VAN'ın Gürpınar İlçesindeki Urartu dönemine ait Çavuştepe Kalesi’nin 57 yıllık bekçisi ve dünyada Urartuca’yı bilen az sayıda insandan biri olan Mehmet Kuşman (80) bu dili yaşatmak için çabalıyor. Dünyada bu dili bilen 12 kişiden biri olan Kuşman, dilin unutulmaması için Urartuca’yı en büyük oğluna da öğrettiğini, dilin yaşatılmasının çok önemli olduğunu belirtti. Emekli olmasına rağmen 14 yıldır kalede kalmaya devam eden ve ömrünü adeta buraya adayan Kuşman, bölgeye gelen yerli ve yabancı turistlere de Urarartu alfabesini anlatıp, Urartuca yazdığı tablet ve kolyeleri satarak geçimini sağlıyor.
Gürpınar İlçesine 10 kilometre uzaklıkta bulunan Van- Hakkari Karayolu'nun güney tarafında bulunan Urartulara ait Çavuştepe Kalesi'nde 43'ü kadrolu olmak üzere toplam 57 yıldır bekçilik yapan Mehmet Kuşman, Türkiye'de Urartucayı bilen 7, dünyada ise 12 kişiden biri olduğunu söyledi. Kuşman, bu dili bölgeye kazı çalışması için gelen hocalardan ve onların verdiği kitaplar ile Suriye ve Irak'tan aldığı yayınlardan öğrendiğini belirtti. 
57 YILDIR BU KALEDE BEKÇİLİK YAPIYORUM
Urartucayı öğrenmek için büyük çaba gösterdiğini anlatan Kuşman, "Önce buradaki kazılarda levhaların üzerindeki yazıların ne anlama geldiğini anlamaya çalıştım. Daha sonra Van Kalesi'ndeki kitabeleri bir deftere yazdım. Ardından da İran, Irak ve Suriye'ye giderek Ururtuca yazılan kitabeleri tek tek not ettim. Onları gelip çalıştım. Yaklaşık 3 yıl içinde alfabeyi oluşturdum. Daha sonra da dili öğrenip kelimeler kurmaya başladım. Şu anda dünyada Ururtuca'yı bilen 12 kişiden biriyim. Şimdi taş levhalar üzerine Urartuca yazıp süs eşyası olarak satıyorum. Buda benim için ayrıca bir gelir kaynağı oldu. 2005'te emekli oldum. Emekliye ayrıldıktan sonra da burada gönüllü olarak kalmaya devam ettim. Ben 14 yıldır burada gönüllü bekçilik yapıyorum" dedi.
Kuşman, Çavuştepe Kalesi'nin bekçiliği, temizliği ve gelen turistlere tercümanlığını yaptığını anlatarak, "Çok eskilerde Türkiye'de Urartuca bilen 60-65 kişi vardı. Şimdi artık herkes öldü. Beni de sayarsanız bu sayı 7'ye indi. Bundan dolayı Kültür Bakanlığı beni zaman zaman yurtdışına gönderiyor. Ben de artık 80 yaşıma girdim. Burada sabah geldiğim ilk saatlerde kalede çöp temizliği yapıyorum. Daha sonra kalede kaçak kazı yapılıp yapılmadığı konusunda kontroller yaptıktan sonra tezgahıma geçip taş yapıyorum. Buraya gelen turistleri gezdiriyorum. Buranın tarihi ile ilgili bilgiler veriyorum. Urartuca yazdığım yazıları gösteriyorum. Benim yaşımda olanlar hiçbiri çalışmıyor" diye konuştu.
UNUTULMAMASI İÇİN BU DİLİ ÖĞLUMA DA ÖĞRETTİM
Kuşman, bu dilin unutulmaması için oğluna da öğrettiğini söyleyerek, "Oğlum üniversiteyi bitirdi. Şimdi Van'da Sosyal Güvenlik Kurumu'nda şef. Geleceğin Kaymakım adayı. Oğlum bana söz verdi. Kaymakam olduktan sonra Türkiye'nin neresine tayini çıkarsa çıksın en az 10 kişiye Urartuca dilini öğreneceğini bana söyledi. Ben de çok sevindim. Bu konuda talep yok. Van'a gelen her valiye de bu durumu anlattım" dedi.
TARİHİ ESERLERİ YURTDIŞINA SATMAYIN
Vatandaşları tarihi eserler konusunda da uyaran Kuşman, "Vatandaşlarımız buldukları bir eseri müzelere versinler. Yabancılara vermesinler. Yabancılara verdikleri zaman hem kendisi, hem devlet zarar eder. Tarihi eserlerin bizim ülkemizde kalması bizim açımızdan çok iyi bir şey" ifadelerini kullandı.
Samsun'dan Van'a gelen kafileye rehberlik yapan Merve Keçeci ise Urartuca dilini nadir bilen insanlardan biri olan Mehmet Kuşman'ı görmek için Çavuştepe Kalesi'ne geldiklerini söyledi.
Kafilede yer alan Ayça Arslan ise Urartucayı bilen nadir insanlardan biri olan Mehmet Kuşman'ı herkesin gelip ziyaret etmesini isteyerek, "Amcamız 80 yaşına girmesine rağmen Türkiye'de Urartuca dilini bilen nadir insanlardar biri. Bazalt taşından bir çok şekiller yapmış. Tanrı Haldi'nin, karısı Hela'nın bütün hepsinin yazıtlarını hep bazalt taşlarına işlemiş. Kendisi 57 yıldır burada bekçi ve burayı herkese tanıtmaya çalışıyor" dedi.
KUTU
Gürpınar ilçe merkezine 10 kilometre mesafede bulunan Urartu dönemine ait Çavuştepe Kalesi, II. Sarduri tarafından M.Ö. 764-734 ta-rihleri arasında yaptırılmış. Kurucusuna izafeten kale, Sardur'un şehri anlamında 'Sardurihinili' olarak adlandırılmaktadır. Burası İ.Ü. Edebiyat Fakültesi'nden Prof. Dr. Arif Erzen tarafından 1961-1986 yılları arasında yürütülen kazılar sonucunda ortaya çıkarılmıştır.