MANİSA'nın Soma İlçesi'nde 301 madencinin yaşamını yitirdiği faciayla ilgili 8'i tutuklu 46 sanıklı davanın görüldüğü, Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşma, Ankara'da 97 kişinin öldüğü terör saldırısı sonrasında, mağdur avukatların teklifini kabul eden sanık avukatlarının ortak talebiyle, hakim Aytaç Ballı tarafından yarına ertelendi. Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Başkanı avukat Selçuk Kozağaçlı, "Burada tarihsel bir andayız. Türkiye'nin en büyük maden katliamı davasının tarafları, Türkiye'nin en büyük siyasi saldırısının katliamının mağdurlarıyla dayanışmak için bugün duruşma yapmıyor. Bütün ülkenin bunu değerlendirmesi gerektiğine inanıyorum" dedi.
Soma'da geçen yıl 13 Mayıs'ta meydana gelen faciada, 301 madencinin yaşamını yitirmesinin ardından başlatılan adli soruşturmada, haklarında, 'olası kastla öldürme', 'bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümü ile birlikte birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma', 'neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama' suçlarından 301 kez, 2 yıldan 25 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılan toplam 46 sanığın yargılanmasına, Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi. Ancak duruşmadan hemen önce, mağdur ailelerin avukatları, sanık avukatlarının bulunduğu bölüme gidip, terör saldırısından dolayı ülkede yas olduğunu, bunun için de kendilerinin duruşmalara katılmayacaklarını belirtti. Sanık avukatlarının da bu karara uyması üzerine, mahkemeye yazılı talep iletildi. Talebi alan Mahkeme Başkanı Aytaç Ballı, duruşmayı yarın saat 09.00'a erteledi.
Duruşma öncesinde, Gar önünde toplanıp topluca duruşma salonunun yapılacağı salonun yakınına kadar yürüyen Somalı iççilerini aileleri ile olara destek veren sivil toplum kuruluşu üyeleri, burada basın açıklaması yaptı. Basın açıklamasını okuyan, madende can veren Uğur Çolak'ın annesi Gülsüm Çolak, Ankara'da yaşanan acıyı paylaştıklarını, kendi davalarının da sonuna kadar takipçisi olduklarını, bunun yanı sıra toplumsal barış için de çabalayacaklarını söyledi.
'AYNI ONUR AYNI AYNI ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİ İÇİN KATLEDİLDİLER'
Duruşmanın ertelenmesinden sonra ailelerle birlikte salondan ayrılan avukatlar adına ÇHD Genel Başkanı Selçuk Kozağaçlı basın açıklaması yaptı. Selçuk Kozağaçlı, "Bugün buraya Soma katliamı davasının yeni duruşma periyodunun ilk günü için toplandık. Ankara'da yaşadığımız katliamda yaşamını kaybedenlerle Soma madeninde kaybettiğimiz insanların kardeş olduğunu, aynı ekmek, aynı onur, aynı özgürlük mücadelesi içinde katledildiğini biliyoruz. Bu dosyanın müdahil avukatları olarak ailelere, avukatlığını yaptığımız insanlara bu konudaki düşüncelerimizi anlattık. Onlardan aldığımız cevap şu oldu, 'Onların yası devam ederken elimizden ne geliyorsa onlar için hep birlikte yapalım.' Ölülerimizi ayırmak mümkün değil, hem 3 günlük ulusal yas programının hem de bütün hukuk örgütlerinin emek ve meslek örgütlerinin pazartesi ve salı günü için ilan ettiği genel grev, boykot kararına uygun olarak bugünkü duruşmaya katılamama kararı aldık. Tutuklu sanık avukatlığı yapan meslektaşlarımızın da bu kararı kabul edip desteklediğini gördük. Onların talebi ile bizim talebimiz birleşince mahkeme duruşmayı yarın sabaha ertelemeyi uygun buldu" dedi.
Bugün buradan bütün ülkeye son derece önemli bir mesaj verildiğini dile getiren Koçağaçlı, "Yas tutmak çalışmaya devam ederek olmaz, tatil yaparak, izin kullanarak olmaz, birbirimizin acılarını anlayarak, işi durdurarak, çalışmayı durdurarak olur. Bütün kaybettiklerimizin anısı hatırası bugün burada bizimle birlikte. Eğer sevdiklerimiz yaşıyor olsalardı, onlar da hem Ankara'da hem Soma'da bizden bunu isterlerdi, bizden hesap sormamızı, yas süresi içinde çalışmamamızı isterlerdi. Bütün ölümlerimizin ortak nedenlere sahip olduğunu biliyoruz. Tamamen çürümüş durumda olan, çalışamaz, yönetemez durumda olan rejim ve yönetim biçimi bütün kaybettiklerimizin temel sebebi. Madenlerde denetim yapılmıyor olmasının, üretim baskısının, işçi hayatına değer verilmiyor oluşunun, diğer özgürlük ve emek taleplerinden hiçbir farkı yok. Demokrasi ve özgürlük için mücadele edenlerin başına ne geliyorsa ekmek için mücadele edenlerinde başına o geliyor. Burada tarihsel bir andayız. Türkiye'nin en büyük maden katliamı davasının tarafları, Türkiye'nin en büyük siyasi saldırısının katliamının mağdurlarıyla dayanışmak için bugün duruşma yapmıyor. Bütün ülkenin bunu değerlendirmesi gerektiğine inanıyorum. Bugün ölenlerimizin arkasında düşünmek, hesap sormak, onlar için adalet istemek için bir araya gelmek için fırsat olarak kullanılmalıdır" diye konuştu.
