*Başbakan Binali Yıldırım,

"Davanın tarafları orada baskı altında tutulmakta ülkemiz ve menfaatlerimiz aleyhine ifade vermeye zorlanmaktadır. Tanık olarak açtığınız dosya daha duruşma başlamadan, sanık olarak açtığınız dosya daha duruşma başlamadan tanığa dönüşmüştür." 

"Türkiye'yi akılları sıra zor durumda bırakacak ifadeleri almak suretiyle ve bu şekilde bir sonuca ulaşma gayretleri beyhudedir." 

"Yapılan işin adı insan hakları ihlalidir. Bu hukuk ayıbını suiistimal ederek Türk bankaları hakkında kriz söylentileri çıkaranlar geçmişte olduğu gibi sukutu hayale uğrayacaklardır." 

"Her ülkede hatalar olabilir. Hataları düzletmek de hukuk devletinde ülkeyi yönetenlerin sorumluluğundadır." 


 

Haber:Hakime TORUN-Gülsel KENARLI-Kamera: Güven USTA / İstanbul

Başbakan Binali Yıldırım, Amerika'da görülen Rıza Sarraf davasına ilişkin, "Darbe tutmayınca bugün Amerika'da görülen davaya FETÖ'cuların bir şekilde sızmaları suretiyle tekrar denenmeye çalışılmakta. Bu davanın temelini hukuki dayanağı oluşturan deliler, bilgiler, belgeler FETÖ terör örgütünün 17-25 Aralık öncesi ülkemizde yaptığı kanunsuz, hukuksuz işlerin bir sonucu olduğunun bilinmesini isteriz. Ne idiği belirsiz üretilmiş, montaj, yapıştırma bilgileri delil olarak ortaya koymak hukuk değildir, hukuki bir  ülkeler ile yaptığı ticaret kimse kusura bakmasın Türkiye'nin işidir. Türkiye'nin vereceği karara bağlıdır. Bu konuda da kimseden icazet almaya ülkemizin ihtiyacı yoktur. Davanın tarafları orada baskı altında tutulmakta ülkemiz ve menfaatlerimiz aleyhine ifade vermeye zorlanmaktadır. Tanık olarak açtığınız dosya daha duruşma başlamadan, sanık olarak açtığınız dosya daha duruşma başlamadan tanığa dönüşmüştür. Türkiye'yi akılları sıra zor durumda bırakacak ifadeleri almak suretiyle ve bu şekilde bir sonuca ulaşma gayretleri beyhudedir. Yapılan işin adı insan hakları ihlalidir. Bu hukuk ayıbını suiistimal edere Türk bankaları hakkında kriz söylentileri çıkaranlar geçmişte olduğu gibi sukutu hayale uğrayacaklardır" dedi. 

Başbakan Binali Yıldırım, Hilton Bomonti Otel'de düzenlenen "Türkiye Ekonomi Zirvesi"nde konuştu. Küresel ekonomik krizin Türkiye ekonomisine olan etkisine ilişkin Yıldırım, "Türkiye, geçtiğimiz birkaç yıl içinde küresel ekonomik kriz dalgalarını gelişmekte olan tüm ekonomiler gibi fazlasıyla hisseti. Her seferinde de cumhurbaşkanımızın liderliğinde hükümetinizin zamanlıca ayağı yere basan kararları, politikaları ile bu dalgalanmaları en asgari hasarlar ile atlatmasını başardı. Son birkaç yıla baktığımızda Türkiye'ye giydirilmeye çalışılan ateşten gömlekleri ekonomimize kalıcı zararlar vermeden bertaraf edebildik. Türkiye üzerinde bir takım emellerini gerçekleştirmek için gayret gösteren küresel siyaset lobileri kaybetti Türkiye ve milletimiz kazandı. Nihayet FETÖ terör örgütü aynı süreçte sahneye sürüldü. Uluslararası bir suç. Şebekesi olan bu cani örgüt 15 Temmuz gecesi 250 vatandaşımız şehit etti ve 2 bin 194 vatandaşımızı da yaraladı, gazi oldular. 15 Temmuz Darbe Girişimi ile hedefledikleri kaos planını hayata geçiremeyenler hiç zaman kaybetmeden, Türkiye ekonomisinin üzerinde istikrarı bozmak için algı operasyonlarına başladılar. Darbenin hemen arkasından değerlendirme kuruluşları bir biri ile anlaşmış gibi ardı arkasına Türkiye'nin notunu düşürdüklerini açıkladılar. Arkasından döviz ve Türk parası üzerinde bir dalgalanma yaşadı. Bütün bu gelişmeler sonrası Türkiye ekonomisi 2016 yılının 3'ncü çeyreğinde 4.9 küçülmüş ama yıl sonu itibariyle beklediğimiz büyüme oranının biraz altında yüzde 3.2 büyüme ile tamamlamıştı.  

