İZMİR Orman Bölge Müdürü Şahin Aybal, İzmir'in tamamının yangın konusunda 'hassas bölge' olduğunu, bu nedenle vatandaşlardan özellikle içtikleri sigara izmaritleri ile yaktıkları piknik ateşlerini söndürme konusunda dikkatli davranmalarını isteyerek, "Yanan sahaların tekrar orman haline gelebilmesi, hatta genç bir orman haline gelebilmesi için bile en az 25-30 yıl gerekli. İnsan ömrü ile eşdeğer. Burada kaybedilen zamandır" diye konuştu.
İzmir'de yaz ayları, orman yangınları nedeniyle zaman zaman kabusa dönüşebiliyor. İzmir Orman Bölge Müdürü Şahin Aybal, kentin tamamının yangın konusunda 'hassas bölge' olduğunu, bu nedenle orman yangınları ile ilgili daha tedbirli olmayı gerektiren bir döneme girdiklerini söyledi. İzmir'de 540 bin hektar, Manisa'da ise yaklaşık 500 bin hektarlık orman sahasından sorumlu olan İzmir Orman Bölge Müdürlüğü, yaz aylarına girilirken ilk önce ormanlara ulaşım konusunda sorun yaşanmaması için yol bakım çalışmalarını tamamlıyor. Daha sonra ekipman konusunda da çalışmalar yapan Müdürlük, orman yangınlarına müdahale için planlama hazırladı. Yangın öncesi yapılan çalışmaları bir nevi 'koruyucu hekimlik' olarak adlandıran İzmir Bölge Müdürü Şahin Aybal, "Çalışmaları iyi şekilde yaparsak, yangın sezonuna daha iyi bir şekilde hazırlanırız. Burada en önemli şey, erken görmek ve erken müdahale etmek. Bu çok önemli. Aynı hastalıklarda olduğu gibi, erken görürsek erken müdahale ederiz" diye konuştu.
HEM KARADAN HEM HAVADAN ÖNLEM
İzmir'de, yangınlara erken müdahalede etkin olan orman gözetleme kulelerinden 66 tane bulunuyor. 66 ayrı yerde bulunan bu kulelerden başka 17 merkezde de insansız kameralı gözetleme noktaları yer alıyor. Bu gözetleme noktalarında çıkabilecek muhtemel bir yangının erken haber alınması için görevli personeller dikkatle çalışıyor. Ayrıca 167 merkezde de ekipler bulunuyor. İzmir Orman Bölge Müdürü Şahin Aybal, bunların bir kısmının da mobil ekipler olduğunu söyledi. Aybal, şöyle konuştu:
"Meteoroloji Bölge Müdürlüğü, meteorolojik erken uyarı sistemi ile bizimle hava durumunu sürekli paylaşıyor. Biz de yangınların çıkma ihtimali olan, riskin arttığı noktalara mobil ekiplerimizi yönlendiriyoruz. Çıkan yangına ilk 10 dakika içerisinde müdahale edemezseniz, gerekli olan ekipman gücü katlanıyor. Bir de hava gücümüz var. İzmir bölgesinde 4 yangın söndürme helikopteri var. Şu an 2 tanesi geldi. Bir de söndürme uçağımız hazır vaziyette bekliyor. 1 Haziran'da  biri, 1 Temmuz'da da diğeri gelecek. Riskin arttığı dönemde gücümüzü arttırıyoruz. Orman yangınları bir gerçektir, çıkar. Bunu çok abartmamak lazım. Yangın çıkar, biz teşkilat olarak bunu söndürürüz. Önemli olan bunu daha az zararla atlatabilmek. Bizim kızılçam ormanlarımız hem nimet hem de külfettir. Ormanlarımızın önemli bir kısmı kızılçam. Ve kızılçamın olduğu yerde yangın olur. Yansın anlamında söylemiyoruz. Tedbirlerimizi alıyoruz. Yanan bölgeleri hızlı şekilde ağaçlandırıyoruz" diye konuştu.
ASILSIZ İHBAR UYARISI
Yanan orman sahalarının tekrar orman haline gelebilmesi, hatta genç bir orman haline gelebilmesi için bile en az 25-30 yılın gerekli olduğunu ifade eden Şahin Aybal, bunun da insan ömrü ile eşdeğer olduğuna dikkat çekti. Aybal, şöyle konuştu:
"Bir omanın, gerçek anlamda orman olması için en az 60 yıl gerekli. Hem yeşilimizi hem de ormanlarımızı gelecek nesillere aktarma adına biz orman teşkilatı olarak işçimizden mühendisimize kadar herkes son derece özverili bir şekilde çalışıyoruz. İzmir halkından da ciddi destek alıyoruz. Çıkan bir orman yangınını, kayıtsız şartsız bize en kısa sürede haber veriyorlar. Alo 177 orman yangın hattını arayarak bize ciddi bir katkı sağlıyorlar."
