DÜNYA’DA 463, Türkiye’de ise 10 milyonu aşan diyabet hastası var. Günden güne artan bu rakamdan hareketle Türk mühendisleri tarafından geliştirilecek ‘ISPAD Mobil Uygulamasının diyabet hastalarına ve doktorlara rehber olması hedefleniyor. Diyabetle ilgili son gelişmelerin ve tedavi yöntemlerinin yer alacağı mobil uygulama, 6 ay sonra akıllı telefonlarda kullanılabilecek.

Bahçeşehir Üniversitesi, Yale Üniversitesi ve Uluslararası Pediatrik ve Ergen Diyabet Derneği (ISPAD) güçlerini birleştirerek diyabet hastalarına rehber olacak bir mobil uygulama geliştiriyor. Uygulamanın yazılım sürecini ise Bahçeşehir Üniversitesi Mühendislik Fakültesi yürütüyor. Sağlık ve teknolojiyi birleştirerek Türkiye ve dünyadaki tüm diyabet hastalarına ve bu alanda çalışan doktorlara rehber olması hedeflenen ‘ISPAD Mobil Uygulaması’ tip 1 diyabetin iyileştirilmesi ve takip edilmesi için hizmet verecek. Mobil uygulamanın tanıtımı ve çalışmalarda gelinen son durum Bahçeşehir Üniversitesi’nde düzenlenen etkinlikte masaya yatırıldı.

“UYGULAMAYI TÜM DÜNYA KULLANABİLECEK”

Amerika’da ‘yapay pankreas’ ve ‘ultra hızlı etkili insülinler’ alanında yaptığı çalışmalarla tanınan mobil uygulamanın bilimsel yürütücülüğünü üstlenen Yale Üniversitesi, Pediatrik Endokrinoloji ve Diyabet Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Eda Cengiz, proje hakkında şunları söyledi:

“Bu işe gönül vermiş birçok kişiyle takım oluşturduk. Bizim en büyük ihtiyacımız teknik ekipti. Bahçeşehir Üniversitesi’nden Nafiz Hoca’nın (Prof. Dr. Nafiz Arıca) ve Enver Yücel’in desteğiyle bu teknik destek sağlandı. Dünyayı etkileyecek bir projeye imza atacağız. Bu diyabetle ilgili bir akıllı telefon aplikasyonu olacak. Büyük bir kitleye hitap edecek. Ana amacı ise eğitim. Bilgi kirliliği olmadan az ve öz etkili bir şekilde insanlara diyabetin ne olduğunu, neler yapılması gerektiğini anlatacak bir aplikasyon planlıyoruz. Daha da önemlisi dünyanın dört bir tarafında diyabet uzmanları var. Diyabet uzmanı olmayan bölgelerde hastalıkla mücadele eden klinisyenler var.  Onlara bilgiyi bu şekilde iletmeyi düşünüyoruz. Bu uygulamayı tüm dünyaya açacağız. Böylece Afrika’nın en ücra köşesindeki köy doktoru da Türkiye’nin köylerinde hizmet veren doktorlar da yararlanabilecek. Aynı zamanda şeker hastaları ve yakınları da yararlanacak.”

İÇERİĞİNDE HANGİ BİLGİLER YER ALACAK?

Aplikasyonun içeriğinden de bahseden Prof. Dr. Eda Cengiz, “Aplikasyonu açtığınızda profesyonel misiniz, yoksa bir hasta ya da hasta yakını mısınız? bu belirlenecek. Arkasından klinisyen olarak İSPAD’ın onayladığı belli teknik bilgilere ve tedavi sistemlerine detaylı şekilde ulaşabileceksiniz. Hasta yakınıysanız da diyabetle ilgili bilgilere ulaşabilecekseniz. Nasıl Beslenilir? Yaşam şekli nasıl olmalıdır? gibi hastaları yakından ilgilendiren sorularından hareketle basamak basamak bilgilere ulaşabileceksiniz. Yapay zekâ teknolojisi ile o sizi yönlendirecek. Böylece sistem içinde kaybolmayacaksınız. Doğru bilgiye efektif ve çabuk bir şekilde ulaşacaksınız. İstediğimiz diğer bir şey de kullanıcılardan bilgi almak. Biz bu sistemin nasıl daha iyi iyileştirici olacağını öğrenerek geliştireceğiz” dedi.

“HASTA SAYISI 700 MİLYONA ULAŞACAK”

Dünyada tip 1 ve 2 olmak üzere 463 milyon diyabet hastası olduğunu anlatan Prof. Dr. Eda Cengiz, “Sizin bunu en az 2 ve 3 ile çarpmanız lazım. Çünkü diyabet sadece hastayı etkilemiyor. Onun çevresini de yakından etkiliyor. Rakamlar git gide de artıyor. 2045 yılında biz hasta sayısının 700 milyona ulaşacağını tahmin ediyoruz. Diyabetin komplikasyonlarından etkilenen milyonlarca insan var. Bu sayının artışının nedeniyle halen baş edilemiyor. Çığ gibi büyüyen ve zarar veren bir hastalık diyabet o nedenle gecikmeden bir şeyler yapılması şart” ifadelerini kullandı.

Bahçeşehir Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nafiz Arıca, “Yanlış tedavi ve bilinç yüzünden milyonlarca insan hayatını kaybediyor. Bu kadar insandan birinin hayatına dokunabilmek adına bu projemiz başladı. Bu proje veri ve bilgiye erişimin kısıtlı olduğu bölgeler başta olmak üzere yoğun bilgi eksikliğinin olduğu dünyada insanları bilinçlendirip farkındalığını artırmak amacıyla geliştiriliyor. İSPAD’ın sahip olduğu veri ve bilgiyi tüm insanlığın hizmetine sunmayı ve dünyanın her noktasından erişilir olmayı hedefliyoruz” dedi.

YAPAY ZEKA TEKNOLOJİSİ KULLANILACAK

Uygulamada 5 farklı kullanıcı ara yüzü olacağını anlatan Prof. Dr. Nafiz Arıca, şöyle devam etti:

“Bunlar hasta, hasta yakını, küçük hastaların öğretmenleri, alanında uzman sağlık personeli, alan dışı sağlık personeli. Az gelişmiş ülkelerdeki uzman doktorların güncel veriye ulaşmasını da hedefliyoruz. Uygulama, ilk olarak İngilizce başlayacak, ardından Türkçe olacak. Daha sonra farklı dillerde bu uygulamayı geliştirmeyi hedefliyoruz. Yapay zeka teknolojisini kullanıyoruz. Yapay zekayı 3 başlık altında toplayabilirim. Akıllı sohbet robotu, büyük verinin analiz edilmesi, akıllı interaktif eğitim sistemi. Ama uzun vadede yapay zeka teknolojisinin önünde kimsenin durabileceğine inanmıyorum. Sağlık sektöründe bu teknoloji daha dikkatli şekilde kullanılıyor. Orta vadede sağlık sektöründe yapay zeka teknolojilerinin önünde durabileceğine inanmadığımdan uzun vadede geliştirdiğimiz bu sistemin teşhis ve tedaviye yönelik önerilerde bulunan bir sistem haline getirilmesini hedefliyoruz.”