TUNCELİ'de 1938 yılında yaşanan olaylar sırasında kaybolan kızların konu edildiği 'Dersim'in kayıp kızları' belgeselinin ikincisi olan 'Hay Vay Zaman' adlı filmin galası Tunceli'de yapıldı.
Nezahat Gündoğan'ın yönetmenliğini yaptığı ve 2013 Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde jüri özel ödülü alan, 'Hay Vay Zaman' belgeselinin galası, bugün Tunceli'de yapıldı. 1938 olayları sırasında bir asker tarafından evlatlık olarak alınan Emoş Gülver ve kızı Serpil Temtek, 76 yıl sonra Tunceli'ye gelerek akrabalarını arama çabasının anlatıldığı film, sinema salonunda gözyaşları arasında izlendi.
YAŞADIĞIM HEYECANIN VE ACININ TARİFİ YOK
Film öncesi konuşan Emoş Gülver, doğduğu topraklara geldiği için mutlu olduğunu, olaylarda ölen insanların arasından sağ kurtulduğunu belirterek şunları söyledi:
"1938 Dersim katliamı sırasında annem, babam, bütün ailem Tüllük Köyü'nde bir arazide yüzlerce kişi ile birlikte kurşuna dizildi. O sırada ben de annemin yanındaydım, herkes öldü, ben sağ kurtuldum. Ağabeyim vardı o da yaralı kurtuldu. Ağabeyim ile birlikte saatlerce yürüdük evimize doğru gittik, ağabeyim orada öldü, ben ortada kaldım. Köye gelen bir subay evlatlık alarak Tunceli merkeze getirdi. Bir süre burada kaldık. Askeri harakat bitince İstanbul'a götürdüler ve orada farklı bir yaşam devam etti ve evlenerek oraya yerleştim. Bu yaşıma gelinceye kadar hep ailemi, kökenimi aradım. Ama belgeseli çeken Nezahat Gündoğan ile irtibat kurarak 2 sene önce Tunceli'ye kızım Serpil ile birlikte gelerek, 76 yıl sonra doğduğum toprakları gördüm, yaşadığım heycanın, acının tarifi yok."
BİR SUBAY EVLATLIK ALDI
Annesi ile birlikte belgesel çekimleri ve filmin galası için Tunceli'ye gelen Serpil Temtek ise, "Annem Dersim katliamından sağ kurtulmuş ve onu evlatlık alan bir subay ile birlikte İstanbul'a gitmiş. Annem hep anlatırdı o yaşadığı zulmü, çileyi ve sıkıntıları. Yıllarca bize kökenlerini nasıl bulacağını anlattı. Ailesinden bir iz aradı ama hiçbir şeye ulaşamadık. İki sene önce Nezahat hanım ile irtibat kurduk ve bazı yakınlarımıza ulaşabildik" dedi.
YARALI ANNEMİ BİR ASKER BULMUŞ
Almanya'da yaşayan ancak belgesel filmi izlemek için Tunceli'ye gelen Sema Akbulut da, filmde konu edildiği gibi annesi Fatma Bulmuş'un bir subay tarafından evlatlık alındığını beliterek, "Annem Fatma Bulmuş 1931 doğumluydu ve Dersim olayları sırasında bütün ailesi öldürülmüş. Annem yaralı olarak sağ kurtulmuştu, annemin omzunda kurşun yarası izi ölünceye kadar duruyordu. Aslında soyadı 'Bulmuş' değil. Ama bir asker tarafından bulunduğu için ona bu soyadını vermişler. 44 yaşında erken bir şekilde ölen annem hep bana anlatırdı. 'Ben Tunceliliyim, Kürdüm Çemişgezekliyiz diye söylerdi. Ben İstanbul'da doğup büyüdüm ve evlenerek Almanya'ya yerleştim iki kızım var" dedi.
BELKİ BİR YAKINIMA ULAŞIRIM
İlk kez geldiği Tunceli'de belgesel yönetmeni Nezahat Gündoğan ile bir araya gelen Sema Akbulut, "Basından duymuştum. 'Hay vay zaman' adlı kitabın yazarı Kazım Gündoğan ve film yönetmeni Nezahat Gündoğan ile irtibata geçtim. Belki bir yakınıma bir gün ulaşırım diye umut ediyorum" dedi.
Filmin galasından önce belgeseli izlemeye gelen Tunceliler, "Dersim'in kayıp kızları" ile tanışarak sohbet etti. Filmin'in yönetmeni Nezahat Gündoğan da gösterim öncesi yaptığı konuşmada şöyel konuştu:
"Bizler ilk olarak Munzur akmazsa ismiyle Dersim'deki barajları konu eden bir film çektik. Sonra Dersim'in kayıp kızları belgeselinin ilki olan 'Bir tutam saç' filmini çektik. 1938 Dersim katliamı sırasında ailelerinden kopartılarak askerlere evlatlık verilen Dersimli kızların hikayasi vardı. O belgeselden sonra Dersim'in kayıp kızları belgeselimizin ikincisi olan 'Hay vay zaman' filmini çektik. Yine askerlere evlatlık verilen Dersim'in kayıp kızlarından olan Emoş Gülver ve kızı Serpil'in Dersime 76 yıl sonra gelerek kökenlerini aramasını anlatan filmi çektik. Türkiye'de büyük yankı uyandırdı. Bu filmden sonra yüzlerce kişi bize başvurarak kökenlerini araştırılmasını ve Dersim'deki yakınlarını bulmak için yardım istedi. Bizler de elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz."

FOTOĞRAFLI