TÜRK Kadınlar Konseyi Derneği (TKKD) Genel Başkanı Fatma Fatoş İnal, infaz düzenlemesindeki amacın mahkumları koronavirüsten korumak olduğunu, ancak bunun ceza indirimi ya da suçların affedilmesiyle olmaması gerektiğini söyledi.
TKKD Genel Başkanı Fatma Fatoş İnal, yeni tip koronavirüs salgınından sonra gündeme gelen infaz indirimi konusunda değerlendirmelerde bulundu. İnal, cinsel suçların infaz indirimi kapsamına alınmasının yanlış olacağını, bu durumdan masum vatandaşların zarar görebileceğine dikkat çekti. İnfaz indirimindeki amacın mahkumları koronavirüsten korumak olduğunu, ama bunun ceza indirimi ya da suçları affetmeyle olmaması gerektiğini kaydeden İnal, şöyle konuştu:
"Bilindiği üzere insanda doğuştan iki temel dürtü vardır; biri saldırganlık, diğeri cinsellik. Saldırganlık dürtüsünde aşırıya kaçanlar 'kasten adam öldürme' suçunu, cinsellik dürtüsünde aşırıya kaçanlar da 'cinsel suçlar' işleyen kişilerdir. Bu suçları işleyen kişiler, dürtü kontrolünü öğrenememiş oldukları gibi, öğrenmemekte de direnen, toplum için büyük tehlike arz eden, çok dikkat edilmesi gereken suçlu gruplarıdır. Eğer bu karar alınırsa sadece toplum ağır bedeller ödemekle kalmayacak, devletimiz de uluslararası platformlar da sıkıntı yaşayacak, ağır sorumlukları doğacaktır. Cumhurbaşkanımızın bu konudaki yaklaşımından memnuniyet duyuyoruz. Ancak partiler tarafından topluma verilen sözler unutulur ve cinsel suçların infaz yasasına dahil edilmesine onay verilirse, Türk Kadınlar Konseyi Derneği olarak sessiz kalmayacağımızı, ulusal ve uluslararası mercilerde tüm yasal itirazlarımızı açıkça dile getireceğimizi şimdiden belirtiriz.”
‘MAĞDURLARI UNUTMAYALIM’
TKKD Adana Şube Başkanı Av. Meryem Türktekin de, cinsel suçların infaz indirimi kapsamına alınacağı yönündeki söylentilerin mağdur olan vatandaşların ruh sağlığını olumsuz etkileyebileceğini söyledi. Türktekin, şunları kaydetti:
"Bu suçlular, cezası tamamlanmadan ve ıslah edilmeden toplum içine salındığında, bu kadın ve kız çocuklarının telafisi imkansız zararlar göreceği ortadadır. En iyi ihtimalle, bu kişiler eski eylemlerine devam edecek, yeni Özgecanların, Ceren Özdemirlerin, Irmak Kupalların katledildiği, kanımızı donduran o vahşet gecelerine tekrar döneceğiz demektir. Çocuklarımızın ve kadınlarımızın tecavüze uğradığı, çığlığını kimselere duyuramadığı, insanlığın kirletildiği melun sabahlara uyanacağız demektir. Tüm bunları dikkate aldıklarında bu ülkenin aydınları olan vekillerimizin, biz kadın örgütlerinin, kadınlarımızın ve kız çocuklarımızın duyduğu endişeyi anlayacaklarını ve böyle bir yanlışa mahal vermeyeceklerini düşünüyoruz."