2017 içinde büyük bir kriz senaryoları hayata geçirilmişti. Türkiye ekonomisinin bozulmaya devam edeceği, ekonomik kriz kapıda diye açıklamaları yapmak suretiyle operasyonlar devam etti. Ama bugün tabloya baktığımızda ilk 9 ay Türkiye'ye giren doğrudan yabancı yatırım miktarı 7 buçuk milyar dolar. Sene sonu  büyümemiz de en az yüzde 6 gerçekleşmiş olacak" diye konuştu.


 

"TÜRKİYE ULUSLARARASI YATIRIMCILAR İÇİN GÜVENLİ BİR YER OLMAYA DEVAM EDİYOR" 

Yıldırım, "Makro göstergelerimiz sapa sağlam. Türkiye uluslararası yatırımcılar için güvenli bir yer olmaya devam ediyor. Türkiye dünyaya güven veren ender ülkelerden biri. Yatırımcıların yüzünü güldüren ülkelerden biri. Bütün bunlar tutmayınca bu sefer de Türkiye'nin notunu düşüren o bildik kuruluşlar art arda 2017 için tahminlerini düzeltme yarışına girdiler. Hatırlayın 3 defa değiştirenler oldu. Şimdi de 2017'yi bıraktılar 2018 için kaos ve ekonomik kriz senaryoları tekrar tedavüle sürüldü. İş alemimiz, vatandaşlarımız rahat olsun nasıl ki 2017'de oyunları ters yüz ettiysek büyüme rekorunu gerçekleştirdiysek 2018'de de  gerekli tedbirleri alarak ülkemizi kalkındırmaya ekonomimizi büyütmeye devam edeceğiz. Türkiye bir istikrar adası ekonomik gelişmesini sürdürmeye devam edecek. Son 10 yılda küresel krize rağmen Türkiye büyümeye devam ediyor. Dünyada yapılan 10 büyük projenin 6'sını Türkiye gerçekleştirmeyi başardı" açıklamasında bulundu. 


 

"SPEKÜLASYONLAR DÖVİZ KURLARINDA KISA VADEDE BİR DALGALANMAYA SEBEP OLABİLİR OLMAKTADIR" 

Yıldırım, "Bir çok badireye rağmen ekonomimizin sağlam temellerde emin adımlar ile geleceğe ilerlemesi bazı çevreleri de rahatsız ediyor. Durmadan Türkiye ekonomisi hakkında felaket senaryoları yazılıyor. Bugün döviz kurları üzerinde manipülasyonları görüyoruz. Türkiye ekonomisi sağlam temelleri ile ve istikrarı ile güçlüdür. Şoklara her türlü müdahalelere karşı dirençlidir. Bu geçtiğimiz 15 yıl içinde çeşitli vesilelerle test edildi, gördük. Bunlardan ekonomimiz başarı ile çıktı. Spekülasyonlar döviz kurlarında kısa vadede bir dalgalanmaya sebep olabilir, olmaktadır. Türkiye bütün bu şoklara karşı direnç göstererek büyümesini sürdürüyor" diye konuştu. 


 

"SPEKÜLASYONLARA FAİZ LOBİLERİNİN SIKIŞTIRMALARINA, KÜRESEL FİNANS SİMSARLARININ AYAK OYUNLARINA RAĞMEN" 

Yıldırım, "Türkiye ekonomik reformlar ile bundan sonra da direncini daha da arttıracak. Uzun vadede felaket tellallığı yapanlar yine ters köşe olacak hüsrana uğrayacak. Herkes müsterih olsun yatırım planlarını değiştirmesin. Gelecek Türkiye'nin, milletimizindir. 15 yılda nice spekülasyonlara faiz lobilerinin sıkıştırmalarına, küresel finans simsarlarının ayak oyunlarına rağmen biz Türkiye'yi 3'e katladık. Türkiye ekonomisi her türlü şoka, manipülasyona karşı sağlam olduğunu her defasında ispatlamıştır. Dalgalanma oldu şu oldu bu oldu bunlar gelip geçicidir" ifadelerini kullandı. 


 

"BİZİM DÖVİZ İHTİYACIMIZ VAR. FİNANS TARAFINDA BİRAZ PROBLEMLERİMİZ VAR" 

Yıldırım, "Bizim döviz ihtiyacımız var. Finans tarafında biraz problemlerimiz var. Ama bunlar da hepsi çözülebilecek nitelikte bir krize asla neden olmayacak" dedi. 


