ANKARA Üniversitesi İlahiyat Fakültesi İslam Mezhepleri Tarihi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof.Dr. Hasan Onat, “Bizim sorunumuz maalesef dinin ne olduğunu bilmemekle alakalı. O yüzden 1.5 milyarı aşkın Müslüman batının tüketici kölesi gibi” dedi.
Prof.Dr. Hasan Onat, Giresun Hayat Boyu Eğitim ve Kişisel Gelişim Derneği (HEGEM) tarafından yürütülen, 'Giresun Kızlarını Kazanıyor' projesi kapsamında, 'Kızlarla geleceğin tarihini yazmak' konulu panele katıldı. Aksu Anadolu Lisesi’nde gerçekleştirilen panelde konuşan Onat, yeryüzünde 1 milyar 600 milyon Müslümanın yaşadığını ve bu rakamın gittikçe arttığını söyledi. “Şu anda her birinizin cebinde akıllı telefonlarınız var. Bu telefonları icat eden Müslümanlar mı? Kullandığımız bilgisayarı icat eden Müslüman mı?” diye soran Hasan Onat, şöyle devam etti:
“Kullandığımız arabaların patentleri de bize ait değil. Bence zihninizin en arka notlarına yerleştireceğiniz bir tespit; üretmeksizin tüketmek en hafifiyle ahlaksızlıktır. Ben dahil hepimiz bu ahlaksızlığın muhattabıyız. Cebimizdeki telefonların bize verdiği ilk mesaj budur. Niye içimizde bu telefonların daha gelişmişini, daha insani ve teknolojik olan bir takım şeyleri üretenleriniz çıkmasın ki? Siz bir takım insanlardan daha mı az zekisiniz? Ama bizim eğitim sisteminin en ciddi açmazı öğrenilmiş çaresizliktir. Biz insanlığın kaderini değiştiren bir milletiz ama şu anda öğrenilmiş çaresizlik bizim beynimize, bilinçaltımıza, 'biz adam olmayızı' yerleştirdi. Bunu kırmanın yolu birey olarak kendinizdir. Eğer bundan rahatsızsanız başkasından bir şey beklemeyin, başkasının size izin vermesini beklemeyin.”
'DÜŞÜNÜRSENİZ DİNDEN ÇIKARSINIZ' DİYEN DİNSİZİN TEKİDİR”
Prof.Dr. Onat, bilim öğrenmek ve bilimle uğraşmanın Allah’ın emri olduğunu ifade ederek, “Aklı etkin kullanmak da Allah’ın emridir. Bu emre kim karşı geliyorsa o insan akıl düşmanıdır, Allah düşmanıdır, din düşmanıdır. Size kim aklınızı kullanma konusunda engel çıkarıyorsa bilin ki o kişinin islamla alakası yoktur. 'Düşünmek şeytan işi' diyorlar. Hayır, asıl bunu diyen şeytandır. 'Düşünürseniz dinden çıkarsınız', kim bunu söylüyorsa dinsizin tekidir. En hafifi ile din tüccarıdır” diye konuştu.
“ÖLEN ALLAHUEKBER DİYOR, ÖLDÜREN ALLAHUEKBER”
Üretmeden tüketen insanların nesneleştiğine işaret eden Onat, “Eğer toplumsal hayatta fark yaratacaksanız, eğer toplumları değiştireceksiniz, bunun yolu bilginin gücüne sahip olmaktır. O yüzden Hazreti Peygamber diyor ki, ‘Aklı olmayanının dini olmaz.’ Diyor ki, ‘Bilim talep etmek kadın erkek her Müslümana farzdır.’ Aslında bizim sorunumuz maalesef dinin ne olduğunu bilmemekle alakalı. O yüzden 1.5 milyarı aşkın Müslüman Batı'nın tüketici kölesi gibi. Üretmeksizin tüketmenin ahlaksızlık olduğunu söyledim. Bunun ikinci basamağı var. Üretmeksizin tüketen insanlar nesneleşirler. Kendinizi bir eşya, diğer insanları eşya gibi görürsünüz. Diğer insanların insan olduğunu anlayamazsınız. Bugün İslam coğrafyasında oluk oluk kan akıyor. Ölen Allahuekber diyor, öldüren Allahuekber diyor. Bunun izahı ne? Aslında siz o güzelim dini ölümü kolaylaştıran bir enstrümana dönüştürmüşsünüz. Ama o din size diyor ki, ‘Üretin, çalışın. Salih amel ortaya koyun’ Kuran’ın en çok vurgu yaptığı şey budur işte” dedi.
“MÜSLÜMANLARIN KADERİNİ KADINLAR DEĞİŞTİRECEK”
Müslümanların kaderini değiştirecek olanların erkekler değil, kadınlar olduğunu savunan Prof.Dr. Onat, konuşmasını şöyle tamamladı:
“Bugün neden kadın konusunu konuşuyoruz. Niye kızlarımızın okula gitmesinin devamından söz ediyoruz. Çünkü şu anda Türkiye’de bile kadınların okutulup okutulmamasını konuşanların içinde, ‘Kadın okusun ama çalışmasın, hayatın dışında kalsın’ diyenler var. ‘Kadın okuyup da ne yapacak?’ diyenler var. Lütfen kendinizi önemseyin. Her birinizin yapacak birçok şeyi vardır. Kadın olarak sizlerin rolü erkeklerden daha önemli. Her erkek bir kadının eseridir. Bu ne demek biliyor musunuz? Müslümanların kaderini değiştirecek olan erkekler değil, kadınlardır.”
“ERKEKLER KADINLARI BİRÇOK KÖTÜLÜĞÜN KAYNAĞI OLARAK GÖRÜYOR”
Ondokuz Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim üyesi Doç.Dr. Canani Kaygusuz da, geçmiş yıllardan bugüne kadar erkeklerin kadınları adım adım çitin öbür tarafına ittiklerini belirterek, “Kadınlar toplumda ötekileştirilmiş durumda. Erkekler kadınları birçok kötülüğün kaynağı olarak görüyor. Hakikaten de kadınlar birçok kötülüğün kaynağı. Mesela kadınlar erkeklere tecavüz ediyor, erkek şort giydi diye bir kadın otobüste onun suratına tekmeyi indiriyor. Erkek camı açıp dışarıya baktığında namussuzluk yapıyor diye kadın onu öldürme hakkını kendinde buluyor. Dolayısıyla erkek dünyada kötülüğün kaynağı. Kendi kötülüğünü meşrulaştırmak için de kötüyü dışa aktarmak durumunda. Böylece kadını kötüleştirmek ve kadın üzerinden kendi iktidarını sürdürmek istiyor” dedi. Panel diğer katılımcıların konuşmalarıyla devam etti.

FOTOĞRAFLI