CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, miting maratonunu İstanbul Kartal'dan başlattı. "Milletçe Alkışlıyoruz" sloganıyla düzenlenen ilk mitingi Kartal Meydanı'nda yapıldı.
Mitingde ilk olarak CHP İzmir 1. bölge 5. sıra adayı Özcan Purçu sahneye gelerek meydanda toplanan vatandaşları selamladı. Ardından CHP İstanbul İl Başkanı Murat Karayalçın kürsüye çıkarak kısa bir konuşma yaptı.
Arında CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu eşi Selvi Kılıçdaroğlu ile birlikte sahneye gelerek ilk olarak vatandaşları selamladı. Kılıçdaroğlu mitingde ki konuşmasında, "Tek tek sayacağım. Öğrenci, öğretmen, işçi, işveren, memur, çiftçi, esnaf emekli, ev kadını, çöpte kağıt toplayan vatandaşım, işsiz yoksul vatandaşım merdiven altı çalışan sigortasız kardeşim sana Kartal Meydanı'ndan selam gönderiyorum. Bütün milletime, iş dünyasına, finans, sağlık, spor ve medya dünyasına sesleniyorum. Hukuk aleminde, hakimine savcısına avukatına sesleniyorum. Belediyelere. Sivil toplum örgütlerine, devletin kurumlarında çalışan vatandaşlarıma sesleniyorum. Bütün yurttaşlarıma sesleniyorum. Öğretmene öğrenci emekli çalışan esnaf çifti toplumun her kesimine sesleniyorum. Açık yüreklilikle söylüyorum korkmayın, yılmayın, sinmeyin. Korkmayın, yılmayın, sinmeyin çünkü yanınızda Cumhuriyetle yaşıt CHP var. kabadayılıktan, zalimlikten, zorbalıkta, yasa dışında, talandan, baskıcılıktan, yasakçılıktan, ayrımcılıktan uzak bir anlayışlın temsilcisi CHP var. Onun için diyoruz, korkmayın, yılmayın, cesur olun, CHP var" dedi.
"AVUÇLARIMIZ PATLARCASINA ALKIŞLIYORUZ"
"Bugün buraya milletçe büyük bir alkışı başlatmaya geldik" diyen Kılıçdaroğlu, "Bu alkış, hakka, hukuka ve ekonomiye, özgürlüğe, barışa ve adalete, laikliğe, demokrasiye ve cumhuriyete zulmeden malum zihniyeti protesto alkışıdır. Bu alkış kısa sürede çığ gibi büyüyerek bütün ülkeye yayılacak toplumsal bir haykırıştır. Bu alkış Türkiye'yi yaşanmaz bir ülke haline getirenlere meydan okumadır. Herkesi tüm vatandaşları bu alkışa katılmaya davet ediyorum. Haydi milletçe alkışlıyoruz, avuçlarımız patlarcasına alkışlıyoruz.
Bu alkış her gün, her saat, her yerde çınlayacak ve milletin 'yeter artık düş yakamızdan' diye haykıranların sesi olacaktır. Alkışlayacağız, hep birlikte alkışlayacağız. Genç, yaşlı, kadın erkek demeden milletçe alkışlayacağız. Yalnızca miting meydanlarında değil, her gün her yerde alkışlayacağız. Fabrikada, tarlada, çarşıda, sokakta, meydanda hayatın olduğu her yerde alkışlayacağız. Alkışlayacağız ki millet olarak sabrımızın sonuna geldiğini birileri anlasın" diye konuştu.
"CİNNET HALİNDE ÖFKELİ BİR TOPLUM"
Kılıçdaroğlu, "12 yılda yarattıkları tablodan satır başları vereceğim size: 6 milyon 2 yüz bin işsiz, 17 milyon yoksul, maaşı bin liranın altında olan, açlığa mahkum edilmiş 8 milyon yoksul emekli. Prim borcu olduğu için hastaneye alınmayan, ölüme terk edilen işsiz. Sosyal güvenlikten yoksun yüz binlerce işçi. Merdiven altı atölyelerde kayıt dışı çalışan işçiler. Açlık sınırına dayanmış 1 milyondan fazla insan. Kızgın, kırgın ve öfkeli bir gençlik. Kölelikten hallice, kalıplara sokulmak istenen kadın. Yozlaştırılmış ahlak, namus, şeref ve özgürlük kavramları. İçi boşaltılmış kavramlar olarak toplumun önüne kondu. Korkmuş, sinmiş bir iş dünyası, kimliği ve kişiliğini yitirmiş medya. Esir alınmış bir hukuk sistemi. Emir kulu haline getirilmiş devlet mekanizması. Üreterek büyüme değil, yandaşı rant yaratarak oluşturulan adaletsiz bir düzen. 'Bakara, makara' deyip, en kutsal değerlerimizi sömüren, yalanı ve talanı adet edinmiş bir düzen. Cinnet halinde öfkeli bir toplum" ifadesini kullandı.
