TÜRK Tarih Kurumu tarafından 'Van'da 1'inci Dünya Savaşı'nda Ermeniler' konulu sempozyum düzenlendi. Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof.Dr. Mehmet Metin Hülagü, Ermeniler ile tarih boyunca bir sorun olmadığını belirterek, "Ermeni konusu bize emperyalizmin bir mirası olarak hediye edilmiştir" dedi.
Yüzüncü Yıl Üniversitesi Cengiz Andiç Kültür Merkezi'nde düzenlenen sempozyuma Türk Tarih Kurumu (TTK) Başkanı Prof. Dr. Mehmet Metin Hülagü, Van'daki Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Peyami Battal ve çeşitli üniversitelerden 30 bilim insanı katıldı. Açılış konuşmasını TTK Başkanı Prof. Dr. Mehmet Metin Hülagü yaptı. Başkan Prof.Dr. Hülagü, 24 Nisan'ın Türkler için çok birşey ifade etmediği halde, Ermeniler'in bu tarihi sambol haline getirdiğini ve dünyada bir takım çağrışımlar yaptığını söyledi. 
Ermeniler'in dış unsurların etkisiyle problem haline geldiğini belirten TTK Başkanı Prof.Dr. Hülagü, tarihte Ayestefanos Anlaşması'nda Ermeni konusunun anlaşma maddesi haline geldiğini ve Berlin Antlaşması'nın ardından da Ermenilerin uluslararası anlaşma haline geldiğinin görüldüğünü ifade etti. Başkan Prof.Dr. Hülagü, şöyle dedi:
"Bu anlaşmalardan gayri müslümlerde hareketlenmeler başladı. Gayri müslimlerin ilerde bağımsız devlet olma yolundaki mücadelelerinde temel belirleyici unsur dış devletlerden aldıkları desteklerdir. Rumlar dış destekler nedeniyle bağımsızlık kazanmışlardır. Dış desteklerle bağımsızlık elde etmişlerdir. Ermeniler de dış destek alabiliriz düşüncesiyle İngiltere, Fransa ve Rusya ile temas halinde olmuşlardır. 1880-1914 yılları arasında Anadolu'nun birçok şehrinde Ermeni isyanıyla karşılaşıyoruz. 1'inci Dünya savaşına kimlerle girdiğimizi baktığımız zaman Osmanlı'nın karşısında Fransızlar, İngilizler ve Ruslar vardı. Ama bir de Ermenilerle savaştık. Savaşan ülkelerden biri değildi. Ama Doğu'da, Van'da başka yerlerde Ermeni alaylarıyla karşılaştık. Diğer ülkelerin iş birliğinde onlarla mücadele ettik. Ermeni birliklerinin İngiliz, Fransız ve Ruslarla iş birliği yaptıklarını Van'ı yaktıklarını görüyoruz. Oysaki biz Ermenilere savaş ilan etmedik. Çünkü bizim sadık vatandaşlarımızdı. Ama bir şekilde Ermenileri bertaraf etme zorunda kaldık." 
"ESKİ VAN ŞEHRİ AÇIK HAVA MÜZESİ OLSUN"
Eski Van şehrinin açık hava müzesi olmasını isteyen Başkan Prof.Dr. Hülagü, Van'da yıkılan bir kent bulunduğunu, arkadaşlarının kendisini Van Kalesi'ne götürdüklerini belirterek, şöyle dedi:
"Van Kalesi'nin diğer tarafının yıkılan, yakılan Van olduğunu gördük. Van'ın diğer yüzü eski Van şehri  açık havamüzesi haline getirilebilir. Yakılmadan önce bu haldeydi bu eserler vardı. Van'ın neleri kaybettiği, hangi varlıklarından yoksun kaldığı bu müze ile gelenlere anlatılabilir. Ermeniler bunları fırsat olarak değerlendiriyor."
