'ŞIRNAK'TA 15 BİN 558 EV HASAR GÖRDÜ, 10 CAMİ YIKILDI' Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, Cizre ve Silopi’den sonra Şırnak'ta içerisinde TOBB Mesleki ve Teknik Anadolu, Şükrü Geliş Fen, İmam Hatip ile Spor Lisesi ve 2 öğrenci yurdunun bulunduğu Ortaöğretim Kampüsü'nün açılışını gerçekleştirdi. Şırnak'ın okullar bölgesinde düzenlenen açılış törenine Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki'nin yanı sıra TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Şırnak Valisi Mehmet Aktaş ve vatandaşlar katıldı. Törende kurdela keserek eğitim tesislerinin açılışını yapan Bakan Özhaseki, ardından toplanan vatandaşlara hitaben bir konuşma yaptı. Konuşmasında bölgede yaşanan terör olaylarına değinen Özhaseki, "Hepimizin bildiği gibi burada bir kötülük yaşandı. Karşımıza kocaman bir hasar çıktı. Şırnak merkezde 15 bin 558 ev hasarlı, aynı zamanda 10 tane cami yıkılmış. Şırnak geneline baktığımız zaman hasar gören ev sayısı 45 bin civarındadır. Şırnak’a ilk geldiğimde her yer harabeydi. Bunların temizlenmesi başlı başına zaman alıyordu. Çünkü bu evlerden ayrılırken teröristler içeriye el yapımı bombalar koymuşlar. Kapı koluna, buzdolabının kapağına koşmuşlar. Kuran-ı Kerim' oyup içerisine koymuşlar. Çocuklar eline aldığı zaman patlasın diye yere atmışlar. Bu vahşetlerin hepsi yaşandı" dedi. O ÜLKE ONLARI HALA AKLAMAYA ÇALIŞIYOR Bakan Özhaseki, Türkiye'nin zor bir çoğrafyada zor günler geçirdiğini belirterek, sınırlarımızın ateş çemberi ile çevrili olduğuna dikkati çekti. Özhaseki, şöyle konuştu: “Etraf ateş çemberi halinde. Bu coğrafya dünyanın en eski yerleşim yerlerinden biri. Fakat dezavantajı da var. Bu topraklar güzel olunca, bir çok hainin gözü burada. Hiçbir ülkede üremeyecek kadar fitne grubu burada. FETÖ diye bir bela var. Din duygumuzdan vurdular. Hepimizin hassas olduğu din duygusu değil mi, vicdan değil mi? Oradan vurdular. İnanç dediler, hizmet dediler. 'Bu ülkeye dost insan yetiştiriyoruz, bize yardım edin.' dediler. Bu konuda çok saf insanlarız. İyi niyetliyiz. Herkes yardım etti. Fakat bir gece geldi, gerçek yüzleri ortaya çıktı. Bunların gerçek yüzlerini gördük. Müslümanlık adına yaptıklarını söylüyorlar ama hırsızlık, iki yüzlülük, riyakârlık, yalancılık, insanları ikizlemek var. İftira ve her şey var. Çocukların imtihan sorularını çalıp, birilerini koruyup, bu yavruların hakkını yemek hangi dinde var. Anladık ki yaptıkları hiç biri İslami değilmiş. Bu gün oturdukları ülkenin kucağında birer maşa, piyonmuşlar ve o ülke onları hala aklamaya devam ediyor. Cumhuriyet kurulduğu yıllardan bu güne kadar, devlet kendi çapında ayakta kalma mücadelesi verirken bir takım yanlışlıklar yaptı. Bu yanlışı sadece buradaki insanlara değil, birçok gruba yaptı. Buradaki insanların isminin inkâr edilmesi, dilinin inkar edilmesi, özgür yaşatılmaması, hapishanede işkence, zülüm değil mi, zulüm. Ama bunları gidermenin yolu, oturup konuşmak, doğruyu bulmak, kendi içimizde bu kötülüklerin üstesinden gelmek. Elinize silah alacaksınız, dağa çıkacaksınız masum insanları vuracaksınız, evleri basacaksınız, çocukları öldüreceksiniz, böyle bir hak arama mücadelesi dünyada yok. Bunu yaparsanız, işte siz aynı FETÖ gibi o yurt dışındaki hainlere hizmet edersiniz." 'ÜLKEMİZ SINIRLARDINDA AMERİKA'NIN, RUSYA'NIN NE İŞİ VAR' Bakan Özhaseki, Irak ve Suriye topraklarında kan ve gözyaşı döken DEAŞ terör örgütü ile ilgili de değerlendirmede bulundu. Özhaseki, "DEAŞ diye bir bela çıktı. Bu bela bir proje örgüttür. O örgütü bir yerde savaştırıyorlar. İşi bitince öbür bölgeye naklediyorlar, orda savaştırıyorlar. Onu bahane ederek oraya geliyorlar. Ülkemizin sınırlarında Amerika’nın, Rusya’nın, birçok Avrupa ülkesinin ne işi var? Sınırları mı var, buraya ortak bir tarihleri mi var? Bir geçmişlerimi var, bunları sormayacak mıyız? Bunları soracağız. Soracağız ki aklımız başımıza gelsin. Buralarda birilerinin gözleri var. Gözleri çıksın onların" dedi. 'BELA, KAN, GÖZYAŞI GETİRİYORLAR' Avrupa'ya giden mültecilerin büyük güçlükler yaşadığına vurgu yapan Bakan Özhaseki, "Avrupa’ya giden mültecilere kapıyı kapatıp, bir damla su vermediler. Buradaki coğrafyaya verecekleri hiçbir şeyleri yok. Fransa’da bir belediye karar alıyor. 'Bu mültecilere herhangi bir ev sahibi su verirse dava açarız, ceza veririz' diyor. Bunlarda din, vicdan, insaf nerede. Mülteciye bir damla su vermeyenler, bu coğrafyaya insan hakları mı getirecekler? Demokrasi, özgürlük mü getirecekler. Hiçbir şey getirdikleri yok. Bela, kan, gözyaşı getiriyorlar. O yüzden bizim uyanık olmamız lazım. Bu işleri iyi bilmemiz lazım. Bu gibi hainlere ve onlara kucak açan devletlere karşı uyanık olmamız lazım. Sonra kardeşlik hukukunu tesis etmemiz lazım." diye konuştu.