Beklentilerinin 2013 Mart ayında yapılan açıklama ile birlikte birkaç ay içinde silahlı tüm unsurların Türkiye’yi terk etmesi olduğunu hatırlatana Başbakan Davutoğlu, "Tam biz bu yola çıkmışken Gezi provokasyonlarıyla Türkiye'nin sokaklarını birbirine kattılar ve bu süreç yavaşladı. Onlar için yavaşlamış olabilir ama biz ne gerekiyorsa yapmaya devam ettik" dedi.

"İÇ GÜVENLİK REFORMU, ALINAN BİR TEDBİRDİR"

Kumpaslara milletin seçimlerde cevap verdiğini belirten Başbakan Davutoğlu, "Haziran 2014'te çözüm sürecini yasalaştırdık. Yaptığımız ilk çalışma çözüm süreci yasasına dayalı olarak kurumları oluşturmak oldu. En geç 15 günde bir çözüm süreci kurulunu toplayarak durumu değerlendirdik. 6-7 Ekim Kobani olayları tam yeni bir ümit ortaya çıktığında yapılan provokasyondur. İç güvenlik reformu, alınan bir tedbirdir. Çözüm sürecinin önünü açacak bir tedbirdir. Kimsenin şehirleri sokakları kaosa dönüştürerek kardeşlik projesini sabote etmesini engelleyecek bir yasa tasarısıdır" diye konuştu.

"YENİ BİR DÖNEM BAŞLIYOR"

HDP Heyeti ile Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan'ın Cumartesi günü yaptıkları açıklamaya değinen Başbakan Davutoğlu, " Açıklamayla yeni bir aşamaya geldik. 3 hususa dikkat çekmek istiyorum, yeni bir dönem başlıyor. Birincisi ortak aidiyet duygusunun güçlendirilmesi. 77 milyon vatandaşımızın bu ülkeye tam bir ortak aidiyet bilinciyle bağlanması en önemli teminatımızdır. Tarihdaşlık ve vatandaşlık. Şimdi düşününüz Alparslan'ın Malazgirt'e yürüyen ordusunda Türkler de Kürtler de vardı. Selahaddin Eyyübi'nin ordusunda da vardı. Sarıkamış'a yürüyen gençler her etnik ve mezhebi gruptan gençlerdi. Çanakkale'ye yürüyen gençler de istiklal için yürüyen gençler arasında bu toprakların bütün evlatları vardı" dedi.

"GÖNÜL DİLİYLE KONUŞMAYA DEVAM EDECEĞİZ"

'28 Şubat'ın son kalıcı izleri de siliniyor' diyen Başbakan Davutoğlu, "28 Şubat'ta tanklar Sincan'da yürümüşlerdi. 27 Mayıs'ı, 12 Mart'ı, 12 Eylül'ü hatırlatırcasına. 28 Şubat'ın bu seneki yıldönümünden birkaç gün önce bu sefer Türk Silahlı Kuvvetleri'nin kudretinin timsali olan tanklar, Suriye'de Süleyman Şah'ın kutsal emanetini korumak üzere yürüdü. Dünyanın her yerinde temsil eden halkın oyuyla gelen Türkiye küresel güç olma yolunda istikrarını sürdürecek. Artık sivil ya da askeri bürokrasinin karar aldığı dönen kapandı. Herkes sorumluluğunun gereğini yapacak. Yine 28 Şubat günü çözüm süreci aşamasında çok önemli bir adım attı. Milli iradeyi Türkiye'nin içinde ve dünyada hakim kılan bir kudrete sahibiz. 12 Eylül ve sonrasında, 28 Şubat ve sonrasında, örgüt yapısı birbirine öyle karşıtlar sürdüler ki 35 bin vatandaşımızı kaybettik. Terörde 1,5 trilyon kaybettik. Çözüm süreci hedeflerine ulaşmada çok ciddi bir aşamaya geldik. Adım adım her yasağı kaldırdık. Biz köklü bir devrim gerçekleştirdik. Diller muhabbet diliyle değerlidir. Ret ve inkar politikaları ülkemizin geleceği açısından 35 yıl kaybettik. Şimdi AK Parti ile birlikte yeni bir dönem ile başladık. İlk AK Parti hükümeti daha ilk attığı adım olağanüstü hali kaldırmak oldu. Milli birlik ve beraberliğimizi hakim kılan bir dönem başladı. 12 Eylül döneminde sorarlardı kızımın adını yazmak istememişlerdi. AK Parti iktidarlarıyla özgürlüklerle karşılandı. Büyük şairlerin eserleri Arapça kökenli olduğu için yayınlanamıyordu. Nefret dilini, şiddet dilini kullananlar çirkin iş yapmış olurlar. Adım adım her yasağı kaldırdık. Biz köklü bir devrim gerçekleştirdik. Diller muhabbet diliyle değerlidir. Gönül diliyle konuşmaya devam edeceğiz" dedi.

