Salih TEKİN / ERZURUM, () - ATATÜRK Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Savaş Eğilmez, sözde soykırım iddialarına 278 kadın, çocuk ihtiyarın katledildiği Erzurum'un Aziziye ilçesi Alaca köyündeki anıt mezardan tepki gösterdi. Eğilmez, geçmişleri soykırım ve kanlı sayfalarla dolu ülkelerin Türkiye'yi uluslararası hukuk alanında mahkum etmeye çalıştıklarını belirtti. Son yıllarda başta Amerika olmak üzere Avrupa ülkelerinin Türkiye'yi büyük bir suçlamayla mahkum etmeye çalıştıklarını vurgulayan Dr. Savaş Eğilmez, sözde soykırım iddialarına 278 kadın, çocuk ihtiyarın katledildiği Erzurum'un Aziziye ilçesi Alaca köyündeki anıt mezardan tepki gösterdi. Ermenilerin her yıl 24 Nisan geldiğinde Türklerin 1915 yılında büyük bir soykırım uyguladığı iddalarıyla dünya kamuoyunu etkilemeye çalıştıklarını kaydeden Eğilmez, bunların mesnetsiz, belgesiz olduğunu söyledi. Sözde soykırım iddiaları öne sürülen tarihte Müslüman Türk ahaliyi katleden Ermeni çetecilerin başı 235 kişinin tutuklandığını hatırlatan Eğilmez, "Bunlar Çankırı ve Ayaş'taki hapishanelere gönderilmiş, sorgulanmış bir kısmı ise serbest bırakılmıştır. 27 Mayıs 1915'te uygulanan sevk ve iskan kanunuyla ilgisi olmayan tarihtir. Ama Ermeniler bunu öyle yansıtmışlardır. Binlerce Ermeni tutuklanmış, bunların suçsuz sivil, esnaf, sanatçı olduğunu ileri sürmüşlerdir. Bu tarihten önce Osmanı Devleti, Ermenilerin yaptığı katliam hareketleri üzerine hem Ermeni Patriğini, hem de ileri gelenleri, milletvekilleri ve batılı devletleri uyarmıştı. Bu uyarıların hiçbiri dinlenmedi. Bunun üzerine 24 Nisan'da tutuklamalar yapılmıştır" diye konuştu. '500 BİNDEN FAZLA İNSANIMIZ ŞEHİT EDİLİYOR' Ermenilerin 1887 yılında Cenevre'de Hınçak, 1890 yılında ise Tiflis'te kurduğu Taşnak terör örgütleriyle Anadolu'da isyan hareketlerini organize hale getirdiklerini vurgulayan Eğilmez, şunları söyledi: "Bundan sonra Müslüman Türklere karşı katliamlar yoğunluk kazanmıştır. Bunu belgeleriyle ortaya koyabiliyoruz. 500 binden fazla insanımız bu süreç içerisinde katledilmiştir. Alaca köyünde 9 Mart 1918 tarihinde insanlık adına kara bir gün yaşanmıştır. Ermeni çetecileri Rusların çekilmesinden sonra yıllarca aradıkları fırsatı bulmuş masum insanları katletmeye başlamışlardır. 9 Mart günü tamamı 278 kadın, çocuk, ihtiyardan oluşan insanları süngülüyor, yakıyor, baltalarla parçalayarak katlediyorlar. 10 Mart'ta buraya gelen gelen Osmanlı ordusunun komutanı Kazım Karabekir Paşa, yaşananları inanılmaz sözlerle anlatıyor. Katliam sadece burada olmuyor, 500 binden fazla insanımız şehit ediliyor. Bunların temelinde Doğu'da bir Ermenistan devleti kurmak hayali bulunuyor. Ermenileri organize eden batılı devletler ise bölgede kendi istediklerini yapabilecek kukla devlet oluşumunu destekliyor. Berlin antlaşmasının 61'nci maddesinde Ermenilerin çoğunluk olduğu bölgelerde reform hükmü getiriliyor. Bu maddeye dayanarak Ermeniler, bölgede kendi nüfuslarının çok olduğunu, yönetimin kendisine verilmesi iddiasında bulunuyorlar." 'GÜNDE 10 BİN KİŞİNİN ÖLDÜRÜLMESİ LAZIM' Ermenilerin nüfuslarını olduğundan fazla göstermek için katliam yapmak ve Müslüman nüfusu bölgeden kaçırmak amacıyla hareket ettiğini anlatan Eğilmez, Ermeni nüfusunun Osmanlı topraklarında hiçbir zaman çoğunluk olamadığını kaydetti. 1915 yılında Osmanlı'daki Ermeni nüfusun onda birden daha az olduğunu vurgulayan Eğilmez, "Şöyle bir iddiada bulunuyorlar. Güya 1,5 milyon Ermeni soykırıma tabi tutulmuş. Ellerinde hiçbir bilgi yok, Türk tarafını da dinlemiyorlar. Aklı başında olan herkes bunun olamayacağını gayet iyi bilir. Ermenilerin iddiası 5 ayda 1,5 milyon kişinin katledildiği yönünde. Bunun için bir günde 10 bin kişinin öldürülmesi lazım. Bu öldürülenleri yok etmek adına 3 binden fazla toplu mezara ihtiyaç var. Halbuki o zamanki Osmanlı ve Türkiye topraklarında bir tane bile Ermenilere ait toplu mezar çıkartılamamıştır. Türk tarafına baktığınız zaman sadece 1980'li yıllardan sonra yapılan çalışmalarda 300'e yakın toplu mezar ortaya çıkarılmıştır" dedi. 'TARİHLERİ SOYKIRIM VE KANLI SAYFALARLA DOLU' Ermenilerin mesnetsiz iddialarına karşı Avrupa ülkelerinin 24 Nisan'ı sözde soykırımı anma günü alma kararı noktasına geldiğini ifade eden Eğilmez, birçok sahnesi olan bir tiyatro oynandığını kaydetti. Başta Amerika olmak üzere Avrupa ve batılı ülkelerin kendi menfaatleri uğruna sözde soykırım iddiasını kullandığını vurgulayan Eğilmez, "Ermeniler de çok iyi biliyorlar ki Türkiye'den toprak ya da tazminat alamayacaklar. Ermeniler, şunun çabasındalar; bir dağlımış olan Ermenileri bir arada tutmak ve kendilerini kamuoyu gündemine taşımak. İkincisi ise sözde soykırımdan nemalanmak. Bunu kabul eden ülkelere baktığınız da tarihleri tamamen soykırımla dolu, kanlı sayfalara sahip olan ülkeler. Fransa Cezayir'de milyonlarca, Ruanda'da yüzbinlerce insanı katletmedi mi? İtalyanlar Afrika'yı sömürmüş, Libya'da yüzbinlerce insanı katletmiş, Almanya 2'nci Dünya Savaşı'nda farklı dinden milyonlarca Yahudi'ye soykırım yapmışlardır. Amerika yüz binlerce Kızılderili'yi ortadan kaldırmış, Afrika'daki sömürgeleri saymakla bitmez. Bütün bunlar dururken Türk tarafını uluslararası hukukun karşısında yargılamaya çalışmaları, mahkum etmeye çalışmaları siyasi çıkarların ötesinde başka bir şey değildir" diye konuştu.