KONYA'da iş insanı Uğur Devecioğlu, down sendromlu oğlunun hayatını kendi olanakları ile sürdürebilmesi için, aynı durumdaki çocukları da düşünüp rehabilitasyon merkezi kurdu. Çocukların meslek sahibi olup, kendi paralarını kazanabilmeleri için kafeterya ve restoran açan Develioğlu, 4 yıl önce faaliyete giren iş yerinde kendi oğlunun da aralarında bulunduğu zihinsel engelli ve down sendromlu 11 genç istihdam ediyor. Çocukların koruyucu meleği olan ve kanser tedavisi gören eşi Yasemin Devecioğlu, "Burada yapılan şey sadece para kazandırmak, çalıştırmak değil. Biz o insanların hayatlarını geri veriyoruz. Onlara hak ettikleri hayatı veriyoruz" dedi.
Konya'da 10 yıldır faaliyet gösteren Gökçem Down Özel Çocuklar Eğitim ve Spor Kulübü Derneği, yaklaşık 4 yıl önce zihinsel engelli ve down sendromlu çocukların meslek sahibi olmalarını sağlamak için Gökcem Konya Down Cafe Restoran’ı açtı. Şu anda 1'i stajyer olmak üzere 11  zihinsel yetersiz ve down sendromlu gencin çalıştığını belirten Yasemin Devecioğlu, "Buradaki gençlerimize toplum içinde yaşanabilir kuralların hepsini kazandırıyoruz. Bu kurallar onları harcamayacak, onlara zarar vermeyecek ve karşı tarafın bakış açısını değiştirecek şekilde öğrenimler. Şu an 10 özel gereksinimli birey kadrolu olarak çalışıyor. 1 tane de stajyerimiz var. Sıcak-soğuk bölümü, mutfak bölümü ve serviste çalışıyorlar. İnanın normal vasıflı dediğimiz personelden bir tık üstte iş yapabiliyorlar "dedi.
ASIL SORUN İNSANLARI BURAYA GETİREBİLMEKTE
İnsanları kafe-restorana getirmekte zorlandıklarını belirten Devecioğlu, "Buraya gelmek sorun. Buraya geldikten sonra insanların bakış açısı değişiyor. Bizim sorunumuz insanlar buraya gelinceye kadar. Geldiklerinde çocukların herkes kadar normal bir birey olduğunu görüp ya sürekli misafirimiz oluyorlar ya da ben uğraşmak istemiyorum deyip uzaklaşıyorlar. Önemli olan toplumun tutumlarını değiştirebilmek. O önyargıları yıkmak. Biz asıl mücadeleyi orada veriyoruz. Zorlanıyoruz. Olumlu olarak çok destek olan insanlarımız da var, olumsuz şekilde bir şeyleri değiştiremediğimiz insanlarda var "diye konuştu.
ONA BAKINCA BENİM ÇOCUĞUM DA ÖYLE OLUR MU DİYE DÜŞÜNENLER VAR
İnsanların hiç alakası olmayan olumsuz düşüncelere sahip olduğunu belirten Devecioğlu, "Bana olmayan şey çok da umurumda olmaz diye bir algı var. 'Benim çocuğum öyle değil ki bana ne', 'ben öyle değilim ki bana ne', 'bize zarar verir mi?', 'onlara bakınca üzülürsem karnımdaki çocuğum da öyle mi olur?' 'acaba  pis midir?', 'devlet bakıyor zaten ne gerek var bu çocukların çalışmasına?', 'bu çocuklardan ne bekleniyor ki?' gibi düşünceler var" şeklinde konuştu. 
ONLARA HAK ETTİKLERİ HAYATI GERİ VERİYORUZ
Çocuklara hak ettikleri hayatı geri verdiklerini belirten Yasemin Devecioğlu, "Herkesin hayatındaki eşit payda bu çocuklarda da var. Herkes bu haktan faydalanmak zorundadır. Neden onları annelerinin babalarının dizlerinin diplerine hapsedip, hayatlarını köreltme gibi bir çabamız var? Neden onların hayatlarını özgürleştirip herkes kadar bu haktan faydalanmalarına izin vermiyoruz. Buraya gelmeden önce annesinin dizinin dibinde, annesi bana bir şey olursa ne olacak kaygısını taşıyan anne bugün, şükürler olsun oğlum olmasa ailem ayakta duramayacak bütün maddi desteğimi o sağlıyor, onun gücüyle ayakta duruyorum diyen bir anneye dönüşüyor. Burada yapılan şey sadece para kazandırmak, çalıştırmak değil. Biz o insanların hayatlarını geri veriyoruz. Onlara hak ettikleri hayatı geri veriyoruz" dedi.
KİMSENİN BİR GARANTİSİ YOK
Toplumun bu tür konularda bilinçli olması gerektiğinin de altını çizen Devecioğlu, "Halkımız bu gözle baktığında toplum daha bilinçli daha duyarlı bir hale gelecek. Belki çocukları yaşamadı ama torunlarının yaşamayacaklarının garantisi var mı? Kendilerinin alzheimer olmayacakları konusunda bir garantileri var mı? Yada her şeyi geçin bizler bu kadar savaştığımız zaman hak ettiğimiz değeri görüyor muyuz? Görmüyoruz. Onlar da hak ettikleri değeri görmüyor" ifadelerine yer verdi.