Evet, maç başladı sayın seyirciler. Hakem iktidarın yandaşı olsa da, kuralları kafasına göre uygulasa da muhalefet öyle goller atıyordu ki bunları asla yok sayamayacaktı. Daha maçın ilk dakikaları; dakika bir, gol bir:
CHP adayını uzun süre açıklamayınca ortam üretilen senaryolarla çalkalanmaya başlamıştı. Hâlbuki CHP o anda yan paslarla rakibini uyutuyordu! CB adayı olarak Muharrem İnce’yi açıklar açıklamaz, gol ters köşeden gelmişti. Ah; keşke yine bir “Ekmelettin” olayı yaşanabilseydi; ama olan olmuş, Kılıçtaroğlu 1-0 önde başlamıştı bile. Emir kullarına ve dünyayı sadece kendilerinin etrafında döndüğü sananlara gün doğmuştu, artık atış serbestti… En tutulan senaryo şu oldu: “Kılıçdaroğlu, partide kendine rakip gördüğü ve yarın kendini o koltuktan kesin indireceği(!) için M. İnce’yi “kurtlar sofrasına” atarak CB adayı göstererek koltuğunu güvenceye aldı.” Ama halkımız bunu yutmadı.
Şunu gördük ki; diğer adaylar gibi Muharrem İnce de öyle İnce İnce değil; ortalığı inlete inlete geliyor!... Halk artık beklediği dili, davranışı, hoşgörüyü, yüzü gülen, sözüne güvenilen birini bulmanın sevinciyle alanları dolup taşırıyor. Tabi bu da bazılarının uykusunu fena kaçırıyor doğrusu… Valla biz yıllardır rahat uyuyamadık, biraz da uykusuzluğu birileri yaşasın bakalım!
2. gol hemen peşinden geldi;16 yıllık RTE döneminde ilk kez “gündemi belirleyen kişi” Kılıçtaroğlu oldu. Yandaş gazete, TV ve köşe yazarlarının öksürse canlı yayında hep birlikte haber yaptıkları RTE son günlerde neredeyse gündem dışı kaldı!... Bu durum bir yandan RTE ve yandaşlarını hem kızdırıyor, hem korkutuyor; diğer yandan altındaki koltuğun hızla çekilmesini sağlıyor. Halk yıllardır bıktı usandı! Şimdi artık “TAMAM” diyor, “YETTİ ARTIK” diyor, “BIKTIK” diyor, “SIKILDIK” diyor!...
3. golü RTE kendi kalesine atacaktı; İlk seçildiği dönemdeki halkın çoğunun iyi niyetle desteklediği AKP’nin kurucu kadrosundan, en yakınlarından şu anda RTE’nin çevresinde hiç kimsenin kalmadığı görülüyor. Bunların hepsi mi kötü insanlardı, bir tek RTE mi iyiydi diye düşünüyor vatandaşlarımız… Bu olayların bizlere dayatılan “Tek Adamlık” gereği olduğu artık net olarak belli oluyor.
Bunun dışında ülkenin yönetilemediği, yandaş gazete ve TV’lerde gösterilen ülkenin bizim ülkemiz olamayacağını da yaşayarak öğreniyorduk. Hak, Hukuk, Adalet kalmadı, her şey bir tek kişinin iki dudağı arasına bırakıldı. Özellikle ekonomi artık saklanamayacak şekilde battı! Halkın sabır taşı da çatladı! Bu nedenle halkımız sabırla 16 yıllık tek adamlık dönemini 24 Haziranda veya 8 Temmuzda bitirecek gol pasını beklemektedir.
Asıl “jeneriklik gol” hiç umulmadık bir anda geliverdi; Kılıçtaroğlu Tek Adamlık karşıtı cepheyi çok iyi değerlendirip bir araya getirdi. Önce görüşüp konuşabilmeyi, sonra herkesin ortak değerlerini ortaya koyabilmelerini, bunların uygarca tartışılarak ortak bir davranış yolu haline getirilebilmesini sağlayarak ana muhalefet lideri olarak yapması gerekeni en iyi şekilde yaptı. Bu aslında çok zor bir eylemdi. 4 değişik siyasi görüşteki partinin birlikte hareket edebilmesini sağlamak neredeyse olanaksız görünüyordu. Ama HDP hariç diğer partilerin birlikte davranabilmesini sağladı. HDP’nin bu birlikteliğin içinde olması için çok zorlasa da, şu andaki siyasi durum buna izin vermeyecekti, öyle de oldu. Bunda herkesin belli oranlarda suçu ve sorumluluğu olduğunu da söyleyeyim. Bu bir eksiklik olsa da HDP’nin de bu koşullarda bu uygulamayı anlayışla karşıladığını düşünüyorum. Demokrasi tarihine geçecek eylemleri büyük bir başarıyla yapabilen Kılıçdaroğlu siyasi tarihimizdeki haklı yerini alacaktır.
Önemli olan şimdilik dörtlü ittifak yapan partilerin başarılı olabilmesi için, bu gün verdikleri sözü özellikle ikinci turda mutlaka yerine getirmelerinden geçecektir. Bu da “serbest vuruş” golü olacaktır.
Bundan sonra atılacak gol; Sadece CB seçimlerinde değil, MV seçimlerinde de bu akılcı birlikteliğin sürdürülmesi, hangi parti o ilde güçlü ve bir fazla MV çıkarabilecekse hangi görüşte olursa olsun mutlaka onun desteklenerek iktidarın elinden bir fazla MV alınması ile olacaktır. Maçın sonuna az kaldı; ne yapsalar aradaki farkı kapatamayacaklarını anlıyorlar. Yeter ki muhalefet takım disiplinine uygun oynamayı sürdürsün. Şampiyonluk gelmek üzere!
Artık ülkemizin ve halkımızın hak ettiği demokrasiye yeniden başlamak için sayılı günler kaldı. Birlikten kuvvet doğduğunu, söz konusu ülkenin geleceği ise kalan her şeyin ayrıntı olacağını hiç unutmayalım!
Ya karanlıklara, ya aydınlıklara; karar sizin!