NÖROLOJİ Uzmanı Prof. Dr. Esen Saka Topçuoğlu, 'demans' (bunama) hastalığında risk faktörleri içerisinde yer alan yaş durumunun önemli olduğunu söyledi. Topçuoğlu, "Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) 2050 yılında nerdeyse 13,5 milyon kişinin demans hastası olacağını beklediklerini söylemesi, artan nüfustan dolayıdır. Risk faktörlerini azaltabilirsek, yaşlanmaya rağmen bu hastalıklara olan riskimizi azaltabiliriz" dedi.
Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Esen Saka Topçuoğlu, 'demans' hastalığının kişinin zihinsel fonksiyonlarını günlük yaşamında tek başına yapmasını engelleyecek derecede bozulma durumu olduğunu söyledi. Demansa neden olan pek çok hastalığın var olduğunu belirten Prof. Dr. Topçuoğlu, "Bunun en fazla görüneni Alzheimer hastalığıdır. Alzheimer hastalığı, demans olmadan da olabilir; yani Alzheimer hastaları demans olmayabilir. Her demans da Alzheimer hastası değildir. Örneğin, parkinson hastalığında da vitamin eksikliğinde de demans durumu yaşanabilir. Felçleri olan kişiler daha sonra demans durumu geliştirebilir" dedi.
'AİLEDE VARSA HASTALIĞA YAKALANMA OLASILIĞI ARTIYOR'
Prof. Dr. Topçuoğlu, demans hastalığının dünyada 5 milyon, Türkiye'de ise 700 bin civarında olduğunu kaydetti. DSÖ öngörüleri ile dünyada ve Türkiye'de bu rakamın arttığını ve artacağını beklediklerini ifade eden Prof. Dr. Topçuoğlu, şunları söyledi:
"Alzhemir ve demans hastalığının en önemli riski, yaştır. Yaşlandıkça bu hastalığa yakalanma riski artıyor. 65 yaş üzerindeki bir popülasyonda neredeyse yüzde 10 gibi bir riskten bahsediyoruz. 85 yaşın üzerinde ise neredeyse yüzde 50’ye yakın bir rakamdan söz ediyoruz. Herkes bu hastalıklara yakalanacak diye bir şey yok; ama yaş arttıkça bu hastalıklara yakalanma olasılığı belirgin bir şekilde artar. Bu hastalıklar kadınlarda biraz daha fazla görülebiliyor. Düşük eğitim seviyesi olanlarda, dengeli beslenmeyenlerde, kalp-damar sağlığına zararlı olan besinleri tüketenlerde, şeker hastası ve yüksek tansiyonu olanlarda, sigara ve alkol kullanımı, kafa travması geçirenler, ileri yaşta depresyon ve genetik geçişler risk faktörlerini oluşturuyor. Ailemizde bu hastalıklardan varsa, bizim de bu hastalıklara yakalanma olasılığımız artıyor. Her demans ya da Alzheimer hastası yaşlı da olmayabilir. Çok genç yaşlarda da olabiliyor. Genetik faktörü buna uygun olan kişilerde 20’li yaşlarda da başlayabiliyor."
'GELİŞMİŞ ÜLKELERDE DAHA AZ GÖRÜLECEĞİ ÖNGÖRÜLÜYOR'
Prof. Dr. Topçuoğlu, Demans hastalığında risk faktörleri içerisinde yer alan yaş durumunun önemli olduğunu vurgulayarak, "Yaşam süresi uzayınca bu risk faktörünün geçerliliğinden dolayı bu hastalıkların olma olasılığı artacaktır. DSÖ’nün açıklamalarında yer alan 2050 yılında nerdeyse 13,5 milyon kişinin demans hastası olacağını beklediklerini söylemesi de, artan nüfustan dolayıdır. Risk faktörlerini azaltabilirsek, yaşlanmaya rağmen bu hastalıklara olan riskimizi azaltabiliriz. DSÖ'nün rakamlarına göre gelişmiş ülkelerde, gelişmemiş ülkelere göre bu hastalıkların daha az ileride görüleceği öngörülüyor" diye konuştu.