Ferit DEMİR/TUNCELİ, () - TUNCELİ ilk kez bir Diyanet  İşleri Başkanı'nı ağırladı. Kente gelen Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Paşalar Camisi'nde minbere çıkarak, 'İslam' ve 'Müslümanlık' temalı hutbe verdi.

Tunceli'ye gelen Diyanet Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş ve beraberindeki heyeti, önce Tunceli Valisi Tuncay Sonel'i ziyaret etti. Valilik binası önüne gelen Erbaş', Tunceli Valisi Tuncay Sonel, Munzur Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ubeyde İpek, İl Müftüsü Aşır Durgun çiçeklerle karşıladı. Valilik makamına geçen Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, yaptığı konuşmada, Tunceli'de bulunmaktan büyük mutluluk duyduğunu ifade ederek, kente yaptığı hizmetlerden dolayı Vali Sonel'e teşekkür etti. Erbaş, "Allah'a çok şükür ki bizler Müslüman olarak Müslüman bir anne, babadan doğduk ve Müslüman olarak hayatımızı devam ettiriyoruz. Rabbimiz son nefesimize kadar Müslüman kalmayı, Müslüman olarak ölmeyi bize nasip eylesin" dedi.

HUTBE VERDİ

Erbaş, Valilik ziyaretinin ardından beraberindekilerle kent merkezindeki Paşalar Camisi'nde, minbere çıkarak 'İslam' ve 'Müslümanlık' temalı hutbe verdi. Erbaş, cuma hutbesinde, Yüce Allah'ın, Hazreti Peygamber'e bütün insanlığı aydınlatması için Kur'an-ı Kerim'i gönderdiğini söyledi. Erbaş, hutbede, "İslam insanlığa verilen en büyük nimettir. İslam, Yüce Rabbimiz'in bütün insanlığın yolunu aydınlatmak için, bütün insanlığı huzur, barış içerisinde yaşamalarını sağlamak için gönderdiği bir dindir. Hazreti Adem'den, Hazreti Muhemmed Mustafa'ya kadar bütün peygamberlerin getirdiği dinin, mesajın ortak adıdır İslam. O yüzden, bir Müslümana 'En büyük nimet nedir?' diye sorulduğunda vereceği cevap 'Benim Müslüman olmuş olmamdır' ifadesidir. Allah'a çok şükür ki, bizler Müslüman olarak Müslüman bir anne, babadan doğduk ve Müslüman olarak hayatımızı devam ettiriyoruz. Rabbimiz son nefesimize kadar Müslüman kalmayı, Müslüman olarak ölmeyi bize nasip eylesin" dedi.

'MÜSLÜMANLARIN BİRBİRLERİNE ELLE SELAM VERMESİ GEREKİYOR'

Hutbede, Müslümanlar arasındaki verilen selamın önemine de değinen Erbaş, Hazreti Muhammed'in Müslüman kavramını 'Müslüman şudur; diğer Müslümanların elinden ve dilinden emin olduğu kimsedir' ifadesiyle anlattığını dile getirdi. Müslümanlar olarak kardeşlerine karşı sevgi, saygı, sadakat, selamet içerisinde olmaları gerektiğini söyleyen Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, "Müslümanların birbirlerine elle selam vermesi gerekir. Çünkü, selam da barış, huzur demektir. Bütün Ashab-ı Kiram'a baktığımız zaman kendi aralarında selamlaşıyorlar. Esselamu Aleyküm demek 'Allah'ın selamı, güveni üzerine olsun, benden sana zarar gelmez' demektir. Demek ki selam kelimesiyle Müslüman kelimesi aynı kökten gelmektedir. Kelimenin manası bir emniyet içermektedir, tıpkı Hazreti Peygamberimiz Muhammed Mustafa'ya daha peygamber olmadan önce Mekkelilerin verdiği Muhammedul Emin ismi gibi" diye konuştu.

'PEYGAMBERİMİZİN VEFATINDAN 8 YIL SONRA BURALARDAN İSLAM YAYILMAYA BAŞLADI'

Erbaş, Hazreti Peygamber'in, hayatında hiç kimseye zararı dokunmadığını, yalan söylemediğini, verdiği sözü yerine getirdiğini dile getirerek, herkes ondan emin olduğu için kendisine 'Muhammedül Emin' ismi verdiğine dikkat çekti. Peygamberin vefatından 8 yıl sonra bölgeye İslamın yayıldığını aktaran Erbaş, "İşte bu topraklarda, Peygamberimizin daha vefatından 10 yıl geçtikten sonra İslam, bu emniyeti getirmek için yayılmıştır. İslam'ın gittiği yerlerde emniyet olması gerekiyor. Çünkü, Mümin, emin olunan insan demektir. Müslim, kendisinden emin olunan, kendisinden zarar gelmeyen insan demektir. 640'lı yıllarda Peygamberimizin vefatından 8 yıl sonra Diyarbakır'dan, Hakkari'den, Bitlis'ten, Şırnak'tan işte Tunceli, buralardan İslam yayılmaya başladı. Peygamberimizi görmüş Ashab-ı Kiram yoluyla bu topraklarda İslam yayıldı ve elhamdülillah bu günlere kadar ecdadımız sayesinde geldi. İnşallah kıyamete kadar İslam, bu topraklarda bu emniyeti sağlamak için, müminlerin kendi aralarında sadakat, sevgi, saygı ve emniyet duygularıyla ilelebet devam edecektir" dedi.

Hutbenin ardından Erbaş, cemaate Cuma namazını kıldırdı. Cuma namazı çıkışında vatandaşlar ve çocuklarla da bir süre sohbet eden Erbaş, daha sonra Munzur Üniversitesi'nde düzenlenen konferansa katıldı.