"AHLAKİ DEĞERLERİMİZİ YÜCELTEREK DEĞİL, KAYBEDEREK ÖDÜYORUZ"
Kemal Kılıçdaroğlu bütün faturayı, işçinin, çiftçinin, emekçinin, sanayicinin, esnafın, tüccarın ödediğini belirterek, "Yani bu milletin 77 milyonu bu faturayı ödüyor. Yaşadığımız asayiş problemleriyle ödüyoruz, sayıları 2 milyona yaklaşan Suriyeli göçmen manzarasıyla ödüyoruz, kadına yönelik şiddetin yüzde 1400 oranında artmasıyla ödüyoruz, gençlerimizin uyuşturucu bataklığına sürüklenmesiyle ödüyoruz, kutsallarımızın ve manevi değerlerimizin siyasete alet edilmesiyle ödüyoruz. Tüyü bitmemiş yetimin hakkının yenmesiyle ödüyoruz. Ahlaki değerlerimizi yücelterek değil, kaybederek ödüyoruz" diye konuştu.
"TÜRKİYE'Yİ YAŞANMAZ HALE GETİRENLERİN NEDEN OLDUĞU BÜTÜN DERTLERİ VE SIKINTILARI SIFIRLAYACAĞIZ"
Kılıçdaroğlu, "Bu zihniyetin önceliğinde milletin olması mümkün mü? Elbette değil" diyerek sözlerini şöyle sürdürdü:
"Millet bıktı, millet usandı. Artık Türkiye, bu millet yaşanacak bir Türkiye istiyor. Huzurlu bir Türkiye ve barış içinde bir Türkiye istiyor, yaşanacak bir Türkiye. 77 milyon yurttaşıma sesleniyorum; yaşanacak Türkiye için CHP olarak hazırız. Bugünü kadar belki hiçbir siyasi parti, hiçbir seçime CHP kadar Türkiye'nin sorunlarına hakim ve sorunlarına çözümlerini bilerek girmemiştir. Programlarımız hazır, kadrolarımız tamam, çözümlerimiz hazır. Ülkeye milletin çok özlediği ekonomik refahı, birliği ve beraberliği getirmeye geliyor. İşsizliği, yoksulluğun adaletsizliği vicdansızlığın, eşitsizliği, sevgisizliğin kökünü kazımaya geliyoruz. Evet kökünü kazıyacağız ve sıfırlayacağız. Türkiye'yi yaşanmaz hale getirenlerin neden olduğu bütün dertleri ve sıkıntıları sıfırlayacağız. Söz veriyorum sıfırlayacağız."
"17 MİLYON İNSANIMIZI İNSAN GİBİ YAŞAMA HAKKI VAR"
Yaşanacak bir Türkiye'yi hayata geçireceklerini ifade eden Kılıçdaroğlu, "4 yılda yepyeni bir Türkiye çıkacak ortaya. En başta yoksulluğun olmadığı bir Türkiye sözü veriyorum. Hiç kimse bu ülkede 'ben yoksulum' lafını etmeyecek. Bugün, 17 milyon yoksulumuz var. Bu rakam benim rakamım değil, devletin resmi rakamı. 2015 yılının Türkiye'sinde, 21. yüzyılda, bilgi toplumunda, 17 milyon insan yoksul. Onlar insan değil mi? Bu ülkenin vatandaşı değil mi? 17 milyon vatandaşımıza Kartal'dan söz veriyorum, sizin yoksulluğunuzun sıfırlanması benim boynumun boru olacak. Yoksulluğun ölçüsü şu; bir kişinin aylık geliri 200 liranın altıdaysa o yoksul sayılıyor. Bu ne demek 17 milyon insanı açlığa mahkum etmek demektir. Bunu bilen kim CHP, bunun kaldırılmasını isteye kim CHP, güvenmeniz gereken kim CHP. 17 milyon insanımızı insan gibi yaşama hakkı var" dedi.
"12 YIL DEVLETTE HESAP UZMANLIĞI YAPTIM, HER KURUŞUN HESABINI BİLİRİM"
Kemal Kılıçdaroğlu planlarının hazır olduğunu ifade ederek, "Kaynaklarımız hazır, kadrolar hazır, programımız gerçekçi, hiç kimse kuşku duymasın. 12 yıl devlette hesap uzmanlığı yaptım. Her kuruşun hesabını bilirim, bu konuda mütevazı değilim. Para nasıl toplanır, para nasıl harcanır... Bu ülkede bunu 10 kişi biliyorsa, o 10 kişiden birisi de benim. Sizlere, 2 milyona yaklaşan taşeron işçilere sesleniyorum; taşeron işçiliğin olmadığı bir Türkiye sözü veriyorum, asgari ücretlinin rahatça geçinebildiği bir Türkiye sözü veriyorum" şeklinde konuştu.
