TBMM'deki grup toplantısında partililere seslenen İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener toplantının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Akşener, Sedat Peker'in silahlanma çağrısının hatırlatılması üzerine "Bu tür çağrılar, davranışlar İçişleri Bakanlığı’nın görevini yapmadığı anlamına gelir. İçişleri Bakanlığı o iradeyi koymadığı taktirde kaos çıkar. Bu tür gruplar, insanlar cesaret alır ve o zaman sokağın dili konuşmaya başlar. Bu da Türkiye açısından son derece yanlış, kötü bir iştir. Sayın İçişleri Bakanlığı ve Sayın Bakanı göreve davet ediyorum. Böyle bir şey olmaz" yanıtını verdi.


İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) düzenlenen grup toplantısında konuştu.

Türkiye ile ABD arasındaki Suriye konusuna değinen Akşener, ‘Hadsizce tehditlere boyun eğmeyin. Korkmayın. Türk milleti güçlüdür’ diyerek Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a seslendi. Cumhurbaşkanının yaptığı hataların sonuna kadar takipçisi olacaklarını söyleyen Akşener, ‘Ama kol kırılır yen içinde kalır. O makamda oturan kişi kim olursa olsun Türkiye’nin Cumhurbaşkanı’na kimseye laf söyletmeyiz. O makam bağımsızlığımızın sembolüdür’ diye konuştu.

Akşener'in konuşmasından satır başları:

Bir kere daha söylüyorum bu salonu dolduramayacağımız düşünüldü. Allah’a çok şükür doldurdunuz şereflendirdiniz. Bugün 2 bin kişi giriş yapmış bir kısım arkadaşımız dışarıda kalmış Allah hepinizden razı olsun.

‘SİNSİ SİNSİ PLANLAR YAPIYORLAR’

Seçimdir ittifaktır partidir nihayetinde laftır sözdür. Bir velvele başladı yine. Ne olacak sanki, inşallah demokrasinin görevini yerine getireceğiz. Ama aklı selimden sükunetten hiç ayrılmadan. Birbirimizi kırmadan incitmeden ayırmadan yüz yüze bakmaya devam edeceğiz. Üçkağıtçıya hadi oradan be deyip haddini bildirmek gerek. Bugün koltuğu meşgul edenlere tavsiyemdir. Millet için iyi bir şeyler yapmak istiyorsanız sevmeyi deneyin. İsraf etmek yerine yetinmeyi, istiflemek yerine doymayı, kırmak yerine onarmayı deneyin, suçlamak yerine gönül almayı deneyin o zaman anlayacaksınız bizi. Eskiler belediye başkanlarına şehremini derlerdi. Yani şehrin güvenileni emini, Denenmişlerden bir şey olmuyor halim perişan diyorsan gözün başkasını arar. Gözleri felfecir okuyanlar kaybedersek daha ihale alamayız diye sinsi sinsi planlar yapıyorlar.

“BUNLAR KÜÇÜK ADAMLARDIR”

Alimler kendini bilmezlere edep yahu edep yahu demişlerdir. Dinini satmak isteyenler, ona en çok ihanet edenlerdir. (Genliğin umudu M.A.) Bunlar küçük adamlardır. Şefaat iznini yaratıcıda olduğunu bilemeyecek kadar küçük ve güdük adamlardır. Bunlar bu topraklarda nasıl yetiştiler ayrı bir muamma. Bu tuhaf kafaları nerede edindin.Vatandaşlarımızın oylarını koruyacağız. Kanunsuz işler yapmayı aklından geçiren varsa buyursun yapsın da görelim.

‘KAN DAVASI PEŞİNDELER’

Bizi nefret diline çekmeye çalışıyorlar. Kan davası peşindeler. Kan davası bir cahiliye adetidir ve ayaklarımızın altındadır. Biz Türk adetlerini almayız ama cahiliye devrinin bütün olumsuz hareketlerini ayaklarımızın altına almışızdır. Sadece babası üzerinden herhangi bir evladın suçlanmasının dinimize uymadığını peygamber efendimizin dilinden söyledim. İYİ Parti'yi suçlamak için mukaddes emelleri küçük hesaplarınız için kullanmayın. Ucuz yöntemlere başvurmayın siyaseti bu kadar ayağa düşürmeyin.

“MENEMEN ZENGİN YEMEĞİ OLDU”

İktidarın memlekette iyi giden her şeyi hemen sahiplenmek gibi bir huyu var. Hayat pahalılığının sebebi fırıncılardır dediler. Şimdi de marketleri tehdit ediyorlar. Ama 82 milyon hayat pahalılığı ile mücadele ediyor. 5 tane kodaman dışında herkesin derdi bu. Buzdolabı tam takır. Kombiye kazayla elin değse 500 lira fatura kesiyorlar. Millet geçmediği köprü gitmediği hastane için 5 müteahhite vergi ödüyor. Menemen zengin yemeği oldu. Menemen soğanlı mı olur soğansız mı olur tartışıldı. Soğanın 6 lira olduğu ülkede melemen soğansız olur. Şimdi de biberli mi oluyor bibersiz mi olur diyorlar. Biberin 18 lira olduğu ülkede sofralar menemensiz olur.

