kuşkusuzdur. Bu duygu ve düşüncelerle, O’nun insanlığa tebliğ ettiği ilahi mesajların samimi bir şekilde benimsenmesini temenni ediyor, aranılan huzur ve hoşgörünün ziyadesiyle burada bulunacağına inanıyorum. Allah Resulü’nün tebliğ ettiği mukaddes mesajların hepimizi hidayete ve hakikate ulaştırmasını, ebedi saadete eriştirmesini Yüce Rabbim’den diliyorum. İhtiyacımız olan hikmeti, huzuru ve kardeşliği sevgili Peygamberimizin nurlu hayatında arayıp bulabileceğimize canı gönülden inanıyorum.”