"HERKESİN GÖZÜ KULAĞI CHP'DE OLSUN"
"Tüketici, kredi ve kredi kartı borç batağında kaç kişi var?" diye soran CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu,
"Borç batağında 5 milyon vatandaşımız var. Tefeci faizi çalışıyor bu vatandaşlarımız için. Son 10 yılda borç batağında ki vatandaşlarımızın bankalara ödediği faizin miktarı 128 milyar dolar. Size sözüm söz, Kılıçdaroğlu sözü, namus sözü, bu borç batağından sizi kurtaracağım. Diğerleri diyecekler ki nasıl yapacaksın? Hiç endişe etmeyin. Kuruşu kuruşuna hesabı yapıldı. Her şeyi açıklayacağız. Bankaların uyguladığı tefeci faizinden o vatandaşları kurtaracağım. Bunu önümüzdeki günlerde bütün ayrıntılarıyla açıklayacağım. Herkesin gözü kulağı CHP'de olsun. Herkesin beklentisi CHP'de olsun. Bilin ve emin olun" ifadesini kullandı.
"BESLENME ÇANTASINADA GEREK YOK ÇÜNKÜ ÇOCUK YEMEĞİNİ OKULDA YİYECEKTİR"
Kılıçdaroğlu, eğitimin hangi durumda olduğunu öğrenmek için annelere sormak gerektiğini ifade ederek, "Anneler size sözüm söz, çocuklarınızı okula iki yanağından öperek huzur içinde göndereceksiniz. Beslenme çantasına da gerek yok. Çünkü çocuk yemeğini okulda yiyecektir. Bu eğitim düzenini tepeden tırnağa değiştireceğiz. Türkiye'yi çağdaş uygarlığa eğitim yoluyla ulaştıracağız" dedi.
"HEM NOTERE, HEM MİLLETE GİDİYORUM VAR MI DİYECEĞİN?"
Kemal Kılıçdaroğlu, 10 milyonu aşkın emeklinin olduğunu kaydetti.
Kılıçdaroğlu, "Emekli kardeşlerime söyledim, bir kez daha söylüyorum, 11 milyon emekli kardeşimiz duysun, Ramazan ve Kurban bayramında sizlere birer maaş ikramiye vermeyi görev biliyorum, namus sözü veriyorum. Notere gittim imzaladım. Bana neden notere gittin diyorlar. Hem notere, hem millete gidiyorum var mı diyeceğin? Ben bu parayı vereceğim. Esnafı unuttuğumuzu sanmasınlar. Toplumun ana omurgasıdır esnaf. Yaşanacak bir Türkiye'de esnafa da yerimiz var. Emekliye verdiğimiz ikramiyeden en büyük faydayı sen alacaksın. Alışverişini senden yapacak, sen siftahını alacaksın. CHP iktidarında hastane kapısından 'prim borcun var' diye kapıdan dönmeyeceksin. Seni ölüme mahkum etmeyeceğiz. Çiftçi kardeşim sen ne ekeceğini önceden bileceksin, fiyatını 1 yıl önceden belirlenecek. Ne ekeceğine sen karar vereceksin. Sen ülkenin geleceği, güvencesisin. Sana inanıyoruz, sana güveniyoruz" şeklinde konuştu.
"İŞSİZLİK İLLETİNDEN BU TOPLUMU KURTARACAĞIZ"
Kılıçdaroğlu, toplumu en derinden sarsan sorunun işsizlik olduğunu dile getirerek, "6 milyon 200 bin işsizimiz var. Malum zihniyetten işsizliği çözeceğiz diye bir laf duydunuz mu? 77 milyon vatandaşıma sesleniyorum, 'işsizliği çözeceğiz' diye bir laf ettiler mi size. Türkiye'nin en temel sorunudur, bütün kötülüklerin anasıdır işsizlik. İşsizlik illetinden bu toplumu kurtaracağız, işsizliğinde kökünü kazıyacağız, onu da sıfırlayacağız" dedi.
"YAŞANACAK BİR TÜRKİYE PROGRAMINI AÇACAĞIZ"
Kılıçdaroğlu konuşmasının sonunda, "Ayın 19'unda, pazar günü Ankara'da, yaşanacak bir Türkiye programını açacağız. Çözümlerimizi orada, bütün çözümleri ayrıntılarıyla anlatacağım. Size söylediğim, vaat ettiğim her şeyin kuruşu kuruşuna hesaplandığını bilmenizi isterim. Yaşanacak Türkiye toplantısına bildirgemizi açıklayacağız. Tümünüzü bekliyorum. Gelin oraya yaşanacak bir Türkiye'nin temellerini beraber atalım" ifadelerini kullandı.
Miting yayını sırasında duyma engelliler için de çeviri yapıldı. Kılıçdaroğlu'nun konuşmasının ardından "Milletçe alkışlıyoruz" sloganıyla hazırlanan reklam filmleri meydanda izlettirildi.