“ASIL ZAM YAĞMURUNA 31 MART’TAN SONRA BAŞLAYACAKLAR”

“Sayın Cumhurbaşkanı da gidişattan memnun değil. Enflasyondan şikayetçi yatırım olmayışından şikayetçi. Kriz başladığında iki ayda atlatacağız dediler ama gittikçe zorlaşıyor hayat. Millet çocuk yapmaya korkar hale geldi. Bu ufaktan bir kulak çekme imkanını veren bir seçim. Bunlar asıl zam yağmuruna 31 Mart’tan sonra başlayacak. Kulak çekerseniz bunu engellemiş olursunuz. Beka beka dedikleri meselenin, bu sözleri söyleyenlerin koltukları tehlikede değil. İkisinin de koltukları duracak. Dolayısıyla bu kulağı çekerseniz 31’den sonra yapılacak olan zamlar durur”

BAKAN PAKDEMİRLİ’YE TEPKİ: ŞU PİŞKİNLİĞE, ARSIZLIĞA BAKIN

Türkiye'yi öyle bir hale getirdiler ki melemen zengin yemeği oldu. Domates biber yemeyin diyor Tarım Bakanı yazı bekleyin. Allah izin verirse yazın yersiniz diyor. Bunu diyenini ilk defa gördük. Ne hükümetler geldi geçti. Allah aklımız fikrimizi korusun Şu pişkinliğe arsızlığa bakın. O zaman siz de yalılar da yaşamayın 10 bin liralık takım elbiseler giymeyin. 50 bin dolarlık saatler takmayın. Eşleriniz bir akşam kahvesine 3 bin lira hesap ödüyor. Sonra da millet biber yemesin, patates yemesin, biber yemesin. Rahmetli Erbakan Hoca'nın deyimiyle sizi gidi utanmazlar sizi. Belli ki beceremiyorsunuz çekilin madem biz vatandaşımıza her dönem istediklerini yiyecekleri bir ortam sunarız

Akşener, bazı illerin belediye başkan adaylarını açıkladı:

Kayseri: Dursun Ataş

Manisa: Orkun Şıktaşlı

Gaziantep: Mehmet Ejder Demir

Mardin: Tuna Işıkhan

Samsun: Hayati Tekin

Kütahya: Aynur Sezer

Adıyaman: Abdülkadir Kırmızı

Muş: Erkan Çelikoğlu

Akşener’den ‘Silahlanın’ çağrısına cevap

Akşener, İYİ Parti Grup Toplantısı sonrasında gazetecilerin sorularını cevapladı. Akşener, silahlanma çağrısını nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine, “Ben eski İçişleri Bakanı'yım. Ama bu tür çağrılar, davranışlar İçişleri Bakanlığı'nın görevini yapmadığı anlamına gelir. İçişleri Bakanlığı o iradeyi koymadığı taktirde kaos çıkar. Bu tür gruplar, insanlar cesaret alır ve o zaman sokağın dili konuşmaya başlar. Bu da Türkiye açısından son derece yanlış, kötü bir iştir. Sayın İçişleri Bakanlığı ve Sayın Bakanı göreve davet ediyorum. Böyle bir şey olmaz” yanıtını verdi.

“Türkiye'nin huzura ihtiyacı var” diyen Akşener şunları kaydetti: “Kimsenin koltuğu tehlikede değil. Seçimlerde Ankara ve İstanbul'u AK Parti kaybetse ne olur? Belediye başkanları değişir. Sayın Cumhurbaşkanı dört yıl yerinde oturmaya devam edecek. Koltuklarla ilgili bir sorun yok. Belediyelerle ilgili değişiklik söz konusu olduğunda, 31 Mart akşamı Sayın Cumhurbaşkanı ‘Aziz milletim. Ben verdiğiniz mesajı aldım. Gereğini yapacağım' diyecek ve daha fazla vatandaşı dinleyecek. Seçmen velinimetimdir haline dönecek. Bu ayrışmalardan, fay hatlarının derinleştirilmesinden kolay oy almaya alıştılar. Ama bugün gelinen noktada Türkiye'nin birliğe, beraberliğe, huzura ihtiyacı var.

SEDAT PEKER NE DEMİŞTİ?


Çeşitli suçlardan yargılanıp serbest bırakılan Sedat Peker, İstanbul Ataşehir'de katıldığı bir lokanta açılışında, 31 Mart yerel seçimleri öncesinde silahlanma çağrısı yapmıştı.

Seçim sonuçlarına göre insanların sokağa döküleceğini ileri süren Sedat Peker şunları söyledi: Emperyalist güçlerin ülkemiz için bazı hesapları var. Şimdiden, seçimlerle ilgili YSK'yı tanımadıklarını söylüyorlar. Seçim sonuçlarına göre insanları, partililerini sokağa dökecekler. Bunun amacı terör örgütü mensuplarının da o partililerin içine karışıp ülkeyi yakmaları ve yıkmalarıdır.

Polisimiz, askerimiz, istihbaratımız güçlüdür, buna izin vermez.

Ancak Allah'a yemin olsun, bu ülkenin evlatları da bu ülkenin sokaklarını karış karış koruyacaklardır.

Bu ülkenin bir karışını bile onlara vermeyeceğiz. Irak'ı Libya'yı, Suriye'yi, Afganistan'ı yıktılar. Sırada Venezuela, İran ve Türkiye var. Bu sebeple kardeşlerim, şımarık bir adayla değil, gerçekten ülkemize karşı sorumluluk hissiyle davranmalıyız. Tarihin bize öğrettiği gerçekler var.

Silah iyi insanların elinde olduğu zaman bir sigortadır, güvencedir. Bu sebeple, imkanı olanlar mutlaka ruhsatlı silahlar alsınlar. Mutlaka av tüfekleri alsınlar. Mutlaka hazırlıklı olsunlar. Biz kötüye hazırlıklı olalım da, iyi gelirse başımızın üstünde…