 

"BANKALAR YÜKSEK FAİZDEN HOŞNUT DEĞİLMİŞ. ELİNİZİ TUTAN MI VAR? İNDİRİN" 

Yıldırım, "Bankalar yüksek faizden hoşnut değilmiş. Elinizi tutan mı var? İndirin kardeşim. İsterseniz indirirsiniz. Hep beraber el birliği kendi yerli ve milli kaynaklarımız harekete geçirerek bu süreçlerde oynanan oyunları bozabilmeliyiz. Bu gücümüz var. Hükümet olarak, MB her türlü tedbirleri alacak. 2017'de dünyada parmakla gösterilen, büyüyen ülkeler arasında yerimizi aldık. 2018 için de aynı şeyleri söylüyorum. Bu durumlar gelip geçicidir. Türkiye 2018'de 2017'den aşağı kalmayacaktır. Büyümeye devam edeceğiz, yatırıma devam edeceğiz. Üretime devam edeceğiz" ifadelerini kullandı. 


 

"DEDİKODULAR, SPEKÜLASYONLAR, YALAN YANLIŞ LAFLAR ORTADA DOLAŞIP DURUYOR" 

Amerika'da görülen Rıza Sarraf davasına ilişkin Yıldırım şu ifadeleri kullandı: Bugünlerde Türkiye üzerinde Amerika'da devam eden bir dava üzerinden bir takım dedikodular, spekülasyonlar, yalan yanlış laflar ortada dolaşıp duruyor. Bunu da fırsat bilen bir takım çevreler, Türkiye ekonomisi üzerinde operasyon yapmaya çalışıyorlar. Amerika'da görülmekte olan davalar mesnetsiz, asılsız, söylentilere, yalanlara dayanmaktadır. Türkiye bugüne kadar ihracatında, ticaretinde hem kendi hukukuna hem de uluslararası hukuka aykırı  hiçbir işlem yapmamıştır. Ülkemiz rahattır. BM aldığı her türlü karara saygı gösteren hukukun üstünlüğüne önem veren bir ülkeyiz. 


 

TÜRKİYE EKONOMİSİNİ ZORA SOKMA GAYRETLERİ BEYHUDEDİR ASLA SONUÇ ÇIKARMAZ

Türkiye'ye zorlama yolu ile bir takım isnatlarda bulunmak ve buradan finans sektörümüzü sıkıştırarak Türkiye ekonomisini zora sokma gayretleri beyhudedir asla sonuç çıkarmaz. 


 

BU DAVA MAALESEF HUKUKİ OLMAKTAN SİYASİ BİR YÖNE DOĞRU EVİRİLDİĞİNİ GÖRÜYORUZ

Bu dava maalesef hukuki olmaktan siyasi bir yöne doğru evirildiğini görüyoruz. Türkiye'de de, Amerika'da da bırakalım hukukçular işlerini yapsın. Siyaset de kendi işini yapsın. Ama asla hukukçuların ilki ülkenin ilişkilerini zehirlemesine de izin vermeyelim. 


 

TÜRKİYE, AMERİKA İKİ MÜTTEFİK DEVLETTİR. NATO'DA BERABERİZ

Türkiye, Amerika iki müttefik devlettir. NATO'da beraberiz. Yarım asrı aşan bölgede işbirliğimiz var. Her ne kadar son zamanlarda bizim canımızı yakan terör örgütleri ile iş tutuyor olsalar da bunun geçici bir durum olduğunu kabul ediyor kısa sürede bu yanlıştan dönüleceğini bekliyoruz.


 

AMERİKA'DA GÖRÜLEN DAVAYA FETÖ'CULARIN BİR ŞEKİLDE SIZMALARI SURETİYLE TEKRAR DENENMEYE ÇALIŞILMAKTA

17-25 Aralık'ta terör örgütünün  yargı yolu gerçekleştirmeye çalıştığı darbe, tutmayınca bugün Amerika'da görülen davaya FETÖ'cuların bir şekilde sızmaları suretiyle tekrar denenmeye çalışılmakta. Bu davanın temelini hukuki dayanağı oluşturan deliler, bilgiler, belgeler FETÖ terör örgütünün 17-25 Aralık öncesi ülkemizde yaptığı kanunsuz, hukuksuz işlerin bir sonucu olduğunun bilinmesini isteriz. Hukuk devletinden beklenen delilleri sağlam hukuki alt yapısı sağlam bir dava ile yargılamayı gerçekleştirmiş olması. 