"EMPERYALİZMİN HEDİYESİ"
TTK Başkanı Prof.Dr. Mehmet Metin Hülagü, Ermeniler ile tarih boyunca hiç huzursuzluk olmadığını anlattı. Prof.Dr. Hülagü, şöyle devam etti:
"Ermeni konusu bize emperyalizmin bir hediyesidir. Tarih boyunca Ermenilerle hiçbir huzursuzluğumuz olmamıştır. İngiliz, Rus ve Fransızlar'ın Ermeni unsurunu uluslararası anlaşmalara dahil etmeleri ilişkilerin bozulmasına neden olmuştur. Ermeniler bütün dünyada bunu soykırım olarak adlandırmaktadır. Bizim tarihimizde soykırım yoktur ve örneğini bulmak imkansızdır. Tarihe baktığımız zaman soykırım yerine, şefkatle yaklaşıldığını zulme uğrayanlara şefkat gösterildiğini görürüz. Bu soykırım iddiasını 3 noktada ele alıyorum. Ermenilere hakikaten bir noktada tebrik etmek gerekiyor. Çünkü ciddi propaganda yapıyorlar. Herhalde Van Ermenilerin olsaydı biz de yakmış olsak, bunun birkaç kez filmini yapmış ve burayı merkez haline getirmiş olurlardı. Çünkü çok iyi propaganda yapıyorlar. Bunu yaparken hep semboller kullanıyorlar. 24 Nisan onlar için semboldür. Soykırım anıtı semboldür. Her şeyi sembol haline getiriyor ve insanların hafızasında kalacakları öne çıkararak yönlendirme başarısını göstermeye çalışıyorlar. Bizim çalışmalarımızda böyle semboller yok. Kentlerimiz yakılmış insanlarımız katledilmiştir ama bizim bir sembolümüz yok. O nedenle semboller üzerinden yüklenerek bu propagandayı çok güzel yürütüyorlar. Parlamentolar toplumları yargılayamazlar böyle karar verme hakları yoktur. Bunu bilmelerine rağmen her yıl parlamentolardan yazı çıkarmaya çalışıyorlar. Hukuki açıdan Ermenilerin iddiaları mesnetsizdir hukuki unsura dayanmamaktadır. Lozan anlaşmasıyla bu konu kapanmıştır. Hukuki yönden iddiaların mesneti yoktur. Ermeniler çağrılara rağmen hiçbir toplantıya katılmamaktadırlar. 'Arşivlerimizi açtık, siz de açın' diyoruz açmıyorlar." 
"1915 TEHCİR DEĞİL ÇANAKKALE'DİR"
Ermeniler'in arşivleri açmadan suçladığını belirten TDK Başkanı Prof.Dr. Hülagü, bunun adilane olmadığını söyledi. Prof.Dr. Hülagü, medeniyet, kültür olarak savaştan hoşlanmayan millete mensup olduklarını ifade ederken, "Savaş nahoştur. Savaş bizim kültürümüzde en son başvurulması gereken husustur. Savaş, bizim kültürümüzde tercih edilmez, kabul edilmez. Ama Birinci Dünya Savaşı yaşanmıştır irademiz dışında çıkmıştır. Katılmak zorunda kalmışızdır. Kayıplar söz konusudur. Doğru olduğunu kabul etmiyoruz. Allahın yarattığı her cana saygı duymak gerekir. Ona zulmetmemek icap eder. Savaşta yaşananları tasvip etmiyoruz. Ölenlerin hepsini acıyla karşılıyoruz. Biz kendi topraklarımızı müdafa ettik kendi topraklarımız adına şahadet şerbetini içtik. 1915 tehcir değildir. Aynı zamanda bir Çanakkale'dir. Çanakkale'yi unutmamak gerekiyor. Birinci Dünya Savaşı doğu cephesiyle bitmedi. Çanakkale'de 250 bin şehit verdik. İnsanımızı toprağa gömdük. İngilizlerin, Fransızların onlara destek çıkan Ruslar'ın 'İlla Çanakkale'yi alacağım' hırsları yüzünden 250 bin vatan evladını toprağa gömdük" dedi. 

OB,OA(FE/İD) (FOTOĞRAFLI)