ÇANAKKALE'de düzenlenen "Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alanı Stratejik Planlama ve Yönetimi Çalıştayı'na katılan Kültür ve Turizm Bakanlığı Müsteşarı Prof.Dr. Ahmet Haluk Dursun, Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığı için en iyi yönetim şeklini belirlemek için bir araya geldiklerini söyledi. Kültür ve Turizm Bakanlığı Müsteşarı Prof.Dr. Ahmet Haluk Dursun, Çanakkale'de düzenlenen çalıştayın ikinci gün oturumu öncesi Kolin Otel'de basın toplantısı düzenledi. Çanakkale'ye 30'u bakanlık mensubu 90 kişilik ekiple geldiklerini belirten müsteşar Dursun, Gelibolu'ya çıkarma yaptıklarını söyledi. Özellikle 2015 yılından itibaren ve Gelibolu Yarımadası Tarihi Alan Başkanlığı'nın kurulmasından sonra bakanlığın bütün kuvvetlerini, birikimini burada göstermek istediklerini kaydeden Müsteşar Dursun, şöyle dedi: "Bu alanın tarihi kıymetini bir kere daha iç ve dış kamuoyuna göstermek üzere yoğun bir çalışma içine girdik. Bu çalışmanın bir kısmı kamuoyuna tam olarak duyurulamadı. Tam şekillenmenin olmasını biraz bekledik. Ama özellikle 18 Mart bizim için bir milat, başlangıç tarihiydi. Etkinliklerin ve hazırlıkların gösterilmesine yönelik bir tarihti." Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığı'nın kurulması ardından bu alanı nasıl yöneteceğiz sorusunu sadece kendilerine sormadıklarını ve alanın nasıl yönetilmesi konusunda gerekli olan tüm birimlerle irtibat halinde olduklarını ifade eden Dursun şöyle devam etti: "Bunu ilgili bütün birimlere soruyoruz. Bu tür birikimi olan, örnek ve emsal teşkil eden, etmiş olan birimlerdeki yönetim şekillerinin ne olduğunu yurt içi ve dışı olarak inceliyoruz. Bu görüşleri karşılıklı olarak değerlendirmek üzere toplantılar yapıyoruz. Buraya Cuma günü geldik. Türkiye'deki üniversitelerden akademisyen ve uzman kişiler de var. Bunlar Çanakkale ile ilgili çalışması olan kişiler. Aramızda sektör paydaşlarımız ile yerel yönetimlerden kişiler de var." Dün Gelibolu Yarımadası'nın gezildiğini anlatan Dursun, şöyle devam etti: "Ana düşüncemiz alanın yönetilmesi yönünde önerileri dikkate almak. Dün alanın dışında kalan ama Çanakkale sınırları içinde bulunan diğer mekanları gördüm. Kumkale'den başlayarak Babakale'ye, Türkiye'nin en batı ucunu kadar gittik. Çanakkale'nin Gelibolu tarafını alıp da öbür tarafını bırakmak gibi bir düşüncemiz yok. Alan başkanlığı dışındaki alanların da bu vesileyle tekrar gözden geçirilmesi ve birbirine bağlanması düşüncesindeyiz. Gittiğimiz yerlerde yerel halkla da görüştük."