İZMİR’de, denizcilik firmasında çalışan ve aynı zamanda hobi olarak yoga eğitmenliği yapan Görkem Şahin, deniz üzerinde sörf tahtalarıyla ve yatta yer çekimsiz yogadan sonra sanal gerçeklik gözlüğü ile yoga yaparak bir ilke imza attı. Sanal gerçeklik gözlüğü ile yoganın telif haklarını alan Şahin, insanların ilgisini çekerek onları yogaya yönlendirip farkındalık yaratmak istediğini söyledi.
İzmir’de bir denizcilik firmasında çalışan Görkem Şahin, aynı zamanda hobi olarak yoga eğitmenliği yapıyor. Yaz aylarında deniz gibi farklı mekanları deneyen Şahin, yatta yer çekimsiz yoga ve sörf tahtaları üzerinde yoga yaptı. Kış aylarında kapalı ortamda doğada olabilmeyi amaçlayan Şahin, telif hakkını da satın alarak sanal gerçeklik gözlükleri ile yoga yapmaya başladı. Şahin, 4 kişilik bir grupla stüdyosunda yoga dersleri vererek, kişilere farklı deneyimler yaşatıyor. Katılımcılar, sanal gerçeklik gözlüğü sayesinde Peru’ya giderek, bedenleri yoga stüdyosundayken kendilerini bambaşka bir ülkede hissediyor.
Çok farklı bir deneyim olduğunu söyleyen Şahin, "Yazın dış mekanda yoga yapıyorduk ama kışın gelmesiyle hava şartlarından dolayı iç mekanda nasıl yapabiliriz diye düşündük ve bu fikir ortaya çıktı. Sanal gerçeklik gözlüğüyle yoganın telif hakkını aldık, Türkiye’de ilk yapan biziz. Çok keyifli bir alan yarattık. Kişilere istedikleri yerde yoga yapma imkanı sunuyoruz. Bugün Peru’daydık yarın Sibirya dağlarındayız. Başka bir gün Hawaii’de, başka bir gün okyanusun üzerinde yoga yapacağız. Doğayı kullandığımız için herkes ayrı bir deneyim yaşıyor. Kişi kendini çok özgür hissediyor. Zaten kapalı alanlarda çalışıyoruz ve çok stresli bir hayatımız var. Burada farklı deneyimler yaşamak kişileri rutinlerinden çıkarıp özgürleştiriyor" diye konuştu.
'YOGA İLE İNSANLARIN HAYATINA DOKUNUYOR'
Yoganın yanında nefes terapisi ve zihin çalışmaları yaptığını da anlatan Şahin, "Kişilerin kök korkuları üzerine çalışıyorum. Ben buna tekamül diyorum, tekamül ettikten sonra kişiler bambaşka deneyimler yaşayarak kısır döngülerinden kurtuluyor. Kişilerin daha çok dikkatini çekebilmek için deniz üzerinde, yatlarda yoga yapıyorum. İnsanlarda biraz olsun farkındalık yaratıp, onların hayatına biraz dokunabilirsem bu benim için ayrı bir keyfe dönüşüyor" dedi. Yoga derslerine katılan araştırma görevlisi İrem Tatar (28), "İkinci kez sanal gerçeklik gözlüğüyle yoga yaptım. Yoganın boyutunu çok değiştiriyor. Farklı yerlerdeymiş gibi hissediyoruz. İnsanın içe dönüşünü artırıyor çünkü odadaki kişilerle değil, hiç gitmediğiniz bir ülkede yalnız yoga yapıyormuş gibi hissediyorsunuz. Çok huzurlu bir deneyim" dedi.
'AĞRILARLA GELİP HUZURLA ÇIKIYORUM'
8 aydır yoga yapan avukat Esin İrgül (34), "Yoga insanın fiziksel ve ruhsal açıdan bir bütünlük sağlamasına yarıyor. Peru’daki enerjisi yüksek ortamda, İnka medeniyetinin spiritüel anlamda derin tarihi olan topraklarda yoga yapıyor olmak çok keyifli ve değişikti. Benim mesleğim çok stresli, daha sakin ve dingin hale gelmemi sağladı. Derslere baş ağrısıyla geliyorum, çıktığımda baş ağrım geçiyor. Sol omzumun ağrısıyla geliyorum, ona da iyi geliyor. Görkem hocamız ağrıyan bölgelere masaj da yapıyor. Bütün vücut ağrılarına iyi geliyor, esneklik kazanıyoruz. Bu da bizi olası kazalardan ve sakatlıklardan koruyabiliyor. Vücudumuz esnek olduğunda hayata dair çoğu olaya daha esnek bakabiliyoruz. Tadını çıkarıyoruz her şeyin. Ben her anlamda çok büyük faydasını gördüm" diye konuştu.
'NEFES TERAPİSİYLE UNUTKANLIKTAN KURTULDUM'
Nefes terapisi ve zihin terapisi alan Merve Kocabaşoğlu (19) ise "Terapilerde yaşadığımız olaylar üzerinden bir takım nefes alıştırmaları yaparak içimizi boşaltmamız sağlanıyor. Dalgınlık ve aşırı unutkanlık problemiyle gelmiştim. Çevremde bununla ilgili alay konusu olduğum çok olmuştu. Özellikle ehliyet kursuna yazılırken, çok zorlanacağımı düşünüyorlardı. Trafik sınavından geçtim, şu an direksiyon dersleri alıyorum. Hiçbir kaygım, dikkat eksikliğim kalmadı. Dersler konusunda da sıkıntı yaşıyordum, fakat terapiden sonra dönemi başarıyla bitirdim. Tırnak yeme problemim vardı, ikinci seanstan sonra bir anda kendi kendime bunun ne kadar iğrenç bir şey olduğunu fark ettim. 13 yıldan sonra bunu bırakabileceğimi düşünmüyordum" dedi.