Yapılan bazı yangın ihbarlarının ise asılsız olduğuna değinen Aybal, vatandaşları uyararak, "2018 yılı  içerisinde şuana kadar bize 62 ihbar yapıldı. Bunların 21'i asılsız ihbar. Vatandaşlarımız lütfen bizleri gereksiz yere meşgul etmesinler. Çıkan bir yangına ulaşmakta zorluk çekebiliriz" dedi.
2 BİN 100 PERSONEL YANGINLARA KİLİTLENDİ
İzmir Orman Bölge Müdürlüğü bünyesinde yöneticiden işçiye kadar toplamda 2 bin 100 personelin çalıştığını belirten Şahin Aybal, herkesin sabah kalktığında ilk işlerinin telefonlardan meteorolojik verilere bakmak olduğunu söyledi. Aybal, 2 bin 100 personelin yaklaşık 1300'ünün işçi olduğunu, bu işçilerden de 1000'e yakınının yangın ile mücadele konusunda çalıştığını vurgulayarak, "Mühendisi, muhafaza elemanı hariç. Bunlarla birlikte biz 2100 personelin 1500'ünü yangında değerlendiriyoruz. Diğer personelin yangına gitmediği anlaşılmasın. İhtiyaç olduğunda hepimiz gideriz. Bütün arkadaşlarımız gider. Ama ilk etapta çıkan yangınlara işçi olarak bin kişi, memur ve mühendislerle birlikte 1500 personelimiz, bu iş ile ilgileniyor. Bölge Müdürlüğü olarak diğer ormancılık faaliyetleri ile de ilgileniyoruz ama orman yangını sezonunda tüm işler bırakılır, bu işlere öncelik verilir. Türkiye orman yangınları açısından 4 ana kategoriye ayrıldı. İzmir bölgesinin tamamı, yangına hassas bölge. İnsanlar arabada giderken içtikleri sigaraları nasıl dışarı atıyor, gerçekten anlamakta güçlük çekiyorum. Bunlar çok ciddi anlamda yangınlara neden oluyor. Vatandaşların dikkat etmesi gerekiyor. Piknik ateşi de önemli. 89 ayrı merkezde piknik mesire yeri yaptık. Piknik ateşlerini bu noktada yakmaları, ormanlardaki yangın tehlikesini azaltıyor. Bahçe ve tarla temizliklerinden dolayı da yangın çıkıyor. Vatandaşlarımız bu konulara dikkat etmeli. Çıkan büyük yangınların en önemli nedeni, ihmal ve dikkatsizlik."
TEKNİĞE UYGUN KESİMLER
Orman Bölge Müdürü Şahin Aybal, zaman zaman ormanlarda yapılan ve tartışmalara neden olan kesimlere de değinerek, "Ormanların korunması ve geliştirilmesi için çalışıyoruz. Bazen ormanları korumak için ağaçları kesmemiz gerekiyor. Bizim tekniğe uygun şekilde her yıl bakım yaptığımız sahalar var. Ormanların bakımını yapmazsak, sağlıklı olmaz. Aynı insan sağlığı gibi. Ormanlarda yapılan çalışmalar, tekniğine uygun çalışmalar. Kimse rahatsız olmasın, bunlar tekniğine uygun kesimler. Buna rağmen olaki kaçak kesim yapıldı, o zaman Alo 177 vasıtası ile bize bildirsinler. Biz ona müdahale ederiz. Kimse ormanları işgal edemez, işgal eden varsa da biz bertaraf ederiz. Bizim ormanlarımızın kapısı, bacası, kilidi yok. Herkese açık. Bizim devlet ormanlarının 2B haricinde işgal edilmesi ve buraların daha sonra yasal hale gelmesi mümkün değil. Yeni bir 2B yok. Ama bizim yaptığımız kesimler, yasal çalışmalardır" ifadelerini kullandı.
'KIZ EVLAT VERİYORUZ'
Orman sahaları içerisinde taş, maden, enerji nakil hatları gibi projelere verilen izinler konusunda da açıklama yapan Şahin Aybal, şunları söyledi:
"Bir şirket tüm evraklarını tamamladıktan sonra bize geliyor, ondan sonra izin veriyoruz. Maden işletme ruhsatı yoksa biz projeye onay vermiyoruz. Biz kız evlat veriyoruz. Kaynağın değerlendirilmesi gerektiğini ilgili bakanlar ortaya koyup ruhsatını verdiyse, biz de izin vermek durumundayız. Bu her türlü madenler için geçerli. Zaman zaman şartların oluştuğu yerlerde izin vermek durumunda kalıyoruz."

FOTOĞRAFLI