SAKARYA Uygulamalı Bilimler Üniversitesi bünyesinde oluşturulan Deprem Çalışmaları Araştırma ve Uygulama Merkezi (DAMER) tarafından Elazığ depremiyle ilgili hazırlanan rapor tamamlandı. Prof. Dr. Naci Çağlar binaların depreme güvenli hale getirilmesi gerektiğini belirterek, “Bir an önce var olan mevcut yapıların depreme güvenli hale getirilmesi ve bu riskin azaltılması gerekiyor” dedi.
Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi Deprem Çalışmaları Araştırma ve Uygulama Merkezi tarafından Elazığ Sivrice’de meydana gelen 6.8 büyüklüğündeki depremle ilgili olarak hazırlanan rapor yayınlandı. Konuyla ilgili olarak açıklama yapan Prof. Dr. Naci Çağlar, “DAMER tarafından hazırlanan bu rapor, Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi öğretim üyelerinden oluşan deprem inceleme ve araştırma ekibi, oluşan yapı hasarlarını ve depremin etkilerini yerinde incelemek amacıyla 28 Ocak günü bölgeye gitmiş ve ziyaret sonrası hazırlanmıştır” dedi.
Elazığ’da yaşanan yıkımla yeniden ortaya çıkan güvensiz yapıların tüm ülkede bir an önce güvenli hale getirilmesi gerektiğini belirten Prof. Dr. Naci Çağlar, “Bu sorunlar Marmara Depremi sonrası Gölcük, Bolu, Sakarya, Kocaeli ve Avcılar’da da vardı. Artık müdahale vakti geldi ve geçiyor aslında. Bir an önce var olan mevcut yapıların depreme güvenli hale getirilmesi ve bu riskin azaltılması gerekiyor. Yeni yapılacak binalarda da artık deprem yönetmeliğine uygun imalatların yapılması gerekiyor” diye konuştu.
Raporla ilgili olarak konuşan Dr. Osman Kırtel, “Özellikle Elazığ merkezde mühendislik hizmeti alan yapılarda hiç hasar yoktu. Eğer hasar alan yığma yapılar mühendislik hizmeti almış olsaydı daha az hasarla atlatılabilirdi. Ortaya çıkan tabloya baktığımızda; malzeme kalitesi, işçilik uygulaması ve denetim yetersizliğinden kaynaklı yapı hasarı ve can kaybının meydana geldiğini gördük. Hem Malatya, hem Elazığ illerinde yıkılacak ağır ve orta hasarlı 19 bin binanın bulunduğunu biliyoruz” dedi.
Elazığ’da yaşanan depremde merkez üssüne 45 kilometre uzaklıkta bulunan ve yıkılan Mavi Göl Sitesi’nde büyük bir faciadan dönüldüğünü açıklayan Dr. Kırtel, şöyle konuştu:
“Burada büyük bir faciadan kurtulunmuş aslında. Burada Sivrice Gölü var ve yazın tatil için giden insanlar bu binada kalıyormuş ve yaz olmadığı için binada sadece 1 aile kalıyormuş ve maalesef onlar da hayatlarını kaybetti. Eğer yazın olsaydı çok daha büyük bir facia yaşanabilirdi.”