DURUŞMA ERTELENDİ
İzmir'in Çiğli ilçesinde tabancayla vurularak öldürülen Habibe Çevik ve Fatma Akta'nın Karşıyaka Adliyesi'nde gerçekleşen ilk duruşmasında sanık Göksel Sağlam'ın duruşmaya gelmesine rağmen, avukatının duruşma saatinde mazeret bildirmesi nedeniyle, tanıklar ifade vermeyi kabul etmedi. Göksel Sağlam ve Habibe Çevik'in 11 ve 13 yaşlarındaki iki oğlunun hem annelerini kaybetmeleri, hem de babalarının cezaevinde olmasından kaynaklı olarak, duruşma salonunda ifadelerinin alınmasının uygun olmadığına karar verildi. Müşteki avukatlarının, Fatma Akta'nın eski eşi Adem Akta ve Göksel Sağlam'ın çok sık görüştüklerini belirtmesi üzerine Menemen Cezaevi'ndeki telefon görüşmelerinin ve görüş listesinin istenmesi talep edildi. Adem Akta'nın tüm telefon kayıtlarının dinlenmesi kabul edildi. Duruşma, 16 Ocak 2020 tarihine ertelendi.
'BABAMIN TELEFONU İNCELENDİĞİNDE HER ŞEY ORTAYA ÇIKACAK'
Duruşma sonrasında konuşan Figen Akta, "Katili gördüğümde çok kötü oldum, nefretle bakıyorum. Sonuçta iki canı, iki anneyi, iki kadını aldı elimizden. Beni annemin sesinden mahrum bıraktı. Aynı şekilde kardeşim ve teyzemin çocuklarını da. Ama bir adım atmış olduk. Babamın telefonu dinlenecek. Bu benim için çok iyi bir şey aslında. Ailemdeki bazı kişiler babamın tarafında, bana destek çıkmıyorlar. Babamın telefonu incelendiğinde her şey ortaya çıkacak. O nedenle yüzüm gülüyor" dedi.
Ailenin avukatlarından Şenay Tavuz ise şöyle dedi:
"Aslında Haziran ayından beri çok gecikmeli olarak bir duruşma tarihi verildi. Aile çok büyük bir beklenti içerisindeydi. Fakat ne yazık ki bugün sanığın avukatı son dakikada sağlık sebebiyle mağduriyet yolladığı için duruşmaya, yargı süreci başlasa da sanığın ifadesi alınamadığı için ciddi anlamda bir eksiklik oldu. Bizim müvekkillerimiz de ifadelerini vermediler. Bir dahaki celsede ifadeler verilecek. Fakat İzmir Barosu Kadın Hakları Merkezi de bizimle birlikte davaya katılmak için dilekçe sundu. Bu konuda da mahkeme karar vermek için duruşmayı erteledi. Her ne kadar 'Devlet çocuklara sahip çıktı' dese de, bu konuda biz başvuruda bulunduk. Fatma'nın eşinin çocukları haricen tehdit ettiği konusunda duyumlar almıştık. Can güvenliği riski için özellikle dayı ve aile, çocukları koruyamayacağı endişesiyle talepte bulunmuştuk. Kurum ilgilendi ve çocuklar güvenli bir yere yerleştirildi. Bu tür cinayetlerde kadınlar eşleri tarafından öldürüldükten sonra ne yazık ki çocukların velayeti ile ilgili kısım havada kalıyor. Bu konuda bir takım yasal düzenlemeler olması gerektiğini düşünüyoruz."

Melis KARAKUZULU/İZMİR, ()