DİYARBAKIR'daki 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü kutlamalarında konuşan DBP Eş Genel Başkanı Kamuran Yüksek, Mandela gibi Abdullah Öcalan'ın da serbest kalması gerektiğini savunarak, "Demokratik çözüm için artık 'Yeniden heyetler oluşsun, yeniden diyaloglar kurulsun' demiyoruz. Bu, 2015'e kadar denendi. Artık bunun için Kürt halkının önder olarak kabul ettiği sayın Öcalan'ın derhal serbest kalması, özgür olması ve bu süreci dışarıda yönetmesi gerekiyor" dedi. KESK, DİSK, TBB, TMMOB, TTB, Türk-İş ile bazı siyasi parti temsilcilerinin organize ettiği 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü, İstasyon Meydanı'nda düzenlenen mitingle kutlandı. Yoğun güvenlik önlemlerinin aldığı mitinge gelenler, hem polis, hem de miting görevlileri tarafından aranmasından sonra alana girebildi. 'Eşit, Özgür ve İnsanca Yaşamak İçin 1 Mayıs' sloganıyla yapılan mitinge, HDP Diyarbakır milletvekilleri Sibel Yiğitalp, Çağlar Demirel, Ziya Pir, Büyükşehir Belediye Başkanı Gültan Kışanak ve Eş Başkan Fırat Anlı, DBP Eş Genel Başkanı Kamuran Yüksek ile sendika yöneticileri ve çok sayıda davetli katıldı. Miting Tertip Komitesi, DİSK, Genel İş Sendikası Diyarbakır Şube Başkanı Zeynep Demir Akcer'in ardından konuşan DBP Eş Genel Başkanı Kamuran Yüksek konuştu. Bölge halkının kendi coğrafyasındaki enerji, su gibi kaynaklarını kullanması gerektiğini savunan Yüksek, demokratik özerkliğin; devletin üniter yapısını koruyacak bir sistem olduğunu iddia etti. Yüksek, "Rojava'da, Kobani'de, Afrin'de, Nusaybin'de, Şırnak,'ta, Gever'de Amed'te, Sur'da Kürdistan'ın her kentinde özgürlük için mücadele eden tüm insanlarımızın önünde saygıyla eğiliyorum. Biz çözüm açısından 2 nedenden dolayı demokratik özerkliği öneriyoruz. Demokratik özerklik, hem ülkenin üniter yapısını koruyabilecek, hem de halkların özgürce yaşayabileceği bir modeldir. Kendi kendimiz kentlerimizi, bölgelerimizi yöneteceğimiz gibi aynı zamanda üzerinde yaşadığımız gibi coğrafyanın enerji kaynaklarını, su kaynaklarını, yer altı ve yer üstü kaynaklarını bölge halkının kullanması anlamına geliyor. Özerklik Kürt sorunun çözecek, aynı zamanda yoksulluk sorunu da çözecek. Bizim üzerinde yaşadığımız topraklarda neden bir başkası gelip, sömürü düzeni kurabilsin. Diyarbakırlılar, Hakkarililer, Şanlıurfalılar, kendi coğrafyasında ekonomik üretim modellerini geliştirebilmeli. Ankara'dan, Samsun'dan Trabzon'dan gelip buranın sömürüsünü yapmalarına izin vermemeliyiz" dedi. 'ÖCALAN MANDELA GİBİ SERBEST KALMALI' Çözüm için yeniden heyet ve diyalogun kurulmasını önemsemediklerini ifade eden Yüksek, Abdullah Öcalan'ın serbest bırakılıp, süreci dışarıda yönetmesi gerektiğini kaydederek, "Demokratik çözüm için de artık 'yeniden heyetler oluşsun, yeniden diyaloglar kurulsun' demiyoruz. Bu, 2015'e kadar denendi. Artık bunun için Kürt halkın önder olarak kabul ettiği sayın Öcalan'ın derhal serbest kalması, özgür olması ve bu süreci dışarıda yönetmesi gerekiyor. Artık tartışılacak konuşulacak bir şey kalmadı. Sonuca gitmemiz lazım. Bu savaşı durdurmamız ve demokratik bir çözüme evirmemiz gerekiyor. Daha fazla insan ölmeden, daha fazla kentler tahrip olmadan çözüm bulmak zorundayız. Çözümün yolu da Sayın Öcalan'ın dışarıda hem PKK'yle hem de devletle rahatça görüşebileceği süreci bizzat yönetebileceği özgür koşullara kavuşmasıyla mümkündür. Mandela gibi serbest kalması lazım ve sürecin başında yer alması lazım. Çözümün birinci adımı budur" diye konuştu. Konuşmaların ardından miting konser eşliğinde çekilen halaylarla devam etti.