Edip TEKİN- Hasan BOZBEY/İNEGÖL(Bursa), () - CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, Bursa’nın İnegöl İlçesi’nde yaptığı konuşmada Türkiye’nin 3 milyon insana kapılarını açarken, ortada görünmeyenlerin konu petrol olunca, konu enerji olunca hemen baş köşeyi kaptıklarını söyledi. Erdoğan, "Türkiye'yi bölgedeki gelişmelerin dışında bırakmaya çalışmak ama faturayı da üzerimize yıkmak için her türlü yolu deniyorlar. Artık bu ahlaksız, bu riyakâr oyuna müsaade etmeyeceğiz. Ülkemizin güvenliğini ilgilendiren gelişmeleri tribünden seyretmeyeceğiz. Sahada ve masada olmak için uluslararası hukuk çerçevesinde, ne gerekiyorsa onu yapıyoruz, yapacağız" dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, İnegöl’de hayırsever işadamı Mehmet Yıldız tarafından yaptırılan Hacı Sevim Yıldız Eğitim Kampusu’nun açılışına katıldı. Eşi Emine Erdoğan ile tören alanına gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu karşıladı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan konuşmasına başlarken vatandaşların 'İnegöl il olsun' ve 'Dik dur eğilme İnegöl seninle' tezahüratları üzerine, "Biz dik durduk. Dikleşmedik. Ama şunu bilmenizi istiyorum. Biz Allah’ın huzurunda rüku etmekten başka eğilmedik, eğilmeyiz" dedi. "ENGELLEYENLERE YUH OLSUN" Cumhurbaşkanı Erdoğan, kampusun külliye olarak adlandırılmasını da isteyerek, "Türkiye’de ne yazık ki öğretim var eğitimde sıkıntı var. Bu külliye hem öğretim verecek. Mehmet Bey, ‘Burada 5 bin öğrenci olacaktı’ dedi. Şimdi burada 3 bin öğrenci var bunu engelleyenlere yuh olsun” Bunları telafi edeceğiz onlar da bunun hesabını veriyorlar zaten" diye konuştu. Türkiye’nin teröre bölgesindeki istikrarsızlığa çatışmalara, darbe girişimlerine rağmen 2023 istikametine doğru yürüdüğünü kaydeden Erdoğan, "Osman Gazi köprüsü kuruldu. İznik’e kadar köprü ile geldik.. Yavuz Sultan Selim Köprüsü dev bir proje, hizmete aldık o da çalışyor. Avrasya tünelini de aralık ayının 20'sinde en geç 26'sında hizmete alıyoruz" dedi. "İNLERİNE KADAR KOVALAYACAĞIZ" Konuşmasında terör sorununa değinen Erdoğan, "Vatanımızın üzerinde kimse operasyon düşünmesin. Doğu’da Güneydoğu'da hala çılgınlık içinde olan teröristler var. Bölücü terör örgütü nereye kaçarsanız kaçın. İnlerinize kadar sizi kovalayacağız, kovalıyoruz. Artık terör eylemi olduktan sonra değil olmadan o bataklığı kurutmak suretiyle bu vatanı inşallah rahata kavuşturacağız. Durmak yok. Şehitlerimiz var. Şehit veriyoruz eyvallah ama ben şuna inanıyorum. Bizim şehidimiz büyüktür, ‘Şuheda fışkıracak toprağın sıksan şüheda canı canını bütün varlığımı alsın da hüda, etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda diyerek o teröristlerin üzerine gidiyorlar. Hamdolsun bu değerlere sahip olan bir millet ne bölünür ne de yıkılır"dedi. DÜRÜST DEĞİLLER Yıllardır bize insanlık dersi verenlerin ve demokrasi karnesi hazırlayanlar insanı değerlerini yerine getiremediklerini kaydeden Erdoğan, "Mültecilerle ilgili ‘yeter ki bize gelmesinler’ diyorlar. Aldatıyorlar, dürüst değiller verseniz de vermeseniz de, biz 6 yıldır nasıl bu işi götürdüysek bundan sonra da götüreceğiz. Rabbim bereketini veriyor" diye konuştu. "ŞEHİTLERİMİZİN KANI YERDE KALMAYACAK" Batıda bir çok ülkenin şu an faşist partilerin, yabancı düşmanı akımların kontrolüne girme tehlikesiyle karşı karşıya bulunduğunu kaydeden Erdoğan, "Teröristlerin adlarını kimliklerini bahane ederek tüm Müslümanlara yönelik ırkçı politikalar uygulayan ülkeleri esefle takip ediyoruz. Ellerindeki imkanları yardım etmek için değil, bu insanları ülkelerinden uzak