Yasin KIRAS/SİVAS, () - SİVAS'ın 80 yaşındaki Aşık İsmeti mahlaslı şairi Abdulkadir Namlı, 15 yaşında rüyasında gördüğü kıza olan aşkıyla başladığı şiir tutkusuyla 65 yılda bin 500'ün üzerinde esere imza atarak 11 kitap çıkardı. Aşık İsmeti takma adını kullanan Abdulkadir Namlı, bin 500'ün üzerindeki çalışması ve çıkarttığı 11 kitapla hafızalara kazındı. Sivas'ın en yaşlı şairi olan Namlı, ilerlemiş yaşına rağmen kalemini elinden bırakmadı. Sivas'ın yetiştirdiği ünlü şair ve yazarlardan biri olan Abdulkadir Namlı, aşıklık geleneği olarak Aşık İsmeti mahlasını kullandı. Çocuk yaşta babasını kaybeden İsmeti'yi kısa süre sonra annesi de terk edince genç yaşta tek başına kaldı. Henüz 12 yaşındayken rüyasında bade ikram edilen İsmeti, aşıklığa da ilk adımını attı. Rüyasında defalarca aşık olduğu bir kız gören Aşık İsmeti, her yerde onu aradı. Isparta'da yaptığı askerlik sırasında rüyasındaki kızı gördü. Evlenmek istediği kızın ailesi bu durumu öğrenince isteği kabul etmeyerek İstanbul'a göç etti. Rüyasında gördüğü maşukasını kaybeden Aşık İsmeti, duygularını kalemle kağıda döktü. Görücü usulü Döndü Namlı ile dünya evine giren Aşık İsmeti'nin 8 çocuk, 57 de torunu oldu. Aşık İsmeti mahlasını şiirlerde kullandığını kaydeden şair Abdulkadir Namlı, "İnsanın yüreğine kıvılcım düşerse, dili durmaz söyler. Bir insanın derdi varsa dili durmaz. İçinden gelenleri, duygularını, düşüncelerini söyler. Bu da bir şiir olur ya da bir hatıra ve anı olur. Bu şekilde şu ana kadar devam ettim. Bin 500'den fazla şiirim var. Şu ana kadar 11 tane kitap çıkarttım" dedi. YILLARCA O KAPI GÜZELİNİ ARADI 15'li yaşlarda ilk kez rüyasında gördüğü kızı uzun yıllar aradığını ifade eden İsmeti, "Devlet denilen kapıda bir güzel gördüm. Uyandıktan sonra o güzeli aramaya başladım. O güzeli bir kaç kez rüyamda gördüm. Son görüşümde arazideydim. Uyandığımda bulunduğum yeri 1 metreden fazla eştim. Köyden adamlar geldi, 'Seni jandarmalar istiyor' dediler. Geldim ki askerlik pusulam gelmiş. Isparta'da 24 ay askerlik yaptım. O dönemde arkadaşlarla çarşı iznine çıktığımız zaman biraz tuz lazım oldu. 'Senin dilin tatlı git sen iste' dediler. Ben de bir eve gittiğimde rüyamda gördüğüm kızı orada gördüm. Derdimi anlattım, ama kızın babası vermedi. Kız ailesiyle birlikte göç etti. Bunun üzerine duygularımı şiire döktüm ve 'Kapı Güzeli' isimli kitabımı çıkarttım" diye konuştu. İlerleyen yaşına rağmen şiir yazmaya devam ettiğini söyleyen Aşık İsmeti, "Aşıklıkta dil döndükçe ölürken bile bir şeyler söyler. Canının çıkacağı zaman bile şiirimsi konuşur. Şiir şeklinde dünyanın fani olduğunu anlar. Şu anda ben 80 yaşımdayım. 60 yaşını geçen insanların bunadıklarına çok şahit oldum. Aşıklıkta aklına ne kadar gelirse o kadarını yazıyorsun. Sonra onun çiğ sözlerini aradan çıkartıyorsun ve hasıl olmuş, güzel olan sözleri kalıyor. Yoksa insanoğlu pişmemiş bir sözler söylediği zaman o kafaya girmez, zaten kulak da kabul etmez" dedi. İnsanın hayalinin ulaşılamaz bir yerde olduğu zaman o hayale ulaşmak için bağırıp çağırdığını söyleyen İsmeti, kendi hayali olan kapı güzeline ise 150 şiir yazdığını belirtti. İşte satıra döktüğü o şiirlerden biri şöyle: "Elime kalemi aldığım anda, Gördüğüm düşleri yazamıyorum, Maşukun sevdası var yüreğimde, Uyanıp resmimi cızamıyorum. Kalem kaşlı, kömür gözlü duruyor, Ak benizli, güleryüzlü duruyor, Güzeller içinde gizli duruyor, Bilmem ki hangisi, sezemiyorum."