Ümit UZUN-İdris TİFTİKÇİ/İSTANBUL, ()  GÖRME engelli Süleyman Dinçgör (63), evine gitmek için bindiği Marmaray’da tanımadığı bir kişinin saldırısına uğradığı iddiasıyla savcılığa suç duyurusunda bulundu. Savcılık olayla ilgili soruşturma başlattı. Dinçgör, “Olay saniyeler içinde oldu. Göğsüme avuç içiyle şiddetli şekilde, öldürme maksadıyla vurdu. Yığıldım kaldım. Vuruşu profesyonel şekilde tam kalbime geldi. Kalbim sıkışmaya başladı ve kendi kendime ‘Ölüyorum herhalde’ dedim." dedi.
21 Temmuz’da saat 16.30 sıralarında yaşanan olay adliyeye taşındı. Maltepe’de kardeşiyle birlikte yaşayan 63 yaşındaki görme engelli Süleyman Dinçgör, evine gitmek için Gebze istasyonundan Marmaray’a bindi. Tren ikinci durağa gittiği sırada tanımadığı bir erkek Dinçgör’ün yanına gelerek, birden 'Seni bu trenden’ atarım lan' dedi ve göğsüne avuç içiyle sert bir şekilde vurdu. Kısa süreli baygınlık geçiren Dinçgör, yere yığıldı. Yumruk atan kişi ise kaçarak uzaklaştı. Tren durağa gelince Dinçgör, durumu güvenlik görevlilerine anlattı. Bunun üzerine tren 20 dakika bekletildi. Yumruk atan kişi ise bulunamadı. Avukatı Turgay Özcan aracılığıyla savcılığa suç duyurusunda bulunan Dinçgör, kendisine saldıran kişinin bulunup cezalandırılmasını istedi.

“ÖLDÜRME MAKSADIYLA VURDU"
İki gün boyunca nefes almakta güçlük çektiğini ve ölümden döndüğünü belirten Dinçgör, o anları şöyle anlattı:
“Olay saniyeler içinde oldu. Göğsüme şiddetli şekilde avuç içiyle vurdu herhalde çünkü yumruk olsa iz olurdu. Öldürme maksadıyla vurdu. Ben orada yığıldım kaldım. Vuruşu profesyonel şekilde tam kalbime geldi. Kalbim sıkışmaya başladı ve kendi kendime ‘Ölüyorum herhalde’ dedim. Güvenlik görevlilerine durumu anlattım. Bana kimin vurduğunu sordular. Ben de ‘Vuranı görmedim, benim gözlerim görmüyor ki’ dedim. Tanık var mı diye diğer yolculara sordular. Yolcuların dediklerine göre adam bana vurur vurmaz ok gibi fırlayıp kaçmış"

“KİMSE YARDIM ETMEDİ"
Kendi çabasıyla tren istasyonundan ayrıldığını belirten Dinçgör, "Vatandaşlar beni sözle teselli ettiler. ‘Geçmiş olsun’ dediler. Kimse yardım etmedi. Kendi çabamla, bastonumla tutuna tutuna çıktım, Bostancı’da indim" dedi.

"EN AĞIR CEZAYLA YARGILANMASINI İSTYORUM"
Kendisine saldıran kişinin bulunup cezalandırılmasını isteyen Süleyman Dinçgör, “Bana vuran kişinin cezalandırılmasını istiyorum. Ben şeker, tansiyon hastasıyım, kan dolaşımı bozukluğum var, yüzde 90 görmüyorum. Benim gibi aciz bir insana, bana vuran insanı bile göremiyorum. Böyle bir insana nasıl vuruyor. Bu kişinin en ağır cezayla yargılanmasını istiyorum. Devletime ve Türk mahkemelerine güveniyorum" diye konuştu.

“GÜVENLİK GÖREVLİLERİNİN BUNU EMNİYETE BİLDİRMESİ GEREKİYOR"
Süleyman Dinçgör’ün avukatı Turgay Özcan ise olayla ilgili savcılığın soruşturma başlattığını belirterek, “Benim şaşırdığım nokta şu. Bu kişi diyor ki ‘Ben darp edildim’. Darp edildiği zaman oradaki özel güvenlik görevlisinin ya da yetkililerin bunu emniyete bildirmesi gerekiyor. Emniyet ise direkt olarak bu kişiyi hastaneye, acil servise sevk etmesi gerekiyor. Orada bu rapor çok rahat alınabilir. Bu kişi görmediğinden dolayı etrafındaki insanlardan destek alabilecek durumdayken, maalesef toplumumuz eskisi kadar duyarlı değil. Ben buna şahidim diyen insan yok. Çünkü neden, şahit olacağım, mahkemeye gideceğim, vaktim gidecek, başıma bir şey gelir korkusu var insanlarda" ifadelerini kullandı.
Dinçgör’ün saldırganı teşhis etmesinin imkansız olduğunu söyleyen Özcan, “Ben gören insanım, siz gören insansınız. Biri sizi darp etse gördüğünüden dolayı teşhis etme imkanına sahipsiniz. Ama bu kişi görmüyor, nasıl teşhis edecek. Biz Türkiye Cumhuriyeti’ne her zaman güvendik, inşallah bundan da bir sonuç çıkartacağız" dedi.

(FOTOĞRAF)