Bilginin artık dijital kaynaklardan online olarak elde edildiğini belirten Prof. Dr. Halil Nalçaoğlu, değişen dünya ile halkla ilişkilerin evrildiğini söyledi. Halkla ilişkiler uzmanının kesinlikle yüz yüze iletişimle sınırlı kalmaması gerektiğinin altını çizen Nalçaoğlu, "Arkadaşlık topluluğu olarak başlayan sosyal mecra bugün ulusların diplomatik ilişkileri etkiliyor" dedi.

İstanbul Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesi, sektörlerin oyun kurucuları ile geleceğin sektör temsilcilerini "Değişen Dünyada Dijital PR" başlıklı seminerde bir araya getirdi. Geçmişten günümüze değişen PR anlayışının ve dinamiklerinin farklı disiplinlerden bakış açılarıyla incelendiği seminerin açılışını sektörün duayen isimlerinden Betül Mardin gerçekleştirdi.

BETÜL MARDİN'DEN GENÇLERE: HEP ÇALIŞIN

Gençleri gördüğüne çok sevindiğini belirterek konuşmasına başlayan Betül Mardin, "İyi olun çok çalışın, Türkiye'nin sizlere çok ihtiyacı var. Hepimizin siz gençlere çok ihtiyacı var. İyi olun, mutlu olun, çalışın, hep çalışın. Bakın ben 90 küsur yaşımın üzerindeyim ve hala çalışıyorum. Para için değil, ülkem için çalışıyorum. Buraya sizlere bunu söylemek için geliyorum. Çalışın hep beraber çalışın” tavsiyesinde bulundu.

“BİR VİDEO İLE TÜM DÜNYAYA HİTAP EDİYORSUNUZ”

İstanbul Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Halil Nalçaoğlu, bilginin artık dijital kaynaklardan online olarak elde edildiğini belirterek, “Halk kavramının oluşma biçiminin dönüştüğü bir çağda yaşıyoruz. O halde bu çağa uygun bir halkla ilişkilerin kurulması, kurgulanması ve hayal edilmesi bir zorunluluk haline geldi. Halk artık eskiden olduğu şekliyle kurulan, oluşan bir insan topluluğu değil. Artık ulusal sınırları geçen bir halk tanımından bahsedebiliriz. Dijital ulusal ve siyasi sınırları tanımayan bir özelliğe sahip. Bugün Youtube'a koyduğunuz bir videonun topluluğu illa ki sizin ülke sınırlarınızdaki bir topluluk olmak zorunda değil. Tüm dünyaya hitap edebiliyorsunuz. Böyle bakıldığında da bu bilginin yönetilmesi de elbette yeni bir paradigma ve bakış açısı gerektirecektir” diye konuştu. 

HALKLA İLİŞKİLER ALANINA GİRMEK İSTEYENLERE TAVSİYELER

Sosyal medyanın toplumun işleyişinin bir parçası olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Halil Nalçaoğlu, şöyle devam etti:

“Normalde toplumun bir işleyişi vardı ve buna sonradan sosyal medya eklendi diye düşünülüyor. Ancak böyle değil. Sosyal medya artık toplumun işleyişinin organik bir parçası. Eskiden kafede, çay bahçesinde, okul kantininde kurduğunuz ilişkinin üzerine yeni bir ilişki kurma modeli eklendi. Böyle bir dünyada böyle bir sosyoloji ile yaşıyoruz. Böyle olunca da halkla ilişkilere ilgi duyan gençlerin her şeyden önce tek bir alana odaklanmamaları gerektiğini bilmeleri gerekiyor. Sosyal medya mecralarının arka planına baktığınızda karşınıza kocaman bir analitik dünya çıkıyor. O dünyanın yönetilmesi bunun nasıl yönetileceğinin öğretilmesi öğrenilmesi gerekiyor. Halkla ilişkiler alanına girmek isteyen gençlerin ufuklarını eski topluluklarla sınırlamamaları, takipçilerle, beğenilerle örülü yeni dünyaya o gözle bakıyor olmaları gerekir. Arkadaşlık topluluğu olarak başlayan sosyal mecranın ulusların diplomatik ilişkilerini etkileyen oluşumlara evrildiğini görüyoruz. Artık bir halkla ilişkiler uzmanı kesinlikle yüz yüze iletişimle sınırlı bir halkla ilişkiler faaliyet ile kendisini sınırlamamalı.”

Seminere, BİLGİ İletişim Fakültesi Dr. Öğr. Üyesi Barika Göncü, BİLGİ İletişim Fakültesi Öğretim Görevlisi ve MPR Ajans Başkanı Meral Saçkan, BİLGİ İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Erkan Saka, stratejik iletişim yönetimi, Repman İtibar Çalışmaları Merkezi Kurucusu Salim Kadıbeşegil, Storytel Türkiye Müdürü Berk İmamoğlu, Teknoloji iletişimcisi Dr. Sertaç Doğanay ve Kadir Has Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Görevlisi İsmail Hakkı Polat, Pikan Ajans Yöneticisi Pınar İlkiz, Muse Ajans CEO Serdar Ekrem Şirin gibi alanında uzman isimler konuşmacı olarak katıldı.