Prof. Dr. M. Erman Or, klimaya maruz kalan hayvanlarda solunum sistemi ve çeşitli göz enfeksiyonlarının görülebileceğini belirterek, “Uzun tedavi gerektiren tablolarla karşılaşabiliyoruz.  Hayvanların direkt klimaya maruz kalınmaması sağlanmalı ve eğer öksürük, hırıltılı solunum, balgam çıkartma, ses kısıklığı gibi belirtiler ortaya çıkmışsa hemen veteriner hekim ile temas kurulmalı” dedi.

Yaz sıcakları insanları olduğu kadar bu dönemde hayatı onlarla paylaşan hayvanları da olumsuz etkiliyor. Güneş ışınlarının artmasıyla birlikte tüm hayvanlarda ısı çarpmalarının görülebildiğini anlatan Prof. Dr. M. Erman Or, önemli uyarılarda bulundu. Güneşe maruz kalan hayvanların vücut sıcaklıklarının artması sonucu solunum ve dolaşım yetersizlikleri yaşayacaklarını anlatan Prof. Dr. M. Erman Or, “Benzer bir durum sahipli hayvanların gerek kapalı alanlarda örneğin araba içinde camlar kapalı şekilde veya taşıma kabinlerinde tutulması sonucu da oksijen yetersizlikleri sonucu hayatlarını kaybedebilmekte. Böyle durumlarda hemen hayvanın oksijen alabileceği bir ortama alınması, gölgede tutulması ve gerekirse soğuk suyla ıslatılması hayati önemi olan uygulamalardır. Ardından en kısa sürede veteriner hekime başvurulmalıdır. Unutulmamalıdır ki kendimizin maruz kalmasını istemediğimiz ortam şartlarında can dostlarımızı da tutmamalıyız” dedi.

“HEMEN HEKİME BAŞVURUN”

Sıcak ve nemli günlerde insanlarla birlikte hayvanların da klimaya maruz kaldığına değinen Prof. Dr. M. Erman Or, şunları söyledi:

“Hayvanlarımızda da solunum sistemi ve çeşitli göz enfeksiyonları ortaya çıkabilmekte ve uzun tedavi gerektiren tablolar ile karşılaşılabilmekte. Direkt klimaya maruz kalınmaması sağlanmalı ve eğer öksürük, hırıltılı solunum, balgam çıkartma, ses kısıklığı gibi belirtiler ortaya çıkmışsa hemen veteriner hekim ile temas kurulmalı. Bir diğer önemli konu yaz aylarıyla beraber can dostlarımızın da bizlerle beraber çayırda, kırda, piknik alanlarında dolaşmaları. İşte bu sırada çeşitli riskler ile karşılaşılabilmekte. Örneğin kenelerle, pirelerle temas, ayrıca arı sokmaları ve pisipisi otlarıyla yaralanmalar en çok karşılaşılanları. Zira köpeklerin üzerinde logaritmik olarak çoğalan pireler ve öncelikle genelde fark edilmeyen kene ısırıkları hem parazitlerin kendilerinin hem de bu parazitlerle taşınan çeşitli hastalıkların hayvanlara bulaşmasına yol açmakta. Bu parazitlerle olmuşsa da sürekli deri muayene edilerek hasta sahibi tarafından ısırıklara hiç müdahale edilmeden hemen veteriner hekimle temas kurulmalıdır.”

BÖCEK ISIRMALARINA DİKKAT

Böcek sokmaları ve özellikle arı sokmalarının yaşamsal faaliyetleri engelleyebileceğine dikkat çeken İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Veteriner Fakültesi, aynı zamanda İstanbul Gelişim Üniversitesi Öğr. Üyesi Prof. Dr. M. Erman Or, “Bu yüzden ısırılan alana amonyak ile müdahale edilmesi, antihistaminik ilaçlar kullanılması, soğuk duş veya buz uygulamaları gündeme getirilmelidir. Eğer boğazından veya burnundan hayvanın arı sokması gibi bir durum varsa solunum bölgenin şişmesine bağlı olarak risk oluşturacağı için acilen veteriner hekime gidilmelidir. Şehir içinde olmasa da kırsal alan açısından yılan ısırmaları ya da akrep sokmaları önemli bir faktörlerdir” dedi.

“GIDALAR ÇABUK BOZULABİLİR”

İyi niyetle hayvanlara yemeleri için konulan çeşitli yem ve gıda artıklarının yaz aylarında çok daha hızlı bozulacağını anlatan Prof. Dr. Or, “Bunları tüketen hayvanlar zehirlenebilir. Benzer şekilde çeşitli ortamlara yönelik olarak yapılan ilaçlamalardan da ortaya çıkan zehirlenmeler söz konusudur. Böyle durumlarda en kısa zamanda veteriner hekime ulaştırılması gerekse de temel yaklaşım hayvanın kusturularak alınan toksin miktarının dışarı atılmasını sağlamaktır” uyarısında bulundu.

“DENİZE VE UZUN KILLARA DİKKAT EDİN”

Hayvanları denize sokarken dikkat etmek gerektiğini ifade eden Or, şu uyarılarda bulundu:

“Hasta sahipleri tarafından serinlemelerini sağlamak için denize sokulmaktadır. Bazı hayvanlar için bu zevkli olsa da bazıları bundan hoşlanmayabilir ve bazı durumlarda kulaklarına su kaçması ya da boğulma olayları ile bile karşılaşılabilinir. En kısa sürede yan yatırılarak, alınan suyun akciğerlere kaçmasını engellemek ve hızlıca veteriner müdahalesine başvurulması gerekmektedir. Uzun kıl örtüsüne sahip hayvanlarda artan bir şekilde sıcak ve nemli havaya maruz kalınması solunum ve dolaşım sisteminde zorlayıcı belirtiler ortaya çıkmasına yol açmaktadır. Bu nedenle yaz başlarında hayvanların traş edilmesi bu dönemde rahat etmeleri açısından çok önemlidir. Yine yaşlı ve kilolu hayvanların çok fazla, çok ağır beslenmemeleri ve yine güneş altında uzun süreli, eforlu yürüyüşler yapmamaları sağlanmalıdır. Hatta beyaz kıl örtüsüne sahip ve kısa kılları olan hayvanlarda güneş yanıkları ortaya çıkabilmektedir. Bunlar açısından yüksek koruma faktörlü güneş kremlerinin kullanımı önerilmektedir. Yaz, güzellikleri kadar riskleriyle de birlikte dikkatli ve gerekli önlemlerin alınmasıyla yaşanıp, çalışma döneminin tekrar yoğunlaşacağı günlere doğru her anı yaşanarak can dostlarımızla birlikte geçirilmeli.”