Manisa Baro Başkanı Ali Arslan da acıları ortaklaştırdıklarını söyledi.
DAVANIN GEÇMİŞİ
Manisa'nın Soma İlçesi'nde geçen yıl 13 Mayıs'taki maden kazasında, 301 madenci hayatını kaybetti. Faciadan sonra başlatılan adli süreçte, Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan, Genel Müdür Ramazan Doğru ile İşletme Müdürü Akın Çelik'in de aralarında bulunduğu 8 kişi tutuklandı. Faciadan yaklaşık 6 ay sonra Soma Cumhuriyet Savcılığı 3 Kasım'da, fezlekeyi hazırlayıp ağır ceza mahkemesi bulunan en yakın yer olan Akhisar Cumhuriyet Savcılığı'na gönderdi. Akhisar Cumhuriyet Savcılığı ise fezlekeyi inceleyip, hazırladığı iddianameyi Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'ne 10 Kasım'da sundu. İddianameyi inceleyen Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi de 25 Kasım'da 4 eksiklik sebebiyle savcılığa iade etti. Bunun üzerine Akhisar Cumhuriyet Savcılığı iddianamenin iadesine itiraz etti. İddianame bu defa Manisa Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildi. Manisa Ağır Ceza Mahkemesi ise eksikleri iki maddeye indirdi. Bunun üzerine geçen aralık ayında Soma Savcılığı'na dönen dosyada eksiklerin giderilmesi için yeniden çalışma yapıldı. Facianın yıldönümüne iki ay kala 2 Mart tarihinde iddianame Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edildi. İddianamede, tutuklu 8 kişi için, 'olası kastla öldürme' suçundan 301 kez 20-25 yıl, 'neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama' suçundan 162 kez 2-6 yıl hapis cezası istendi. Tutuksuz 38 zanlı için de, 'bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümü ile birlikte birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma' suçundan 2-15 yıl hapisle cezalandırılmaları istendi. Ancak bu kişilerden, 25'inin cezalarının, kusur durumundan dolayı 3'te 1 oranında artırılması talep edildi. Geçen 13 Nisan'da ilk kez hakim karşısına çıkan 46 sanık, peş peşe yapılan 8 duruşmada, savunmalarını yaptı. Geçen 28 Ağustos'ta tamamlanan celselerden sonra mahkeme, duruşmayı 13 Ekim tarihine erteledi. Bugün yapılan duruşma da avukatların talebi doğrultusunda 14 Ekim'e ertelendi.
DAVANIN SANIKLARI
Cezalandırılmaları istenen sanıklardan tutuklu olan ilk 8 kişi: Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan, Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Genel Müdürü Ramazan Doğru, Maden Mühendisi, İşletme Müdür Yardımcısı İsmail Adalı, İşletme Müdürü Akın Çelik, maden mühendisleri Yasin Kurnaz, Hilmi Kazık, Ertan Ersoy ve emniyet teknikeri Mehmet Ali Günay Çelik. Tutuksuz yargılanan 38 sanık ise maden mühendisleri Yalçın Erdoğan, Harun Güneş, Fuat Ünal Aydın, emniyet teknikerleri Ergün Yılmaz, Coşkun Derici, Necati Karadeniz ve Harun Yılmaz, Erdem Cambaz, Serkan Kocaman, Soner Günay, Ümit Şahin, Nazmicem Nesemioğulları, Hüseyin Alkan, Adem Ormanoğlu, Burhan Karabaş, Sertaç Büyükgüney, Nimetullah Uğurlu, Efkan Kurt, Mehmet Bayri, Sertan Günay, Batuhan Ünlüyol, Ozan Sezer, Erdoğan Cinoğlu, Halil Sarı, Serhat Dinç, Saltuk Alp Demir, Uğur Karabulut, Serdar Günay, Mehmet Uçgun, Ömer Değirmenci, Fahri Pançar, Olcay Erşin, Mehmet Avcı, Halil Burhan, Hüseyin Ergin, Hilmi Karakoç, Caner Uysal ve maden mühendisi Mehmet Erez'den oluşuyor.

FOTOĞRAFLI