Zafer BARIŞ/ KAYSERİ, () - MİLLİYETÇİ Hareket Partisi Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu, "Bizim Meclis Başkanlığı için sunduğumuz aday, aynı zamanda CHP’nin de Cumhurbaşkanı adayıydı. İlk 2 turdan sonra Genel Başkanımız bir şey söyledi, bu açıklamadan sonra da CHP bizimle görüşmeye gelmedi. İsmet Yılmaz’ı MHP seçtirdi diyorlar ya, tam tersi aslında İsmet Yılmaz’ı CHP seçtirdi" dedi.
MHP Milletvekili Yusuf Halaçoğlu, partisinin Kayseri İl Başkanlığı tarafından düzenlenen iftar programına katıldı. Halaçoğlu burada yaptığı konuşmada, TBMM Başkanlığı ve koalisyon hükümeti görüşmeleriyle ilgili açıklamalarda bulundu. Meclis Başkanlığı seçimlerinde ve koalisyon hükümeti kurulması konusunda diğer partilerin MHP’ye tuzak kurduğunu, ancak MHP’nin bu tuzaklara düşmediğini ifade eden Halaçoğlu, "Son yaşanan siyasi gelişmelere bakacak olursanız, MHP’nin Türk siyasi hayatında ne kadar önemli bir yer tuttuğunu göreceksiniz. Dış politikaya bakacak olursanız, Suriye’nin kuzeyinde bir Kürt koridorunun kurulması çalışmaları görülmektedir. Buna ABD de destek vermektedir. Neredeyse, Suriye’nin kuzeyinde Akdeniz’e kadar bir koridoru kurmak üzereler. Şu an orada sıcak saatler yaşanmaktadır ve Türk Silahlı Kuvvetleri de orada yerini almıştır. Suriye’yle ilgili tezkere verildiği zaman bize AKP ile işbirliği yaptığımız söylenmişti. Biz MHP olarak Türk Silahlı Kuvvetleri’nin elini güçlendirmek için o tezkereye destek verdik ve şimdi ne kadar haklı olduğumuz ortaya çıktı" dedi.
Halaçoğlu, 7 Haziran seçimlerinin ardından ortaya çıkan Meclis tablosunu da değerlendirerek, şunları söyledi: "Değerli Genel Başkanımız, 3 yıldır HDP ile kolkola olan AKP ortak hükümeti kursunlar. Ama ne gariptir ki en başka akil adamlar bile böyle bir hükümet kurulmasını söylemiyorlar. HDP ise ilk başta AKP ile koalisyon hükümeti kurmayacağını söyledi. Ancak Dolmabahçe Sarayı’nda 10 maddelik ortak deklarasyon yayınladılar. Bunun cevabını veremiyorlar. Genel Başkanımız her zaman önce devletim ve milletim, sonra partim ve ben, der. Her zaman makam ve mevki için ilkelerinden taviz vermeyeceğini her zaman söyler. Nitekim, Kılıçdaroğlu’nun ‘Bahçeli Başbakan olsun’ teklifini şiddetle reddetti ve şunları söyledik: HDP’nin içeriden ya da dışarıdan desteklediği bir hükümeti asla ve asla kabul etmeyiz. Bütün bunlar, Meclis Başkanlığı seçimleriyle bağdaşıyor ve Genel Başkanımız bunların ardından çok istiyorlarsa, AKP, CHP ve hatta HDP ortak hükümet kursunlar, önerisinde bulundu. Anayasa’yı da istedikleri gibi değiştirsinler. Bizim Meclis Başkanlığı için adayımız Ekmeleddin İhsanoğlu’ydu ve kendisi Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde CHP’nin çatı adayıydı ve biz de desteklemiştik. Bizim Meclis Başkanlığı için sunduğumuz aday, aynı zamanda CHP’nin de Cumhurbaşkanı adayıydı. İlk 2 turdan sonra Genel Başkanımız bir şey söyledi, AKP adayı İsmet Yılmaz’a da, CHP’nin adayı Deniz Baykal’a da oy vermeyeceğimizi bildirdi. Bu açıklamadan sonra da CHP bizimle görüşmeye gelmedi. Hani İsmet Yılmaz’ı MHP seçtirdi, diyorlar ya, tam tersi aslında İsmet Yılmaz’ı CHP seçtirdi. Çünkü kendilerinin de adayı olan Ekmeleddin İhsanoğlu’na oy vermediler."
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, CHP Meclis Adayı Deniz Baykal’la 2002’deki görüşmesinin, aslında Cumhurbaşkanlığı görüşmesi olduğunu ifade eden Halaçoğlu, "2002 yılında İstanbul’da Erdoğan, o zaman CHP Genel Başkanı olan Deniz Baykal’la görüştü. O görüşmede, Meclis’te CHP’nin desteğiyle Tayyip Erdoğan’ın milletvekili olmasının yolu açılmıştı. O görüşmede, Cumhurbaşkanlığı görüşülmüştü. Dolayısıyla 2002’deki görüşmeyle, 2015’teki görüşmeler farklı mıydı? Hayır. MHP’nin eliyle Deniz Baykal Meclis Başkanı olacaktı. Düşünün ki, Cumhurbaşkanlığı, Meclis Başkanlığı onların elinde olacak, hükümeti de kendileri kuracaktı. Anayasa’yı da kendilerine göre değiştirecekler, Türk kelimesini çıkaracaklardı. Şimdi yapabilirler mi? Hayır. Üç gün sonra göreceksiniz, AKP-CHP hükümeti kurulduğu zaman da herkes nasıl bir oyun çevrildiğini anlayacak" açıklamasını yaptı.
Ak Parti'nin olası erken seçimde devletin imkanlarını kullanamayacağını söyleyen Halaçoğlu, "Eğer 45 günlük süreçte hükümet kurulamazsa, yani şimdi cumhurbaşkanı hükümet kurma yetkisini Davutoğlu’na verecek, o kuramazsa, Kılıçdaroğlu’na verecek. O da kuramazsa, erken seçime götürecek. Bu yetkisi var. Yani 45 günlük süreçte hükümet kurulamazsa, 3 aylık süre içerisinde seçime gidilecek. O süre içerisinde Meclis’teki 4 parti arasında hükümet kurulacak ve seçime gidilecek. Ancak AKP şimdiye kadar yaptığı gibi, o seçimde devletin imkanlarını kullanamayacak" diye konuştu.

FOTOĞRAFLI