ESKİŞEHİR Tepebaşı Belediyesi'nin düzenlediği toplantıya katılan Prof.Dr. Engin Kınacı, kentte üretilen buğdayının kalitesiz olduğunu söyledi.
Tepebaşı Belediyesi'nce düzenlenen Kent Belleğini Canlandırma toplantısına konuşmacı olarak Osmangazi Üniversitesi Ziraat Mühendisliği Bölümü’nden emekli Prof.Dr. Engin Kınacı katıldı. 'Eskişehir’de Ekmeğin Buğdayında Sorun Mu Var?' konulu bir söyleşi gerçekleştiren Kınacı, “Buğday dünyanın pek çok ülkesinde temel gıda maddesi olarak kullanılan birkaç bitkiden bir tanesi. Buğday deyince aklımıza ilk gelen ürün ekmek oluyor, ancak buğdaydan sadece ekmek yapılmıyor. Ekmek gibi tüketilen pek çok ürün var, pideler, simit ve büyük ölçüde ihracat kalemimizi oluşturan makarna, bulgur ve nişasta buğdaydan elde ediliyor” dedi.
EKMEK YEMEDEN KENDİMİZİ DOĞMUŞ HİSSETMİYORUZ
Prof.Dr. Engin Kınacı, Türkiye’de 15 milyon kişinin direkt veya dolaylı yollardan buğday sayesinde geçimini sağladığını ifade ederek; “Günlük protein ihtiyacımızın yarısı buğdaydan geliyor. Buğdayın içinde unun beslenme kabiliyetini arttıran bazı maddeler var. Dünyada nişasta temelli olup yanında bitki besin maddelerini özellikle proteini, proteinde de glüteni bulunduran tek nişastalı gıda maddesi buğday. Makarnayı, pilavı ekmekle beraber yiyen bir milletiz, ekmek yemeden kendimizi doymuş hissetmiyoruz. Proteinden başka, B Kompleks vitaminleri ve E vitamini var. İyi bir ekmek olabilmesi için bunların yüksek miktarda bulunması gerekiyor” diye konuştu.
ESKİŞEHİR BUĞDAYI EKMEK YAPIMINA UYGUN DEĞİL
Ekmek tüketiminin fazla olması kaliteli ekmek tüketimini önemli hale getirdiğini sözlerine ekleyen Kınacı, Eskişehir'de yaklaşık 1,9 milyon dönüm civarında buğday ekildiğini söyledi. İklimin durumuna göre 700 bin tonun biraz üstünde biraz altında mahsul alındığını belirten Kınacı şunları söyledi:
"Eskişehir’de geçmişte 12 tane un fabrikası vardı. Bu yıllara geldiğimizde 4 tane un fabrikası kaldı. Bu fabrikaların büyük bölümü taşındı. Çünkü buğdayın kalitesi ekmek yapımına ya da yapılacak ürünlere çok uygun değil. Laboratuvarda yapılan araştırmalar gösteriyor ki buğdayımızın kalitesi düşük. Eskiden de bu böyleydi. Bu laboratuvar çalışmalarının sonucunda görüldü ki Eskişehir buğdaylarının büyük bir çoğunluğu kalitesiz ve bu da içerisindeki proteinden kaynaklanıyor. Eskişehir gibi tarım kültürü olan, Tarım İl Müdürlüğü olan, her türlü resmi kurumu olan, tarımla ilgili her türlü altyapısı olan bir şehrin buğdayının bu kadar kalitesiz olması kabul edilemez. Bu kalitesizlik önce üreticiden, sonra da üreticilere yeterli eğitimin verilmemesinden kaynaklanıyor. Üretici kaliteli ürün değil verimli ürün üretmek istiyor oysa genetikte bir kural var. Kaliteyi yükseltince verim düşüyor, verimi yükseltince kalite düşüyor. Öyle bir noktanız olması gerekir ki ürün belirli bir kalitede olsun ve üreticiye para kazandırsın. Böylece ekmeğin katkısı çok daha fazla olacaktır.”

FOTOĞRAFLI