TÜRKİYE'de, son günlerde meydana gelen depremler sonrası zorunlu deprem sigortasına talep arttı. İzmir'in de bir deprem bölgesi olduğuna dikkat çeken sigorta uzmanı Mehmet Demirtaş, "Son depremlerin ardından bizim işlerimizde yüzde 20-25 artış oldu. Bilgi alan da poliçelerini onaylatarak kendilerini güvence altına alanlar da var" dedi.
Son dönemde yaşanan depremler nedeniyle vatandaşlar zorunlu deprem sigortası poliçesi yaptırmaya başladı. Ankara, Manisa, Elazığ, Malatya'da meydana gelen ve yurdun diğer illerinde de hissedilen depremlerin ardından vatandaşlar sigorta şirketlerine koştu. Türkiye'de yaklaşık 17 milyon konut bulunduğunu ve bu konutlardan yalnızca 10 milyona yakınında deprem poliçeleri bulunduğunu anlatan İzmir'deki sigorta uzmanı Mehmet Demirtaş, yüzde 50-54 arasında sigortalılık oranı olduğuna dikkat çekerek bunun yüzde 70-75 oranında olması gerektiğini savundu. Sigorta oranlarının hala yetersiz olduğunu dile getiren Demirtaş, konuyla ilgili duyarlılığın artmaya başladığını kaydetti.
Özellikle Elazığ'da yaşanan depremin ardından deprem sigortasına taleplerin arttığını belirten Demirtaş, "Her gün bizi arayarak deprem sigortasının fiyatını ve kapsamını öğrenmeye çalışanların sayısı artıyor. Deprem sigortası zorunlu bir sigorta ve depreme bağlı olarak yaşanan doğal afetleri de karşılayan bir poliçe türüdür. Yani depremden sonra sel, su hasarı ya da yangın yaşanırsa ve zarar söz konusuysa bunu deprem sigortası karşılar" dedi.
İzmir'de 100 metrekare bir konuta 220-230 liraya yıllık poliçe düzenlendiğini söyleyen Demirtaş, kredi kartına 4 ay vadeli ödemelerin vatandaşlar tarafından tercih edildiğini kaydetti. Halkın hala bu sigorta türü ile ilgili bilinçsiz olduğunu anlatan Demirtaş şunları söyledi:
"Son depremlerin ardından bizim işlerimizde yüzde 20-25 artış oldu. Bilgi alan da var poliçelerini onaylatarak kendilerini güvence altına alanlar da var. Türkiye'de yaklaşık 17 milyon konut var. Bu konutlardan 10 milyona yakınında yaşam poliçeleri var. Herkesin yaptırması lazım bu sigortayı. Geçen hafta İzmir'de bir fırtına yaşandı. Müşterimizin otomobilin üzerine konteyner düştü. Tek tesellimiz içinde kimsenin olmaması. Ama müşterimizin yeni aldığı bir otomobildi. Sigortası sayesinde hasarı karşılandı. Uygun fiyatlara yıllık poliçeler kesiyoruz."
'RİSKLERİ MİNUMUMA İNDİRMEK MÜMKÜN'
Buca ilçesinde oturan 2 çocuk babası Mali Müşavir Volkan Uğurlu da depremlerin sık yaşanması üzerine sigorta yaptırmak için arayışa geçtiğini belirterek, "Evim için sigorta yaptırmayı düşünüyorum. Aynı zamanda iş yerine de yaptırabilirim. 4 kişilik bir ailem var. Çocuklar kendi aralarında tatbikat yapıyor. Evim 8'inci katta ve beşik gibi sallanıyor. Evden taşınmayı bile düşündük. Ama evimi teminat altına almak istedim. 120 metrekare evim için gayet uygun bir rakam aldım" dedi. Deprem sigortalarıyla ilgili bilgi almak için geldiğini ifade eden Toygar Şakar da şöyle konuştu:
"İzmir deprem bölgesi. Son zamanlarda sık yaşanıyor. Bu durum hem beni hem ailemi korkuttu. Önlem almak istedik. Deprem doğal afet olduğu için onu engellemek mümkün değil. Sigorta yaptırarak riskleri minimuma indirmeye çalışıyoruz. Bununla ilgili bilgi almaya geldim. Deprem sigortalarının primleri oldukça düşük. Ödemeleri de basit. Kredi kartına taksit yapılıyor vade farksız. Ufak primler ödeyerek büyük risklerden kaçınmayı severim."