Umut KARAKOYUN/İZMİR, ()- İZMİR'in Gaziemir ilçesinde eski bir kurşun fabrikasının bahçesinde gömülü radyoaktif atıkların temizlenmesi için başlatılan çalışmalarda, ilerleme sağlanamadı. Aslan Avcı Döküm Sanayi ve Ticaret A.Ş., Türkiye Atom Enerjisi Kurumu'na (TAEK) başvurarak, nükleer atıkların temizlenme işini üstlenen Turanlar Çevre A.Ş. ile yapılan protokolü sonlandırdıklarını belirtti. Mülk sahibi Ozan Kolcuoğlu ise Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) raporunda revizyona gidildiğini, revizyonun tamamlandıktan sonra sahada temizleme çalışmalarının başlatılacağını açıkladı.

Gaziemir'in Emrez ve Aktepe mahalleleri ile Karabağlar’ın Aydın mahallesi arasında bulunan eski bir kurşun fabrikası bahçesinde 2012 yılında, radyoaktif atıkların gömülü olduğu ortaya çıktı ve bu durum, kamuoyunda 'İzmir'in Çernobili' olarak hafızlara kazındı. O dönem geniş yankı bulan ve tartışma konusu olan atıkların bertarafı için çalışmaların başlatıldığı açıklandıysa da, bugüne kadar herhangi bir ilerleme sağlanamadı.

Sahada bulunan atıkların temizlenmesi için Turanlar Çevre A.Ş. tarafından hazırlanan Radyoaktivite Bulaşmış Atıkların Fiziksel Yöntemlerle Ayıklanması, Sahanın Temizlenmesi ve Elde Edilen Kurşunun Geri Kazanımı projesi ile ilgili ÇED süreci geçen yıl tamamlandı. Firmanın temizleme çalışmalarına başlaması beklenirken, Aslan Avcı Döküm Sanayi ve Ticaret A.Ş., 22 Ocak 2018 tarihinde bir dilekçe ile TAEK’e başvurarak, Turanlar A.Ş. ile yaptıkları protokolü sonlandırdıklarını bildirdi. Atıkların sahadan taşınarak bertarafı için Fransız devlet kuruluşu ANDRA’dan danışmanlık hizmeti aldıklarını ifade eden şirket yetkilileri, TAEK'ten, bertaraf sahası için yer gösterilmesine dair kılavuzluk yapılmasını ve bu konudaki tüm kriterlerin kendilerine bildirilmesini istedi.

Mülk sahibi Ozan Kolcuoğlu da bundan sonra yapılacak çalışmaları ANDRA adlı şirket üzerinden yürüteceklerini açıkladı. ÇED revizyonuna gidildiğini söyleyen Ozan Kolcuoğlu, "Alanda uluslararası standartlar nasılsa, o şekilde bir çalışma yapılacak. Daha sonra da atıklar sahadan taşınacak. Atıkların nereye götürüleceği konusu henüz net değil" dedi. Turanlar firmasının şu anda, kanun ve yönetmelikler çerçevesinde sahanın fiziki güvenliğini sağladığını belirten Kolcuoğlu, insanların alana girip çıkmasının denetiminin bu firma tarafından yapıldığını kaydetti.

'BASİRETSİZLİK VE CİDDİYETSİZLİK'

Ege Çevre ve Kültür Platformu (EGEÇEP) ve mahalle sakinlerinin vekili olarak davalar açan Avukat Arif Ali Cangı, bilgi edinme hakkı kapsamında İzmir Büyükşehir Belediyesi’nden de alandaki çalışmalar hakkında bilgi talep etti. Belediyeden, Cangı’ya verilen yanıtta, ilginç ifadeler yer aldı. Gönderilen yazıda; Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'nün, Turanlar Çevre A.Ş. hakkında ÇED kararında belirtilen taahhütlere aykırılıktan dolayı işlem yaptığı bilgisine yer verdi.

Arif Ali Cangı ise, alanda yapılması gereken çalışmaların yıllar geçmesine rağmen hala başlamadığını belirterek, "Basiretsizlik ve ciddiyetsizlikle karşı karşıyayız. Türkiye Atom Enerjisi Kurumu, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve İzmir Valiliği’nin görevlerini yapmadıkları bir kez daha ortaya çıktı. Bölgede yaşayan insanların ve İzmirlilerin sağlığını tehdit eden radyoaktif bulaşıklı tehlikeli atıkların temizlenmesi işi atık sahiplerinin ticari kaygılarına terk edilmiş durumda" diye konuştu.

Atıkların ayrıştırılıp temizlenmesi projesine önce İzmir Valiliği’nin ‘ÇED gerekli değildir’ kararını verdiğini hatırlatan Cangı, kararı mahkemeden iptal ettirmelerinin ardından zoraki bir ÇED sürecinin işletildiğini ileri sürerek, "Bu süreçte itirazlarımız dikkate alınmadan 10 Ağustos 2017 tarihinde ÇED olumlu kararı verildi. Pek çok eksiği ve yanlışı olmasına rağmen sırf bir an önce temizlik başlasın diye yeniden dava yoluna gitmedik. Şimdi görüyoruz ki; aradan geçen 9-10 aydır hiçbir şey yapılmamış, ticari kaygılarla yeni arayışlara girişilmiş. Bunun kabul edilmesi mümkün değil" dedi.

'GÖREVİ İHMAL SUÇU VAR'

Radyoaktif atıkların varlığının 2007 yılında tespit edildiğini anımsatan Arif Ali Cangı, buna rağmen 11 yıldan beri hiçbir şey yapılmadığını, İzmirlilerin sağlığını umursamadığını söyledi. Ortada açık bir görevi ihmal suçu olduğunu ileri süren Cangı, "Nükleer atıkların kaynağının tespit edilmemiş olması da memleketin açık nükleer, tehlikeli atık çöplüğü haline geldiğini göstermektedir. İzmirliler yaşamlarına sahip çıkmalı" diye konuştu.


 

Yerleşim alanları içerisinde kalan eski kurşun fabrikası bahçesinde gömülü olan atığın miktarı bilinmiyor.