DİYARBAKIR Sanayici İş İnsanları (DİSİAD) Başkanı Burç Baysal, bir heyetle Ankara ve İstanbul'da çözüm sürecinin yeniden inşasını sağlamak amacıyla siyasi partiler, iş dünyası ABD ve İngiltere büyükelçilikleriyle görüşmelerde bulunduklarını belirtti. Baysal, "Ziyaret ettiğimiz kurumlar ve siyasi partiler ziyaretimizi ve temaslarımızı oldukça pozitif olarak değerlendirdirirken bizimle aynı kaygıları paylaştıklarını, çatışmalı sürecin bir an önce bitmesi gerektiğini sürecin uzaması halinde daha vahim sonuçlara neden olacağının altını çizdiler" dedi. DİSİAD Yönetim Kurlu Başkanı Burç Baysal, düzenlediği basın toplantısında sivil toplum kuruluşu anlayışı ve duyarlılığıyla çözüm sürecine dönülmesi ve kalıcı barışın tesisi için Ankara ve İstanbul'da İngiltere, ABD, Rusya Büyükelçileri, AB Delegasyonu HDP, CHP, TÜSİAD ile TURKOFEND'e ziyaretler gerçekleştirdiklerini söyledi. Baysal, yapılan görüşmelerde çatışmalı ortamın sona ermesi konusunda bütün kurumlardan destek ve duyarlılık bulunmalarını istediklerini belirterek, şöyle dedi: "Heyet olarak izlenimimiz, bütün kurumların yaşanan bu çatışmalı ortamdan kaygı ve üzüntü duydukları idi. Bir an önce çözüm süreci için görüşmelerin başlaması, PKK'nın ateşkes ilan etmesi ve devletin de gerekli adımları atması yönünde yüksek bir algıya sahip oldukları şeklindeydi. Büyükelçiliklere yaptığımız ziyaretlerde Mayıs ayından beri bölgede ihracat yapan firmaların ve özelikle de Ortadoğu'ya ihracat yapan firmaların ihracatlarının durma noktasına geldiğini ve istikrarsızlığın devamı halinde bölgenin ekonomik olarak durma noktasına geleceğinin ve bir ekonomi örgütlenmesi olarak derin endişelerimizin olduğu yönünde tespitlerimizi belirttik. Siyasi partilerle olan görüşmelerimizde ise HDP Eş Başkanı Sayın Selahattin Demirtaş'a, PKK'ya eylemsizlik konusunda daha yüksek sesle çağrılar yapmasını gerektiğini aksi takdirde 1 Kasım seçimlerinin demokratik bir ortamda gerçekleşmeyeceği ve bu durumun, ülkeyi büyük bir kaosa götüreceğini ifade ettik. Çağrımızı olumlu bulduklarını ve bu yönde kendilerinin de büyük bir çaba içerisinde olduklarını söylediler." CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile görüşme yaptıklarını ifade eden Burç Baysal, "Görüşmede seçim beyannamelerinde özellikle de gençler için olan 4 madde konusunun demokrasi için çok önemli olduğunu ve bunun için CHP'nin daha duyarlı davranmalarını ve seçim güvenliği konusunda mutlaka inisiyatif almaları hususundaki görüşlerimizi paylaştık. Sayın Kılıçdaroğlu 4 madde konusunda Meclis'te daha yoğun mesai harcayacaklarını ve seçim güvenliği konusunda mutlaka müdahil olacaklarını belirtti" dedi. İstanbul'da yapılan ziyarette TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Cansen Başaran Symes ile de görüştüklerini söyleyen Baysal, şunları anlattı: "Görüşmemizde ekonomi örgütlenmeleri olarak çözüm sürecinin ekonomi ayaklarını oluşturan kurumlar olarak referansı demokrasi almamız gerektiği ve üzerimize bu anlamda ne düşüyorsa birlikte yapmamız konusunda karşılıklı olarak görüşlerimizi dile getirdik. Ziyaret ettiğimiz kurumlar ve siyasi partiler ziyaretimizi ve temaslarımızı oldukça pozitif olarak değerlendirdirirken bizimle aynı kaygıları paylaştıklarını, çatışmalı sürecin bir an önce bitmesi gerektiğini sürecin uzaması halinde daha vahim sonuçlara neden olacağının altını çizdiler. Sorunun çözümü için ellerinden geleni yaptıklarını belirtirken bundan sonrası içinde imkanları dahilinde tekrar görüşmelere başlanması için ellerinden geleni yapacaklarını ifade ettiler. Ortak paydamız barışın ve huzurun ertelenmeyecek kadar acil bir durum olduğu ve tarafların zaman kaybetmeden hemen çözüm sürecine geri dönmesi gerekliliğidir." Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu'ndan randevu talep ettiklerini yanıt beklediklerini kaydeden Baysal, daha sonra gazetecilerin sorularını yanıtladı. ABD ve İngiltere Büyükelçilerinin bölgede yaşanan çatışmalı ortamı nasıl değerlendirdiği, herhangi bir girişimde bulunup bulunmadığı sorulan Baysal, "Bu yaşananlar tek başına Türkiye'nin içinde muhatap olduğu bir sorunun dışına çıkmıştır. Bugün içinde bulunduğumuz Kürt sorunu uluslararası bir sorun halindedir. Bu anlamda batı bloğu anlamında Amerika ve İngiltere demokratik bir Türkiye'nin, demokrasi içerisinde yürüyen ve çatılma ortamından çıkmış bir Türkiye'nin Ortadoğu'yu stabil hale getireceği konusunda düşüncelerini bizler gibi onlarda deklare ettiler. Türkiye'nin içinde bulunduğu bu çatışmalı ortamdan çıkmakla ilgili inisiyatiflerini ancak örgütün bir şekilde eylemsizliğe geçmesiyle kullanabileceklerini bildirdiler diyebilirim" dedi.