TÜRK Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Jeoloji Mühendisleri Milas İlçe Temsilcisi Azmi Peker, Ege Denizi'nin Gökova Körfezi açıklarında, geçen 21 Temmuz'da meydana gelen 6.5 büyüklüğündeki depremle ilgili açıklamalarda bulundu. Peker, depremin, Milas'ın bu konuda ne kadar hazır olduğunu gözler önüne serdiğini belirtip, "Esas önemli olan bölgemizde ve ülkemizde sıklıkla olan bu doğa olayından nasıl bir ders çıkarmamız gerektiğidir" dedi.
Depremin, Gökova Körfezi içinde Bodrum İlçesi Bitez Mahallesi'ne yaklaşık 10 kilometre kadar mesafede denizde meydana geldiğine dikkati çeken Peker, "Depremin normal fay karakterinde Gökova fayının deniz içinde yer alan ve yaklaşık 20 - 25 kilometre uzunluğundaki bir segmentinin kırılması ile meydana geldiği düşünülmekte. Sığ odaklı olan bu deprem Muğla ve ilçeleri başta olmak üzere tüm Güney Batı Ege'de hissedildi. Yunanistan'ın Kos adasında iki kişinin ölümüne ve önemli hasara yol açan depremin, Bodrum ve çevresinde yer alan yerleşim birimlerinin çoğunluğunun kaya nitelikli sağlam zemin birimleri üstüne oturması, yapıların çoğunlukla iki katlı olarak inşa edilmesi ve oluşan yer ivmesi değerinin düşük olması hasarın minimum seviyede kalmasını sağlamıştır. Bu depremin önemli bir özelliği de düşey atım sonucunda 'tsunami'nin meydana gelmiş olmasıdır. Tsunami dalgalarının daha yüksek olarak görüldüğü yerlerde denizin karaya ilerlemesi araçların sürüklenmesine ve kıyıda baskınlara neden olmuştur. Meydana gelen yerel ölçekteki küçük tsunami, ülkemizin de deprem sonrası meydana gelen böyle bir tehlike ile yüz yüze olduğunu göstermiştir. Bölgede, Ege Denizi'ndeki Girit Yayı-Kıbrıs Yayı bölgesinde Afrika plakasının kuzeye doğru hareketi sonucunda geçmişte şiddetli depremlerin meydana geldiği ve bu depremlerin de ciddi hasarlara yol açan tsunamileri oluşturduğu bilinmektedir" dedi.
'MAALESEF DERS ÇIKARMADIK'
Depremin Bodrum'a en yakın ilçe konumunda yer alan Milas'ın bu konuda ne kadar hazır olduğunu gözler önüne serdiğini belirten Peker, esas önemli olan bölgede ve ülkede sıklıkla olan bu doğa olayından nasıl bir ders çıkarılması gerektiği olduğunu kaydettti. Bölgede daha önce yapılan araştırmalar sonucunda Gökova Fay Hattı'nda 7.2 büyüklüğünde beklenen depremin. 6.5 büyüklüğünde gerçekleştiğini ifade eden Peker, "Esas önemli olan bölgemizde ve ülkemizde sıklıkla olan bu doğa olayından nasıl bir ders çıkarmamız gerektiğidir. 1999 yılında yaşanan Kocaeli Depremi'nin üzerinden 18 yıl geçmesine rağmen hala daha bu büyük depremden maalesef ders çıkaramadık. Siyasi rant, tanıdık-akraba-partili  gibi unsurların önem taşıdığı ülkemizde bu doğal afet olan depremlerin yaratacağı can ve mal kayıplarından kurtulmamız mümkün değildir" dedi.
'MİLAS İKİ DİRİ FAY HATTININ ORTASINDA BİR İLÇE'
Milas'ta iki aktif fay hattı olduğuna dikkat çeken Peker, "Milas Fayı olarak adlandırılan iki büyük aktif fay vardır. Bunlardan birincisi Karakuyu Segmenti. Bu fayın uzunluğu 25 kilometredir. Diğeri ise Beçin Segmenti. Bu fayın uzunluğu ise yaklaşık 15 kilometre. Bu iki aktif fay, Milas Ovası'nı oluşturmuştur. Yaklaşık 25 kilometre uzunluğundaki Milas Fayı Karakuyu Segmenti'nin üreteceği deprem şiddetinin 6.7, yine yaklaşık 15 kilometre uzunluğundaki Milas Fayı Beçin Segmentinin ise 6.4 olarak hesaplanmakta. Tüm bu veriler Milas şehir merkezinin iki adet diri fayın ortasında kaldığı ve Milas Fayı Karakuyu Segmenti'nin Milas şehir merkezi içinden geçtiğini göstermekte. Milas'ı etkileyebilecek olan diğer büyük fay ise Ören Mahallemizde bulunmakta. Özellikle bu fayların aktivesinin doğru olarak belirlenmesi gerekmekte" dedi.
YEREL YÖNETİMLERE BÜYÜK İŞ DÜŞMEKTE
Milas ve Milas'a bağlı mahallelerinde olası depremlerde karşılaşılacak zararların azaltması, mevcut ve sağlıksız yapı stokunun değiştirmenin sağlaması birçok mühendislik disiplinin beraber çalışarak yasa ve yönetmelikler doğrultusunda yapılacak projeler ve bu projelerin idarece denetlenmesi ve uygulatılması sonucunda mümkün olabileceğini belirten Peker, "Bu deprem gerçeği ilçemizde oldukça önem taşıması için tüm sivil toplum örgütlerinin ve belediyemizin beraber hareket etmesi ve vatandaşlarımızın duyarlı olması ile bu önlemler alınabilinir. Bu yüzden yerel yönetimlere büyük iş düşmektedir" dedi.

FOTOĞRAFLI