Meclise sunulan iç güvenlik paketiyle ilgili olarak, aralarında HDP Genel Başkan Yardımcısı Meral Beştaş Danış, HDP Milletvekili Sebahat Tuncel, SDP Onursal Başkanı ve eski milletvekili Akın Birdal, Mimarlar Odası üyesi Mücella Yapıcı ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı Genel Başkanı Şebnem Korur Fincancı'nın katıldığı bir grup, değerlendirme toplantısı yaptı.

Toplantıda iç güvenlik paketine karşı olan sanat, siyaset ve aydınlar 'Çağrıcılar' olarak nitelendirildi. Çağrıcılar arasında bulunan Kadir İnanır, Meltem Cumbul, CHP Milletvekili Melda Onur ve Murathan Mungan gibi isimlerin ise şehir dışında oldukları için toplantıya katılamadığı belirtildi.
Toplantıda konuşan Meral Beştaş Danış, "Bu kadar yargısız infazın olduğu bir ülkede polise arama, durdurma ve gözaltı yetkisi veriliyor" dedi. Danış, "Polis insanları, 48 saat yargıya bildirmeden gözaltına alma yetkisine sahip. Bu arada polisle birlikte valiye de hükümetin atadığı valilere yargı yetkisi veriliyor. Tespit edecekleri kolluk amirine gözaltı yetkisi valiler aracılığıyla da veriliyor. Polise ifade alma yetkisi veriliyor. Müştekilere, tanıklara yerine giderek, evine giderek, polisler ifade alabilecek. Bu da bir yargı yetkisinin doğrudan gaspı anlamına geliyor" diye konuştu.

"BU DA AYRI BİR MÜDAHALE YETKİSİ VERİYOR"

Danış, gösterilerde şu ana kadar kullanılan biber gazı ve boyalı mermilerin bir yasal dayanağı olmadığını ifade ederek, "Bundan sonra o da yasallaşıyor. Kimyasalların oranı, sayısı ve niteliği artırılıyor. Gaz bombaları ve içine katılan bilumum maddeler yasada yer alıyor. Bu da ayrı bir müdahale yetkisi veriyor" dedi.
Meral Beştaş Danış, "Çocuk oyuncakları bile, bu kamuoyunda çok tartışıldı; bilye, sapan, havai fişek benzeri birçok malzeme silah kapsamına giriyor" diye konuştu. Danış, "Bunun önemi, toplumsal olaylarda birinin elinde bir bilye olması ya da sapan olması onun atıldığı iddiasıyla öldürülebilmesi demek. Birde bunu kim takdir edecek. Takdir eden kolluk güçleri, savcılık ve ilgili kendileri tarafından atanan yargı mensupları" ifadelerini kullandı.
Paketin getirdiği tehlikelerin çok büyük olduğunu ifade eden Danış, "Düşünce ve ifade özgürlüğü, toplantı özgürlüğü, siyaset yapma hakkı, yaşam hakkı, özel hayatın gizliliği gibi bir çok temel başlıklarda bu iç güvenlik paketi bunu askıya alıyor. Bizim yaşam alanlarımızı, soluk borularımızı ortadan kaldıran, tıkayan bir paket özelliğini taşıyor" diye konuştu.

"ORADA KAMUDAN BAHSEDEMEZSİNİZ"

Sabahat Tuncel de toplantıda bir konuşma yaparak, kendilerinin de bir kanun teklifi hazırladığını ifade ederek, "Kanun teklifimizin başında bu Kamu tanımını yeniden yapmak var. Kamu tanımında devlet ve devlet görevlileri. Dolayısıyla her an, her şeyde kamuya karşı suç işleyebilirsiniz. Bizim kanun teklifimizde kamu dediğimi, toplumdur, bireylerdir, halktır. Halk güvelik içerisinde değilse, halkın özgürlükleri güvenlik içerisinde değilse, orada kamudan bahsedemezsiniz" dedi.
Tuncel, kanun toplanama ve gösteri yürüyüşlerinin değil toplanamam ve gösteri yürüyüşü yapamamanın düzenlendiğini belirterek, "Aslında özgürlükleri kısıtlayan, her şeyi devletin yetkisine ya da valiliklere veren bir yaklaşım. Yine bizim teklifimizde 2006 yılında çıkarılan polis vazife kanunun yeniden düzenlenmesi… O kadar çok yetki verilmiş ki, bu güvenlik yasasıyla verilen yetkiler daha da artırılıyor. Bu yasayla öldürme hakkı verilmiş durumda. Bizim kanun teklifimizde, toplantılara, mitinglere polis silahla gelemez diye düzenliyoruz. Silahla geldiğinde kullanıyor" dedi.

"ÖZGÜRLÜĞÜMÜZÜN OLMADIĞI YERDE NASIL BİR GÜVENLİK OLACAK"

Sabahat Tuncel diğer bir başlıklarının da cezasızlık olduğunu kaydederek, "Bu ülkede kamu adına katliama yapana, işkence yapan hiç kimse yargılanmıyor. Devlet adına yapmıştır, faili meçhullerden tutun, Berkin Elvan, Ethem Sarısülük, Ümit Kurt… Cezasızlık diye bir hüküm var. Aslında bir ceza varmış gibi görünüyor ama bu ceza, halka, topluma, kadınlara, sosyalistlere, devrimcilere yönelik bir ceza. Mesela özgürlük mü güvenlik mi? Özgürlüğümüzün olmadığı yerde nasıl bir güvenlik olacak. Gerçekten AKP hükümeti halkı düşünüyorsa, toplumu düşünüyorsa, bir şey yapacaksa iç güvenlik yasa tasarısını çeksin, bizim bu yeni kamu düzenine ilişkin kanun teklifimizi gündeme alsın" şeklinde konuştu.