Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Uzmanı Prof. Dr. Hasan Ünal, Libya Mutabakatı'nın diplomatik bir başarı olduğunu söyleyerek, “Rumlarla Yunanistan’ın Mısır ve İsrail ile Türkiye’yi Doğu Akdeniz’den uzaklaştırmak için yaptıkları hamleleri sınırlamış olduk. Onların bölgede yapmak istedikleri her şey sona erdi” dedi.

Maltepe Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Hasan Ünal ‘Son Gelişmeler Işığında Suriye Krizi ve Türkiye’ başlıklı bir konferans verdi. Üniversitenin konferans salonunda düzenlenen etkinliğe öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı. Prof. Dr. Ünal, konferansta Suriye’nin tarihsel sürecine değinerek son durumu hakkında bilgi verdi.

“BARIŞ PINARI HAREKATI PKK/PYD’NİN BELİNİ KIRDI”

Türkiye’nin Suriye’nin toprak bütünlüğünden yana olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Ünal, “Ülkemiz üç önemli operasyon yaptı. Bu operasyonlar askeri olarak son derece başarılı operasyonlardır. Bölgede terör devletinin oluşturulup Akdeniz’e doğru koridor açması engellenmiştir. Fakat Fırat’ın doğusuna yönelik siyasi açıdan hedeflediklerimizi tam yapamadık. Barış Pınarı Harekatı çok başarıl ve faydalı bir operasyondu. Çünkü terör örgütü PKK/PYD’nin belini kırdı. Öte yandan istediğimiz siyasi sonuçları almakta da zorluk çekiyoruz. Çünkü Batı dünyası muhalefet ediyor ikincisi Türkiye’nin Suriye ile hareket etmemesinden kaynaklanan sorunlar var” diye konuştu.

Prof. Dr. Ünal, “Adana mutabakatının tam olarak işlerlik kazanabilmesi ve Türkiye’nin siyasi açıdan istediklerini elde edebilmesi için mutlaka Suriye hükümetiyle doğrudan irtibatının olması lazım. Alandaki birliklerin ortak hareket eder hale getirilmesi gerekiyor. Bu yapılamadığı taktirde kazanımlar sınırlı oluyor. Türkiye mutabakat çerçevesinde birlikte hareket etse Suriye hükümetinden oradaki teröristlerin tasfiyesini isteme hakkına sahip olur. O teröristlerden bazılarının Türkiye’ye iade edilmesini de talep edebilir” ifadelerini kullandı.

“ADANA MUTABAKATI BENZERİ YENİ MUTABAKAT İMZALANSIN”

Adana Mutabakatı, Suriye yönetiminin terör örgütü PKK ve uzantılarının kendi topraklarını kullanarak Türkiye'ye tehdit oluşturmasını önlemeyi amaçlıyor ancak 2011'den bu yana fiilen uygulanamıyor. Prof. Dr. Hasan Ünal, hükümet yetkililerine seslenerek, “Rusya aracılığıyla Türkiye ve Suriye’nin Adana mutabakatının yeniden yürürlükte olduğunu ve bu mutabakatın PYD ve bütün türevlerini kapsayacak şekilde genişletildiğini içeren yeni bir mutabakat metni imzalayabilirler. Bu Beşar Esad ile el sıkışma ve kameralar önünde birbirlerine sarılma anlamına gelmez. Bu yapılırsa Amerika ve PYD’nin psikolojik üstünlüğü engellenir, onlar Türkiye’nin Suriye ile uzlaşamayacağını düşünüyor” dedi.

“LİBYA MUATABAKATI RUMLARIN VE YUNANİSTAN’IN HAMLELERİNİ SINIRLADI”

Libya mutabakatının çok önemli olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Ünal, “Kıbrıs Rumlarıyla Yunanistan’ın yıllardır yapmaya çalıştıklarını iki hamleyle bozmuş olduk. İlk hamle, donanmanın Doğu Akdeniz’e ve Kıbrıs’ın etrafına doğalgaz, hidrokarbon arama ve sondaj faaliyetleri için gönderilen gemileri korumasıyla başladı. İkinci hamle Libya mutabakatı oldu. Mutabakat, Rumların ve Yunanistan’ın Mısır ve İsrail ile Türkiye’yi Doğu Akdeniz’den uzaklaştırmak, alanlarımızı daraltmak için yaptıkları hamleleri sınırlamış oldu” dedi.

“RUM VE YUNANLILARIN YAPMAK İSTEDİKLERİ HER ŞEY SONA ERDİ”

Prof. Dr. Ünal, “Akdeniz’e en uzun kıyısı olan ülke olarak Libya ile komşu olduğumuz gerçeğinden hareket ederek hem Libya’nın hem de Türkiye’nin çıkarına olan bir ‘deniz yetki alanları sınırlandırma’ anlaşması imzaladık. Rum, Yunan ikilisinin yapmaya çalıştıkları her şeyin son bulmasını sağladık. Onlar güya Kıbrıs’ın etrafından çıkarılacak doğalgazı İsrail, Mısır doğalgazıyla birleştirecekler ve Doğu Akdeniz hattıyla deniz altından Avrupa’ya götüreceklerdi, şimdi biz o yolu kapattık” ifadelerini kullandı.

“LİBYA MUATABAKATI DİPLOMATİK BAŞARIDIR”

Bu hamlenin ilave adımlarla desteklenmesi gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Hasan Ünal, mutabakatın yakın zamanda Türkiye’nin en başarılı diplomatik hamlesi olduğunu söyledi. Prof. Dr. Ünal, “Onun için Yunanistan çok öfkeli durumda. Çünkü onlar oldubittiler yaratmaya çalışıyorlardı. Yunanistan ve Rumlar oldubittiye getirerek istedikleri gibi, deniz yetki alanları oluşturmaya çalışıyordu. Türkiye mutabakatla bu girişimleri sonuçsuz bıraktı” dedi.

“MISIR DOĞALGAZI TÜRKİYE ÜZERİNDEN AVRUPA’YA SEVK EDİLEBİLİR”

“Hatay her zaman çok önemlidir” diyen Prof. Dr. Ünal, “Akdeniz kıyısındaki her karış toprak önemlidir. Asıl önemli olan Türkiye’nin Akdeniz’de çok uzun sahil şeridinin bulunmasıdır. Diplomatik olarak Suriye’nin de çıkarlarını koruyacak şekilde anlaşıp yan hat çizilmesi lazım. Lübnan ile de aynı şekilde bir hat oluşturmak gerekir. Mısır’ın da bu hamlelere dahil edilmesiyle desteklenmesinde fayda var. Örneğin, Mısır doğalgazı Türkiye üzerinden Avrupa’ya sevk edilebilir. Hatta buna İsrail doğalgazı da eklenir ve Rumlar bölgede tamamen izole edilmiş olur” ifadelerini kullandı.