 

NE İDİĞİ BELİRSİZ ÜRETİLMİŞ, MONTAJ,  YAPIŞTIRMA BİLGİLERİ DELİL OLARAK ORTAYA KOYMAK HUKUK DEĞİLDİR

Ne idiği belirsiz üretilmiş, montaj,  yapıştırma bilgileri delil olarak ortaya koymak hukuk değildir, hukuki bir düşünce tarzı değildir. Türkiye'nin başka ülkeler ile yaptığı ticaret kimse kusura bakmasın Türkiye'nin işidir. Türkiye'nin vereceği karara bağlıdır. Bu konuda da kimseden icazet almaya ülkemizin ihtiyacı yoktur. Bazıları kendileri ambargo koydukları ülkeler ile rahat rahat ticaret yapacaklar. Aynı ülke ile Türkiye ticaret yapacak bu suç olacak. Buna kargalar güler. Daha yakın zamanda İran ile Amerika uçak satışı konusunda prensip anlaşmasına vardılar. Ondan sonra da Türkiye ambargoyu deldi, ihlal etti gibi ipe sapa gelmeyen iddialar ortaya koyuyorlar bunun neresinde hukuk, adalet var? O bakımdan eğer uluslararası hukuka uyulacaksa buna bu iddiayı ortaya koyanların en önce kendilerinin riayet etmesi beklenir.


 

TÜRKİYE'NİN ULUSLARARASI EKONOMİK İLİŞKİLERİNDE HUKUKA AYKIRI HERHANGİ BİR  İŞLEM MEVCUT DEĞİL 

Söz konusu ülkenin hukuku derindir bu hukuku zedeleyecek bir takım spekülasyonlardan, sorumsuz beyanlardan kaçınılması elzemdir. Türkiye'nin uluslararası ekonomik ilişkilerinde hukuka aykırı herhangi bir  işlem ne geçmişte söz konusu ne de şimdi mevcuttur. Türkiye bütün kurumları ile sağlıklı çalışan bir hukuk devletidir.  


 

HER ÜLKEDE HATALAR OLABİLİR. HATALARI DÜZLETMEK DE HUKUK DEVLETİNDE ÜLKEYİ YÖNETENLERİN SORUMLULUĞUNDA

Her ülkede hatalar olabilir. Hataları düzletmek de hukuk devletinde ülkeyi yönetenlerin sorumluluğundadır. 


 

DAVANIN TARAFLARI ORADA BASKI ALTINDA TUTULMAKTA ÜLKEMİZ, MENFAATLERİMİZ ALEYHİNE İFADE VERMEYE ZORLANMAKTA

ABD'de devam eden bu yargı burada gelişen olaylar Türkiye'ye ve ülkemizin küresel  ölçekteki ekonomik ilişkilerine zarar verme noktasına gelmiştir. Buna asla müsaade edilmemeli. Davanın tarafları orada baskı altında tutulmakta ülkemiz ve menfaatlerimiz aleyhine ifade vermeye zorlanmaktadır. Tanık olarak açtığınız dosya daha duruşma başlamadan, sanık olarak açtığınız dosya daha duruşma başlamadan tanığa dönüşmüştür. Bunun adalet neresinde? Bütün bunlar dünyanın gözü önünde cereyan etmekte. Türkiye'yi akılları sıra zor durumda bırakacak ifadeleri almak suretiyle ve bu şekilde bir sonuca ulaşma gayretleri beyhudedir. 


 

YAPILAN İŞİN ADI İNSAN HAKLARI İHLALİDİR

Yapılan işin adı insan hakları ihlalidir. Bu hukuk ayıbını suiistimal ederek Türk bankaları hakkında kriz söylentileri çıkaranlar geçmişte olduğu gibi sukutu hayale uğrayacaklardır." 


 

"AB TÜRKİYE'NİN 50 YILLIK HEDEFİDİR VE  BU HEDEFİNDE ZERRE KADAR ŞAŞMA YOKTUR" 

Yıldırım, "AB Türkiye'nin 50 yıllık hedefidir ve  bu hedefinde zerre kadar şaşma yoktur. AB, Türkiye ile mi yoluna devam edecek yoksa kendi içine kapanıp yeni bir gelecek mi belirleyecek? Bu karar bizim değil AB'nin kararı olacaktır. Bu karara göre de hareket edeceğiz" dedi. 


 

"Türkiye Ekonomi Zirvesi"ne katıldı. Programa Başbakan Yıldırım'ın yanı sıra Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, İstanbul Valisi Vasip Şahin de katıldı.