Murat DELİKLİTAŞ - Hasan YILDIRIM / İSTANBUL, () CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ile Ankara temsilcisi Erem Gül’ün tutuklanması nedeniyle gazetenin Şişli’deki binasına gelerek 'geçmiş olsun' dileklerini iletti. Kılıçdaroğlu, saat 14.00’da, CHP Genel Başkan Yardımcıları Gürsel Tekin, Enis Berberoğlu, Eskişehir Milletvekili Uktu Çakırözer ve İl Başkanı Murat Karayalçın ile birlikte Cumhuriyet Gazetesi binasına geldi. Cumhuriyet Gazetesi İcra Kurulu Başkanı Av. Akın Atalay, Genel Yayın Yönetmen Yardımcısı Tahir Özyurtseven, Haber Koordinatörleri Murat Sabuncu ve Ayşe Yıldırım tarafından kapıda karşılanan Kılıçdaroğlu, Can Dündar’ın odasına çıktı. Kılıçdaroğlu, burada, Cumhuriyet Vakfı İmtiyaz Sahibi Orhan Erinç, Can Dündar’ın eşi Dilek Dündar ve oğlu Ege Dündar ile birlikte Cumhuriyet Gazetesi yazarları Hikmet Çetinkaya, Tayfun Atay ve Ataol Behramoğlu’yla görüştü. TUTUKLAMA KARARI İKTİDARIN KORKTUĞUNU GÖSTERİYOR Bir süre basına kapalı olarak gerçekleştirilen toplantıda konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, gazeteye gelirken Çağlayan Adalet sarayı önünden geçtiğini belirterek, “Sarayın önünden geçtik ama içinde adalet yok. Dünya kamuoyunda ve Türkiye’de ilk kez bu kadar üst düzeyde tepki var. Yargıtay Başkanının söylediği sözler de çok ilginç. Türkiye’nin normal süreçten geçmediğini o da kabul etti. Haber o kadar güçlü ve ses getirdi ki, bu tutuklama kararı iktidarın korktuğunu gösteriyor. Cumhuriyet Gazetesi çok büyük bir gazetecilik yaptı. Herkesin bildiği ama korktuğundan yayınlayamadığı şeyleri yaptı. Devleti karşısına alarak büyük bir cesaret örneği gösterdi. Bedel ödeyeceği çok önceden belliydi ve nitekim hakim ve savcılar ayarlandıktan sonra olay gerçekleşti” dedi. CUMHURİYET EVRENSEL GAZETECİLİĞİN KURALLARINI YERİNE GETİRDİ Devletin, hukukun üstünlüğü üzerine inşa edildiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: “Devlet hukukun dışıına çıktığı zaman hesap sorulmalı. Medyayı 4’üncü güç yapan da budur. Cumhuriyet, gazeteciliğin evrensel kurallarını yerine getirdi. Bu süreç Brüksel ve Avrupa’da çok çevrede dile getirilecek. Burada ciddi bir dayanışma gösterilmeli. Her olağanüstü dönemde bedel ödeyen hep Cumhuriyet Gazetesi olmuştur. Hem 12 Mart hem de 12 Eylül’de hep bedel ödeyen olmuştur. Türkiye 3’üncü sınıf adamların ülkeyi yönettiği bir yer değildir. Türkiye, kendi kişisel çıkarları ve beklentilerinin ortaya konulduğu bir ülke olarak kalamaz.”