Mehmet ÇINAR/ANTALYA, () - EN Az Gelişmiş Ülkeler (EAGÜ) İstanbul Eylem Planı Yarı Dönem Değerlendirme Toplantısı'nın açılışını yapan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, açlık ve yoksulluğu sona erdirme çağrısında bulundu. Çavuşoğlu, "Eğer birlikte çalışırsak, daha zengin ve daha adil bir dünya oluşturabiliriz. Bunu başaramazsak, hepimiz kaybederiz" dedi. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nun verdiği karar doğrultusunda EAGÜ İstanbul Eylem Planı Yarı Dönem Değerlendirme Toplantısı, 27-29 Mayıs tarihleri arasında Antalya'da düzenleniyor. Toplantı, Titanic Belek Hotel'de Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun başkanlığında başladı. Toplam 880 milyon nüfusla dünya nüfusunun yüzde 12'sini oluşturan 48 ülkenin sürdürülebilir kalkınma alanında ilerleme sağlamalarına yönelik olarak 2011 yılında kabul edilen İstanbul Eylem Planı'nın yarı dönem değerlendirme toplantısı, en üst seviyeden siyasi temsilcilerin yanı sıra, hükümet, özel sektör, çok taraflı örgütler, sivil toplum ve akademi temsilcileri olmak üzere ilgili tüm paydaşların katılımıyla gerçekleşiyor. Afrika'da 34, Asya'da 9, Pasifik bölgesinde 4 ve Karayipler'de 1 olmak üzere toplam 48 ülke 'En Az Gelişmiş Ülke' listesinde yer alıyor. Toplantının açılış oturumunda konuşan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavşoğlu, 2011'de BM En Az Gelişmiş Ülkeler Dördüncü Konferansı'nın İstanbul'da düzenlendiğini ve burada EAGÜ'nün 10 yıllık kalkınma stratejilerini belirleyen İstanbul Eylem Programı'nın kabul edildiğini hatırlattı. Önümüzdeki üç gün boyunca, İstanbul Eylem Programı'nın uygulanmasında hangi aşamada bulunulduğunun değerlendirildiğini kaydeden Bakan Çavuşoğlu, bu toplantıdaki temel hedefleri şöyle anlattı: "İstanbul Eylem Programı'nın uygulanmasında varılan noktayı değerlendirmek, tecrübelerimizi paylaşmak, ortaya çıkan ihtiyaç ve zorlukları tespit etmek, yeni ortaklıklar geliştirmek ve uygulama sürecinin etkin şekilde izlenmesini sağlamaktır. En az gelişmiş ülkelerin sorunlarına çare aramak, insani bir yükümlülüktür. Yoksulluk ve işsizlik gibi sorunları yenerek, terörizm ve aşırıcılığı besleyen koşulları da ortadan kaldırmış olacağız." EAGÜ'nün 900 milyonu bulan nüfusla, küresel ekonomik büyümenin itici güçlerinden biri haline gelebileceğini belirten Mevlüt Çavuşoğlu, bu doğrultuda üzerinde durulması gereken 7 önemli husus olduğunu belirterek, şöyle konuştu: "Birincisi, üretkenliğin artırılması ihtiyacıdır. En az gelişmiş ülkelerin altyapılarını ve idari kapasitelerini geliştirebilmek için, mali ve teknik desteğimizi artırmalıyız. İkinci husus, sürdürülebilir kalkınmanın finansmanı meselesidir. En az gelişmiş ülkeler için, resmi kalkınma yardımları en önemli dış mali kaynak olmayı sürdürüyor. Ancak son yıllarda bu yardımlarında düşüş gözleniyor. Bu, endişe verici bir eğilimdir. Atmamız gereken üçüncü adım, ticaret ve yatırımların istihdama, kapsayıcı büyümeye ve refaha olan katkısını güçlendirmektir. Bu noktada, en az gelişmiş ülkelerin küresel ticaretteki payını artırmak ve küresel ihracattaki paylarını 2020 itibariyle iki katına çıkartmayı hedeflemeliyiz. Dördüncü nokta, en az gelişmiş ülkelerin altyapı eksikliğinin giderilmesidir. Beşinci önemli husus, açlık ve yoksulluğu sona erdirmektir. Bugün, en az gelişmiş ülkelerde yaşayan nüfusun yaklaşık beşte biri, toplam 210 milyon insan, yeterli düzeyde gıdaya erişemiyor. Bu ülkelerdeki tarım sektörünün geliştirilmesi, sürdürülebilir kalkınma için de büyük önem taşıyor. Altıncı husus, bilim ve teknoloji kapasitesinin geliştirilmesidir. Son olarak, insani ve sosyal gelişimin, sürdürülebilir kalkınma için vazgeçilmez olduğunu unutmamalıyız. Eğitim yoluyla insana yapılacak yatırım, istihdamın ve güçlü büyümenin kapısını açacaktır." TÜRKİYE ÜZERİNE DÜŞENİ YAPMAYA KARARLI Türkiye'nin üzerine düşeni yapmaya kararlı olduğunu da vurgulayan Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Türkiye'nin resmi kalkınma yardımlarının 2010 yılında 1 milyar dolar civarındayken, 2015'te 3.9 milyar dolara ulaştığını söyledi. Bu rakamın milli gelirin binde 54'üne karşılık geldiğini kaydeden Çavuşoğlu, "2011 yılında, en az gelişmiş ülkelere yönelik ekonomik ve teknik işbirliği paketini açıklamış ve en az gelişmiş ülkelere yılda 200 milyon ABD doları tutarında katkı sağlamayı taahhüt etmiştik. Verdiğimiz taahhüdün de üzerine çıkarak, senede ortalama 300 milyon dolar katkı yaptık" dedi. Acil insani yardımların, uzun vadeli kalkınma yardımları ve kapasite inşası faaliyetleriyle tamamlandığını dile getiren Çavuşoğlu, "G-20 dönem başkanlığımız sırasında da kalkınma konusunu G-20 gündeminin merkezine yerleştirmiştik. Özellikle kapsayıcılık ilkesine vurgu yapmıştık. Enerji konusunda, Afrika'ya odaklanan bir eylem planı hazırlamıştık. En az gelişmiş ülkelerin sorunlarını G-20 gündemine taşımaya devam edeceğiz. Gebze'de ev sahipliği yapacağımız Teknoloji Bankası, en az gelişmiş ülkelerin bilim ve teknoloji kapasitelerine çok önemli katkılar sağlayacak" diye konuştu. DAHA ZENGİN VE ADİL BİR DÜNYA 2011'den bu yana önemli ilerlemeler sağlandığını açıklayan Mevlüt Çavuşoğlu, "Ancak daha yapacak çok işimiz var. Bu toplantı sonunda kabul edeceğimiz siyasi bildirge, en az gelişmiş ülkelerin sorunlarının çözümünde önemli rol oynayacak. Eğer birlikte çalışırsak, daha zengin ve daha adil bir dünya oluşturabiliriz. Bunu başaramazsak, hepimiz kaybederiz" dedi.