Aziz ÖNAL/BİNGÖL, (DHA)- BİNGÖL ile Diyarbakır Barosu, İstanbul Çağlayan Adalet Sarayı'nda Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz'ın, makam odasında şehit edilmesini kınadı. Bingöl Barosu Başkanı Abdullah Alakuş ile baroya üye avukatları Bingöl Adliye Sarayı önünde toplanarak, Berkin Elvan soruşturmasını yürüten İstanbul Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz'a yönelik düzenlenen saldırıyı kınadı. Başkan Abdullah Alakuş, "İstanbul Çağlayan Adliyesi'nde hain bir saldırı sonucu hayatını kaybeden Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz'a yapılan saldırıya kınamak için toplandık. Şehit savcımıza yapılan saldırıyı kınıyor, kendisine Allah'tan rahmet, ailesi, yakınları ve yargı camiasına baş sağlığı diliyoruz. Bu saldırı yaşam hakkına yapılan bir saldırıdır, ailemizden, arkadaşlarımızdan birini kaybetmenin üzüntüsünü yaşıyoruz. Umarız bu saldırı yargı camiasına yapılan son saldırı olur" dedi. DİYARBAKIR BAROSU'NDAN KINAMA Diyarbakır Barosu Başkanlığı yaptığı yazılı açıklamada Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz'ın rehin alınarak öldürülmesini kınadıklarını açıkladı. Açıklamada, şöyle denildi: "Çağlayan Adliyesi'nde Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz'ın rehin alınarak öldürülmesini kınıyor, merhuma rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyoruz. Tüm hukuk camiasının başı sağ olsun. Bu eylem hukuka ve hukukla hak aramayı amaç edinen her kese yönelik yapılan bir saldırıdır. Ancak bir yandan meslektaşımız savcının acısını yaşarken, öte yandan da çeşitli siyasi kesimlerce ve medya organlarınca avukatlara yönelik yapılan haksız ithamları ve yine avukatların mahkeme binalarına girişleri ile ilgili yapılan yersiz yorumları da hayretle izliyoruz. Hukukun en etkin şekilde kullanılarak hak arama yollarını savunan ve her türlü şiddet eylemine karşı olduğunu her fırsatta deklere eden ve savunma mesleğinin bir örgütü olan Diyarbakır Barosu olarak mesleğimiz aleyhine yapılan bu tür haksız ve amaçlı propagandaları da kabul etmemiz mümkün değildir. Olayın faillerinin avukatlıkla veya avukatlık mesleği ile bir alakalarının olmadığı ortadadır. Dolayısıyla bu müessif olaydan dolayı avukatların hedef seçilmesi hiç bir şekilde tarafımızdan kabul edilemez. Adliye binalarının güvenlik açığı avukatlara tanınan haklardan kaynaklanmadığı gibi, avukatların bu tür güvenlik zafiyetlerinden sorumlu tutulmalarını da doğru bulmuyoruz."