MOĞOLİSTAN Büyükelçisi Dr. Bold Ravdan, Moğolistan ve Türkiye arasındaki sağlam ilişkilerin temelinin eğitim olduğunu belirterek, "Bugün Moğolistan’dan 500’e yakın öğrencimiz Türk üniversitelerinde eğitim görüyor. İleride bu öğrencilerin sayısı daha da artacaktır" dedi.

Moğolistan-Türkiye ilişkilerinin 50'nci yılı nedeniyle düzenlenen Türk-Moğol İlişkileri Paneli. alanında uzman birçok ismi buluşturdu. Bahçeşehir Üniversitesi ile Türk Ocakları İstanbul Şubesi iş birliğiyle düzenlenen panelde, iki ülke arasındaki tarih, dil, arkeoloji, sanat ve kültür konuları ele alındı. Açılış konuşmasını Bahçeşehir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şirin Karadeniz’in gerçekleştirdiği panele, Türk Ocakları İstanbul Şube Başkanı Dr. Cezmi Bayram, AK Parti Milletvekili ve Türkiye Moğolistan Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Başkanı Mehmet Erdoğan, Moğolistan Büyükelçisi Dr. Bold Ravdan katıldı. Açılış konuşmalarının ardından iki ülke arasındaki süreç alanında uzman isimlerce tartışıldı. 

MOĞOL BÜYÜKELÇİ: TÜRKİYE BİZİM KARDEŞ ÜLKEMİZ

'Resmi olarak bir ülkeyi kardeş olarak görüyoruz o da Türkiye' diyerek sözlerine başlayan Dr. Bold Ravdan, "1990’lı yıllarda Moğolistan demokrasiye yeni geçiş yapmıştı. Moğolistan diplomasisi kötü bir durumdaydı. Bu zor zamanlarda ilk defa Türkiye Cumhuriyeti’nden resmi bir yetkili Moğolistan’a geldi ve Türkiye-Moğolistan ilişkilerini geliştirmek adına müzakerelere başladı. Moğolistan ve Türkiye arasındaki bugünkü sağlam ilişkilerimizin temelini oluşturan Türkiye’de lisans ve yüksek lisans eğitimlerini görmüş geri dönüp Moğolistan’da iş sahibi olmuş 2 bin küsur Moğolistan vatandaşı. Bugün ise Moğolistan’dan 500’e yakın öğrencimiz Türk üniversitelerinde eğitim görüyor. Görüyoruz ki ileride Türkiye’deki üniversitelerde eğitim görmesi için Moğolistan’dan gidecek öğrencilerimizin sayısını artırabiliriz. Bunun için nasıl çalışmalar yapmamız gerektiğini araştırmalıyız" diye konuştu.

"MOĞALİSTAN TOPRAKLARINDA CİDDİ KAZILAR YAPILIYOR"

Türkiye'nin Moğolistan’da, Moğol devletinin arzu ve gayretiyle ciddi arkeolojik kazılar yaptığına dikkat çeken Dr. Cezmi Bayram, "O kazıları görünce, Türk tarihi şimdi yeniden ve doğru şekilde yazılma imkânı bulacak dedim. Daha önce biz oralarda araştırmalar yapan şarkiyatçıların değerlendirmelerine dayanarak tarihimizi yazıyorduk. Artık kendimiz araştırma yapıyoruz. Kendimiz değerlendireceğiz ve oradan da yeni bir tarih ortaya çıkacak. Bu zamana kadarki tarihi değerlendirmede hep başkalarının görüşleri esastı. Bu, bizim o coğrafyaya bakışımızı da etkiliyordu, işte bunların yeniden değerlendirilmesi lazım" dedi.

"TÜRK GELENEKLERİ UNUTTURULDU"

Bilge Kağan, Kül Tigin, Tonyukuk, İlbilge Hatun, Cengiz Han’ın Türkiye ve Moğolistan’ın ortak değerleri olduğunu anlatan AK Parti Milletvekili Mehmet Erdoğan, şunları söyledi:

"Türk Moğol devleti bizim ortak devletimiz. Çünkü Altay Türklerinin hepsi orada, o imparatorluğun içinde. Dr. Rıza Nur kitaplarında bahseder. Bir dönem Türklerin nüfusu Çinlilerden daha fazlaydı. Maalesef biz Türk milleti olarak asimilasyona çok açığız ve çabuk uyum sağlıyoruz. Bugün o topraklarda sadece Rusya’da 16 Türk boyu yaşıyor. Bolşevik İhtilali sonrası Türklük ibaresini kaldırıp hepsine boy isimleri verildi. Azeri, Özbek ve Kazak gibi… Bunlar bir ırkmış gibi ön plana çıkarıldı ve Türklük unutturuldu. Türk milletinin örf, adet ve gelenekleri unutturuldu."

"100 MOĞOL ÖĞRENCİ EĞİTİM GÖRÜYOR"

Moğolistan ve Türkiye’nin asırladır bir arada olduğunun altını çizen Rektör Prof. Dr. Şirin Karadeniz ise panel hakkında bilgi vererek Bahçeşehir Üniversitesi bünyesinde eğitim gören Moğol öğrencilere dikkat çekti.

Prof. Dr. Karadeniz, "Ortak tarihimiz, kültürümüz, dil konusunda ortaklığımız var. Bu anlamda ilişkilerimiz asırladır devam ediyor. Siyasi ilişkilerimizin tekrar başlamasının 50. yılı münasebetiyle aynı zamanda Moğolistan Kültür Elçisi olan Mütevelli Heyet Başkanımız Enver Yücel’in de isteğiyle bu paneli düzenledik. BAU Global ağının içerisindeki üniversitemiz aynı zamanda Moğol gençlerimizin eğitim gördüğü ve Washington DC’deki birçok üniversitemizin de Moğol öğrencileri ağırladığı bir ağa sahip. Burada gençler yoluyla eğitim üzerinden eğitim ve kültür köprülerinin daha sürdürülebilir kılındığını görüyoruz. Çünkü bu gençler hem eğitim alıp hem Türkçeyi öğrenip kültürümüzü iyi öğrendikleri zaman kendi ülkelerine döndüklerinde ülkemizin de birer temsilcisi oluyorlar. BAU Global ağında 100’ün üzerinde Moğolistan’dan gelen gencimiz var. Bu sayının gittikçe artmasını da istiyoruz” değerlendirmesinde bulundu.