tutmak için kullanıyorlar. Suriye’de 6 yılda, 600 bin insan terör örgütleriyle devlet terörünün kurbanı oldu. Buna ses çıkarmayanlar , ‘efendim Dabık’ta şu kadar PKK’lı PYD’li ölmüş. Yok şurada şu kadar ölmüş. Yahu 600 bin insanın ölümüne sesiniz çıkmıyor. Dabık’taki PYD’li PKK’lı teröristleri savunuyorsunuz. DEAŞ’lı teröristler de var bunların içinde, PYD’lisi de var PKK’lısı da var. YPG’lisi de var. Hepsi birbirinin aynı al birini vur öbürüne. Benim Gaziantep’imde bir kına töreninde 14 yaşında bir çocuk, Messi’nin forması giydirilecek-Messi’yi seviyormuş- Üzerine bomba bağlanacak patlatılacak. Benim 56 kardeşim orada şehit olacak 100 tane yaralı ve onlar hala utanmadan sıkılmadan niçin bunların üzerine gidiyorsunuz diyorlar. Gideceğiz. Çünkü onların annelerinin gözyaşı bizi boğar. Onların kanı yerde kalmayacak. Yasin Börü’nün de kalmayacak. Üzerine üzerine gideceğiz." "İDAM MECLİSTEN GEÇERSE İMZALARIM" İdam konusuna da değinen Erdoğan, şöyle devam etti: " Kardeşlerim bu konudaki düşüncemi bilmeniz lazım. İdam konusu gündeme gelip genel kuruldan geçtiği anda Cumhurbaşkanı olarak ben buna onayımı veririm. Bunu açıkladım. Bazı batılılar, ‘işte bunu siz niye dillendiriyorsunuz’ ne olacaktı. Sizden mi izin alacağız. Bugüne kadar 10 binlerce şehidimin kanı yerde mi kalacak. Bugün dünyanın büyük bir kesiminde hala idam uygulaması var. Dolayısıyla biz o şehidimizin kanını yerde bırakamayız. Yeniden bu geriye avdet edebilir." "FIRSATLAR KONUSUNDA ASLAN KESİLDİLER" Erdoğan, Suriye’de 12 milyondan fazla insanın evini köyünü terk ettiğini, 5 milyon insanının ülkesinden ayrıldığını da belirterek, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Halep gibi geçmişte bize ait olan topraklar kadim şehirler yıkıldı. Acımasız şekilde vuruldu. Aynı şekilde Irak’ın kadim şehirleri Kerkük, Musul bizimdi. Şimdi ben Misak-ı Milli dedim diye rahatsız oldular. Ya niye rahatsız oluyorsunuz ben tarih dersi veriyorum yahu anlayın. Bu işin tarihinde bu var. Gazi Mustafa Kemal’in de Misak- ı Milliyi istikamet olarak gösterişi yok mu var. Eee. Niye birilerinin sesi çıkmıyor niye rahatsız oluyorlar. Biz milliyiz biz yerliyiz biz vatanseveriz biz milliyetperveriz farkımız bu. Onun için 2003’ten bu yana izlenen yanlış ve kasıtlı politikaların desteklediği etnik ve mezhepsel taassup sebebiyle bölge ölüm tarlalarına dönüştü. Peki batılı ülkeler bu güne kadar Irak için Suriye için ne yaptılar. Koca bir hiç. Kendileri hiçbir şeyi yapmadıkları gibi, bizim gibi samimiyetle bölgeye el uzatmaya çalışacak olanları da engellediler. Biz Irak krizinin başından beri ülkenin anahtarının tek bir etnik ve mezhebi yapıya verilmemesi gerektiğini ifade ettik. Suriye’de terörün, terörle temizlenmeyeceğini söyledik. Bugün de aynı şeyi söylüyoruz. Başta müttefiklerimiz olmak üzere bölgede etkinlikleri olan ülkelere maalesef bunları dinletemedik. Biz 3 milyon insana kapımızı açarken ortada görünmeyenler, konu petrol olunca, konu enerji olunca hemen baş köşeyi kaptılar. Bu dramlar karşısında üç maymunu oynayanlar, fırsatlar konusunda aslan kesildiler. "RAKKA'DA DEAŞ'A GEREKENİ YAPACAĞIZ" Türkiye'yi bölgedeki gelişmelerin dışında bırakmaya çalışmak ama faturayı da üzerimize yıkmak için her türlü yolu deniyorlar. Artık bu ahlaksız, bu riyakar oyuna müsaade etmeyeceğiz. Ülkemizin güvenliğini ilgilendiren gelişmeleri tribünden seyretmeyeceğiz. Sahada ve masada olmak için uluslararası hukuk çerçevesinde, ne gerekiyorsa onu yapıyoruz, yapacağız. Güney sınırımız boyunca bir terör koridoru oluşmasına asla izin vermeyeceğiz. Bizim Suriye'ye 911 