"KİMİN NE DERDİ VARSA TARTIŞACAĞI YER TBMM'DİR"

İç Güvenlik Paketi ile kamu düzeninin devam edeceğini ve diğer taraftan da silahsızlandırmayı yapacaklarını belirten Başbakan Davutoğlu, "Birincisi ortak ahilik bilincinin oluşması, tarihdaşlık ve vatandaşlık. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları modern bir hükümetin vatandaşları olarak eşit haklara sahip vatandaşlardır. Eğer bir ülkede demokrasi varsa bütün dertlerin şifası vardır demektir. Hiçbir şekilde silahlı mücadele kesinlikle o yapıya en büyük darbedir. Tabi göreceğiz. Türkiye'nin herhangi bir yerinde böyle şeyler görmeyeceğiz. Kimin ne derdi varsa tartışacağı yer TBMM'dir. Savaş değil barıştır. Biz önümüzdeki günlerde de her konu için tartışmaya hazırız" diye konuştu.

"ÇÖZÜM SÜRECİ MİLLİDİR"

Başbakan Davutoğlu, "Bugün bu saatte Türkiye'nin doğan bebeklerini selamlıyorum. İşte bizim için çözüm süreci ortak ideallerin yükselmesidir. Çözüm süreci millidir, özgürdür ve yerlidir. Söz verildiği gibi silahlar bırakılsın. Geleceğimizi inşa etmek için ne gerekiyorsa yapalım ama düşmanlık tohumu ekmek isteyen herkese karşı omuz omuza durarak AK Parti başından beri ilkeli davrandı. Tek vatan, tek millet demeye devam etti" dedi.

"SEÇİME GİDERSE KİM HANGİ PARTİYE OY VERİRSE VERSİN ELELE GİTSİN"

Başbakan Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü; "Biz AK Parti olarak Türkiye'nin her bir köşesine gittik, muhalefeti de gitmeye davet ediyoruz. Gelin hep beraber konuşalım. Irak ve Suriye etnik çatışmalarla parçalanıyorsa Türkiye'den birlik çağrıları yükseliyorsa. Bu çağrıya kulak verin. AK Parti her yerde özgürlük demeye, milli birlik ve beraberliği korumaya kararldır. HDP'lilere sesleniyorum Bir yandan Dolmabahçe'de bu açıklamalar yapılıyorsa diğer yandan sesler yükseliyor. Şiddet dili kullanırlarsa onlar kaybederler. Biz her ne surette olursa olsun bu süreci sahiplenmeye devam edeceğiz. 77 milyonun birbirinden emin olduğu bir Tükiye görüyoruz. 7 Haziran'da seçime giderse kim hangi partiye oy verirse versin elele gitsin. Birlik ve kardeşlik içinde oy kullansın. Türkiye'nin geleceği parlaktır. Bundan kimsenin şüphesi olmasın" dedi.