MEVLANA'nın 22'nci kuşaktan torunu Esin Çelebi Bayru, İspanya ve İtalya'ya gönderilen yardım kutularının üzerinde Mevlana'nın, “Ümitsizlikten sonra nice ümitler var. Karanlığın ardından nice güneşler var” sözlerinin yer almasından dolayı memnun olduğunu belirterek, ''Allah'ın ihsan ve rahmetinin sonu yoktur; böyle bir ihsan sahibinden ümit kesmek hiç de bize yaraşmaz. Dostlar, bizler, bize söylenen kurallara uymalıyız. Yaşı benim yaşımda olanlar lütfen söz dinleyin evde oturun. Dünyayı bu şekilde kurtarabiliriz'' dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatı üzerine İspanya ve İtalya'ya gönderilen   
Milli Savunma Bakanlığına bağlı fabrika ve dikim evlerinde hazırlanan maske, tulum ve dezenfekte ürünlerin bulunduğu yardım kutularının üzerinde Mevlana'nın, 'Ümitsizliğin ardından nice ümitler var. Karanlığın ardından nice güneşler var' sözleri ile 'Türkiye'den İspanyol-İtalyan halkına sevgilerle' notu yer aldı.
Mevlana'nın 22'nci kuşaktan torunu ve Uluslararası Mevlana Vakfı Başkan Vekili Esin Çelebi Bayru, yardım kutusunda Mevlana'nın sözünün yer almasından dolayı memnun olduğunu dile getirdi. Bayru, şunları söyledi:
''Yardım kutularının üzerinde Hz. Mevlana'nın 'Ümitsizliğin ardından nice ümitler var. Karanlığın ardından nice güneşler var.' sözleri var. Hz. Mevlana, Mesnevisinin bir başka yerinde şöyle devam ediyor: 'Peygamberler dediler ki', tüm peygamberlerden bahsediyor, hepsinin sözünün bir olduğunu anlatıyor bize. 'Peygamberler dediler ki; Ümitsizliğe düşmek kötüdür. Allah'ın ihsan ve rahmetinin sonu yoktur; böyle bir ihsan sahibinden ümit kesmek hiç de bize yaraşmaz. Bu rahmete el atıp yapışın! Nice işler var ki, ilk önce güç görünür ve sonradan kolaylaşır. O güçlük geçer gider' Evet ümitsizlikten sonra nice ümitler var. Karanlığın ardından nice güneşler var. Dostlar, bizler, bize söylenen kuralara uymalıyız. Yaşı benim yaşımda olanlar var. Lütfen söz dinleyin evde oturun. Dünyayı bu şekilde kurtarabiliriz. Herkes kendi üstüne düşen görevi yaparsa, o zaman bu illetten bir an önce kurtuluruz. Gençler siz de üstünüze düşeni yapın, biz de bize düşeni yapalım.''