Nursima KESKİN / ANKARA, () - CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, müftülere nikah kıyma yetkisi veren düzenlemenin kabul edilmesine ilişkin "Müftülere yetki veren ve imamın resmi nikah kıyacağı ve kadınlar için büyük güvensizlik yaratan bu uygulamayı anayasa mahkemesine gitmekte en küçük tereddütte bulunmuycaz ve en kısa zamanda anayasa mahkemesine gidicez." dedi. CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında gündemdeki konuları değerlendirdi. Özgür Özel, müftülere nikah kıyma yetkisi veren düzenlemesinin MHP ve AK Parti'li milletvekillerinin oylarıyla Meclis Genel Kurulu'nda kabul edildiğini anımsatarak şöyle konuştu: “Özellikle MHP, ihtiyaç duydukları her an sarayın her talebine evet diyorlar. Herkes bu düzenlemeye hayır derken komisyonda da hayır demişken MHP, 180 derece tavır ve tutum değiştirebiliyor. O dakikalarda AK Parti Genel Başkanı 'Türkçülük bölücülüktür' dedi. MHP tahmin ediyorum buna da 'evet' diyecek midir, bunu kendi kitlesi sorgulayacak. Buna sessiz mi kalacaklar? MHP buna karşı bir tavır tutum alması gerekirken bu sessizliğini neye borçluyuz bunu görmemiz gerekiyor. Bu kadar anayasaya açık bir konunun anayasa mahkemesi tarafından iptal edileceğini düşünüyoruz. Anayasa mahkemesine gideceğiz. Müftülere yetki veren ve imamın resmi nikah kıyacağı ve kadınlar için büyük güvensizlik yaratan bu uygulamayı anayasa mahkemesine gitmekte en küçük tereddütte bulunmayacağız ve en kısa zamanda anayasa mahkemesine gideceğiz" "ERDOĞAN'IN YAPTIĞI İŞ KEDİ SİYASETİDİR" Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Balıkesir, Bursa ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlarının istifalarının istendiğinin, istifa etmemeleri durumunda sonuçlarının ağır olacağı yönünde açıklama yaptığını anımsatan Özgür Özel şöyle devam etti: "Eğer istifa ederse hukuk yok, müfettiş yok, yolsuzlukla, FETÖ ile irtibat, ihaleler, rant bunlarla ilgili bir sıkıntı yok. Bu Erdoğan'ın yaptığı iş kedi siyasetidir ve kendi pisliğini örtmeye çalışmaktır. Belediye başkanlarının yapmadığı istifalar bu kedinin pisliğini her tarafa bulaştırması sonucunu getirir.Türkiye'de ahlak siyaset kirlenmektedir. 'Bu işi bırak git, sana başka görev vereyim pislikleri örteyim ama istifa etmezsen ben orada çok şey biliyorum.' Bu utanç verici suçluyu koruma, suçu örtme ve bunu yapmama durumunda şantaj ve siyaset yapmaktır. Böyle siyaset, siyasi ahlak olmaz. Bir suç yoksa bu şantaj bir siyasi çıkar uğruna birilerine şantaj yapmaktır. Bu pislikleri istifa halısının altına süpürüp üstüne oturmasına izin vermeyeceğiz. İstifa gelirse başka bir pisliğe, gelmezse de yine başka bir pisliğe işaret eder"