Durmuş SEVİNDİK/ZONGULDAK, () - ZONGULDAK'ta, geçirdiği beyin kanaması sonucu kaldırıldığı hastanede beyin ölümü gerçekleşen emekli madenci 81 yaşındaki Recep Terzioğlu'nun organları çocukları tarafından bağışlandı. Terzioğlu'nun karaciğeri, Ankara Güven Hastanesi'nde tedavi gören hastaya nakledilmek üzere götürülürken, diğer organları yaşlılığa bağlı nedenlerle uygun olmadığı gerekçesiyle alınmadı. Türkiye Taşkömürü Kurumu'ndan 1987'de emekli olan 6 çocuk, 10 torun sahibi Recep Terzioğlu, geçen Çarşamba akşamı evinde geçirdiği beyin kanaması sonucu Bülent Ecevit Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi'ne kaldırıldı. Yoğun bakımda tedaviye alınan Terzioğlu'nun dün öğlen beyin ölümü gerçekleşti. Terzioğlu'nun 6 çocuğu, doktorların önerisiyle babalarının organlarını bağışlama kararı aldı. Ankara'dan dün gece gelen 4 kişilik ekip, yaklaşık 1.5 saat süren operasyon sonucu Terzioğlu'nun karaciğerini aldı. Terzioğlu'nun karaciğeri, Ankara Güven Hastanesi'nde yatan hastaya nakledilmek üzere karayoluyla götürüldü. Diğer organlar ise uygun görülmediği için alınmadı. Terzioğlu'nun cenazesi hastane morgundan alınarak Bahçelievler Mahallesi'ndeki evine götürüldü. Dua edilmesi sırasında Terzioğlu'nun çocukları ve diğer yakınları gözyaşlarını tutamadı. 11 gündür aynı hastanede tedavi gören 80 yaşındaki Halime Terzioğlu'nun, eşinin ölümünden haberi olmadığı belirtilirken; 50 yaşındaki Nazikar Terzioğlu, "Babam geri gel. Annem soracak ne cevap vereceğim baba" diyerek ağladı. Terzioğlu'nun cenazesi, helallik alınmasından sonra toprağa verilmek üzere Devrek İlçesi'ne götürüldü. Terzioğlu'nun öğretmen oğlu Nafiz Terzioğlu, babasının beyin ölümünün gerçekleşmesinin ardından doktorların tavsiyesi ile bağış kararı aldıklarını söyledi. Nafiz Terzioğlu, şöyle konuştu: "Babamızın hayatta bütün insanlığa yardım etmek isteyen bir hayat görüşü olduğu için kendisinden sonra da mutlaka insanların kendi organlarının belirli insanlarda vücut bulmasını ve onların sağlıklı bir şekilde yaşamasını arzu edeceğini düşündük ve organlarını bağışladık. Sağlığında organ bağışlarının insanlara yararlı olduğunu bize söylerdi. Biz onun bu görüşünden yola çıkarak bu kararı aldık. Biz tüm organlarını bağışladık. Babamın ilerlemiş yaşı ve şeker hastası olması nedeniyle sadece karaciğeri alındı. Biz isterdik ki hepsi yararlı olabilseydi, isterdik ki hepsini alabilselerdi. Hepsi birer vücutta hayat bulsaydı. Bunu çok isterdik ama bir tanesi nasipmiş. O da bizi teselli ediyor. Annem de şu anda yoğun bakımda. Babamın öldüğünü bilmiyor."