kilometre sınırımız var. Irak'a 350 kilometre sınırımız var. Ne yapacağız, seyir mi edeceğiz. Cerablus operasyonu bu konudaki kararımızın bir işaretidir. El Rai operasyonumuz bu konudaki kararlılığımızın bir ifadesidir. Dabık da aynı şekilde. Gençler, Dabık ile ilgili Mercidabık’ı okuyun. Şimdi El bab. Ama oraya gitmeyin diyorlar. Mecburuz ineceğiz. Çünkü terörden arındırılmış bir bölgeyi tamamlamamız lazım. Membiç aynı şekilde. Koalisyon güçleri eğer beraber hareket etmeye hazır olurlarsa Rakka’da DEAŞ’a karşı gereğini yapacağız. Ama PYD ile YGP ile değil, Amerika koalisyon güçleri ile beraber. Terör örgütlerini yanımıza almayacağız. Bunları kendileriyle konuşuyoruz. Dün ABD bakanı buradaydı kendileriyle gerekli görüşmeleri yaptık. Irak’ın göz göre göre mezhep temelli bir savaşa sürüklenmesine kayıtsız kalmayacağız. Kendi topraklarımızın güvenliği için sahada etkin olmaya çalışıyoruz. İnsanların geleceklerinin karartılmasına rıza gösteremeyiz. Diyarbakır, Urfa, Mardin, Gaziantep, Hatay'a kabaranların nefesini kursaklarında bırakacak güce sahibiz. Bir ülkenin en büyük gücü kendi insan unsurumuzdur. Bizim milletmez, tarih boyunca sıkıntılara göğüs germiş, acıları baş eğmemiş bir millettir. Tüm yokluklara ve imkansızlara rağmen 7 düvele meydan okumuş ama hürriyetinden asla taviz vermemiş bir ülkedir." 1 DOLARA VATANI SATANLAR 15 Temmuz darbe girişimi konusu da değerlendiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu millet aziz bir millet bu millet büyük bir millet. 15 Temmuz gecesi, o gece genci ile yaşlısı ile kadını ile erkeği, Türkü ile Kürdü ile kendilerini siper ederek özgürlüğüne sahip çıktı. Bizim istiklal marşımız bu ruhtan geliyor. 241 şehidimiz, 2194 gazimiz oldu ama millet yere düşmedi. Bugün ki gibi hep beraber ayaktayız. 1 dolara vatanını satan insan müsveddelerine vatanı sattırmayacağınızı gösterdiniz. FETÖ ihanet çetesinin çapulcularına, sokakları, kışlaları ve meydanları dar ettiniz. Baş veririz ama başımızı vermeyiz. Sandıkta tecelli eden iradenize namerdin elini uzatmadınız" dedi. "ACIRSANIZ ACINACAK HALE GELİRSİNİZ" ‘Mağduriyetlerimiz giderilsin’ diye başvurular yapıldığını kaydeden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "İnsan edep eder. Hangi yüzle gelip bunu söylüyorsunuz. Acırsanız acınacak hala gelirsiniz. Biz arkadaşlarımıza hukuk içinde adil bir şekilde kararını verin diyoruz. Bütün bu başvurular, işlemlerin sayısı devam ediyor. Dilekçelere bakıyoruz sanki hepsi tek kalemden çıkmış gibi. Bunlar namussuz, haysiyetsiz, aynı merkezden hala buna devam ediyorlar. Bunlar katil oldukları kadar zalim ve acımasız. FETÖ’nün bu ayak oyunları, algı operasyonlarına rağmen umudunun biraz tükendiğini biliyorum. Biz bu mücadeleyi gelecek nesillerimizin huzurunu temin etmek için yapıyoruz. Biz bu konuda hasbiyiz. İnsanların paralarını pullarını nasıl çekip aldılar. Bursa'dan bir çok iş adamlarını nasıl köşeye sıkıştırıp paralarını alıp gittiklerini biliyoruz. Bize şahdamadırımızdan daha yakın olan sadece rabbimizdir. Bir daha bu tarz yapıların gençlerimize sirayet etmemesi için gerekenleri yapıyoruz. FETÖ’cülerin yaptığı gibi, bu kurumların sapık anlayışla aynı sepete konmasına izin vermeyeceğiz. Biz yeni, büyük ve güçlü Türkiye inşa ediyoruz. Tek partili döneminin bakış açısıyla bunu yapamıyoruz." Son dönemde yapılan sistem tartışmalarını çok önemli bulduğunu da kaydeden Erdoğan, "Türkiye siyaseti bu konuları konuşacak yapıya ve güce ulaştı. 80 milyon el ele verecek. Hiç kimsenin dışlanmadığını, ezilmediği Türkiye'yi beraber kurmaya var mıyız" dedi.